Arama

Zikir ile ilgili hadisler

İnsanlar hayatları boyunca, üstesinden gelemeyecekleri birçok durumla karşılaşıp, keder, sıkıntı ve ümitsizliklere maruz kalır. Fakat "Biliniz ki kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur" ayet-i kerimesinin gereğince Müslümanlar yüce Allah'ı zikretmekle huzur bulur. Allah'ı anıp O'na gönülden ibadet etmek anlamına gelen zikirle ilgili hadisleri sizler için derledik.

Yine Ebû Hüreyre'den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur:

"Sübhânallâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. (Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, O'na hamd ederim, Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah en büyüktür.)" demem, bana üzerine güneş doğan her şeyden daha sevimlidir.

(Müslim, Zikir, 32)

Fikriyat'ın Kur'an-ı Kerim uygulamasında yer alan seçkin hafızlardan, Kur'an-ı Kerim'i dinlemek ve okumak için tıklayın.

Ebû Eyyûb el-Ensârî'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Bir kimse on defa "Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'lhamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr. (Allah'tan başka ilah yoktur, sadece tek bir Allah vardır. O'nun ortağı da yoktur, mülk O'nundur. Hamd O'na mahsustur. O her şeye kadirdir.)" derse İsmail (as) evladından dört kişiyi özgürlüğe kavuşturmuş gibi sevap kazanır.

(Buhârî, Deavât, 64; Müslim, Zikir, 30)

Ebû Zer (ra) anlatıyor:

Resûlullah bana şöyle buyurmuştur: "Allah katında sözlerin en sevimlisini sana haber vereyim mi? Allah'ın en sevdiği söz 'Sübhânallâhi ve bihamdih (Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder, O'na hamd ederim.)' cümlesidir."

(Müslim, Zikir, 85)

Ebû Mâlik el-Eş'arî'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:

Temizlik, imanın yarısıdır. "Elhamdülillâh (Hamd Allah'a mahsustur.)" (demenin sevabı), amel terazisini doldurur. "Sübhânallâhi vel-hamdülillâh (Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, O'na hamd ederim.)" sözleri(nin sevabı ise) yerle gök arasını doldurur.

(Müslim, Tahâret, 1)

Sevbân (ra) anlatıyor:

Resûlullah namazdan sonra üç defa Allah'a istiğfar eder ve "Allâhümme ente's-selâmü ve minke's-selâm, tebârakte yâ ze'l-celâli ve'l-ikrâm. (Allah'ım, sen dirlik-esenlik sahibisin, esenlik sendendir. Ey yücelik ve ikram sahibi (Rabbim)! Sen (çok) kutlusun!)" derdi. Hadisi rivayet edenlerden biri olan Evzâî'ye: –İstiğfar nasıl söylenir, diye sordular. –"Estağfirullâh, estağfirullâh (Allah'tan bağışlanma dilerim, Allah'tan bağışlanma dilerim.)" dersin, cevabını verdi.

(Müslim, Mesâcid, 135)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN