Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • İslam
  • Kur'an-ı Kerim ve hadislerde Yahudilerin özellikleri: Dillerini eğip büken Yahudiler

Kur'an-ı Kerim ve hadislerde Yahudilerin özellikleri: Dillerini eğip büken Yahudiler

Kur'an-ı Kerim; Allah Teala'nın insanlığa hitabı, rahmete çağıran ilahi kitaptır. Kavimleri ve onların başlarına gelenleri kıssalar halinde anlatarak insanlara uyarıda bulunan Kur'an-ı Kerim'de Yahudiler hakkında da bilgilere yer verilir. Peki, Kur'an ve hadisler Yahudiler hakkında ne söylüyor? Yahudiler ile ilgili ayetler nelerdir? Yahudiler ile ilgili ayet ve hadisleri sizler için hazırladık.

Bakara Suresi 62: "Şüphesiz iman edenler; Yahudilerden, Hristiyanlardan ve Sabilerden de Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir."

Bakara Suresi 62. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın

Bakara Suresi 62. Ayet Tefsiri

Bundan önceki ayetlerde yahudilerin tarihte Allah'ın hükümlerini çiğneyip pek çok kötülük işlediklerine işaret edildikten sonra bu ayette de Müslümanlarla birlikte Ehl-i kitabın imanları doğru, işleri düzgün olanlarından söz edilmekte, onlara müjdeler verilmektedir. Burada dört dini topluluktan söz edildiği görülmektedir:

Müslümanlar, "İman edenler"den maksat Müslümanlardır. Hariciler ve Mutezile dışındaki bütün İslam mezhepleri, ameli bakımdan kusurları, günahları ne kadar çok olursa olsun, iman esaslarına içtenlikle inanan bütün müslümanların, ameli durumlarına göre, doğrudan veya bir süre cehennemde kaldıktan sonra mutlaka cennete gireceklerini kabul ederler.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Bakara Suresi 111: "(Ehl-i kitap): Yahudiler yahut Hristiyanlar hariç hiç kimse cennete giremeyecek, dediler. Bu onların kuruntusudur. Sen de onlara: Eğer sahiden doğru söylüyorsanız delilinizi getirin, de."

Bakara Suresi 111. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın

Bakara Suresi 111. Ayet Tefsiri

Yahudiler sadece Yahudilerin, Hristiyanlar da sadece Hristiyanların cennete gireceklerini ileri sürdüler. Fakat Kur'an, "Eğer sözünüzde doğru iseniz kesin kanıtınızı getirin" şeklindeki çağrısıyla bu iddiaların delilsiz ve temelsiz olduğuna işaret etmektedir. "Kesin kanıt" diye tercüme edilen burhan kelimesi, bilimsel ve felsefi bir terim olarak "doğruluğunda asla kuşku bulunmayan ve kesin bilgi sağlayan delil" anlamında kullanılmaktadır. Bu açıdan bazı alimler Kur'an'ın bir adının da burhan olduğunu belirtirler (meselâ bk. İbnü'l-Cevzî, Zâdü'l-mesîr, II, 264).

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Bakara Suresi 113: "Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil'i) okumakta oldukları halde Yahudiler: Hristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hristiyanlar da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. (Kitabı) bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilafa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir."

Bakara Suresi 113. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın

Bakara Suresi 113. Ayet Tefsiri

Yahudiler ve Hristiyanlar sadece Müslümanlara karşı olumsuz tavır takınmamışlar, tarih boyunca kendi aralarında da kavgalı olmuşlardır. İşte ayette aslı itibariyle ikisi de hak olan bu iki dinin mensupları arasındaki tarihi çekişmeye temas edilmekte ve bunların karşılıklı olarak birbirini tanımadıkları, karşı tarafın dinini batıl ve hükümsüz olarak niteledikleri bildirilmektedir.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Bakara Suresi 135: "(Yahudiler ve Hristiyanlar Müslümanlara): Yahudi ya da Hristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif olan İbrahim'in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi."

Bakara Suresi 135. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın

Bakara Suresi 135. Ayet Tefsiri

Yahudiler Müslümanlara, "Yahudi olun ki kurtuluşa eresiniz"; Hristiyanlar da "Hristiyan olun ki kurtuluşa eresiniz" diyorlardı. Yüce Allah, resulüne bu teklif ve telkinlere karşı şu cevabı vermelerini emretti: "Ne Yahudiliğe ne Hristiyanlığa uyarız; ne de başka bir dini kabul ederiz. Biz, yalnızca Hanîf olan İbrâhim'in dinine, onun dininden olanlara uymuşuzdur" (Taberî, I, 564).

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Âl-i İmrân Suresi 67: "İbrahim ne Yahudi, ne de Hristiyan idi; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi."

Al-i İmran Suresi 67. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın

Al-i İmran Suresi 67. Ayet Tefsiri

Burada, 64. ayetteki çağrıyı destekleyen bir konuya geçilmektedir. 64. ayette Ehl-i kitap "tanrı" telakkisiyle ilgili ortak ilkeden hareketle diyaloğa çağrıldıktan sonra, burada üç büyük ilahi dinin mensuplarınca saygıyla anılan ve kendisine yüce bir mevki tanınan büyük bir peygamberin, yani Hz. İbrâhim'in durumuna açıklık getirilmekte, böylece bu dinlerin mensuplarının "peygamberlik" kurumu etrafındaki telakkilerde de buluşmalarının sağlanması hedeflenmektedir.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN