Anadolu medeniyetinin asırlık kültür hazineleri
Anadolu'da inanç ve tarih turizmi açısından birçok önemli eser, özgün mimarisi, estetik, kültürel ve evrensel değeriyle günümüze kadar ulaşmıştır. Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen bu önemli eserleri tanıtmak amacıyla Türkiye'nin binlerce yıllık kültür hazinelerinden birkaçını sizler için derledik.
Anadolu beyliklerinden Mengücekoğulları döneminde yapılan eşsiz yapı, inanç ve tarih turizmi açısından önemli bir eser olarak gösteriliyor. Özgün mimarisi, estetik, kültürel ve evrensel değeriyle 13'üncü yüzyılda kadın erkek eşitliğini de simgeleyen bir anıt olarak nitelendirilen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Avrupalı bilim adamlarınca "Anadolu'nun Elhamrası" olarak görülüyor.
Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı, Anadolu erken dönem mimarisinin en seçkin örneklerinden Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, taş bezemeleri, 3 boyutlu geometrik stilleri, mimari özellikleri ve manevi havasıyla eşsiz bir eser. Caminin batı kapısında ikindi namazı vaktinde ortaya çıkan "Namaz kılan insan silueti" ise görenleri hayran bırakıyor. Turistler, bu silueti görebilmek için ziyaret saatlerini ikindi namazı vaktine denk getiriyor.
Divriği Ulu Camii bin 280 metrekarelik, caminin bitişiğinde Behram Şah'ın kızı Melike Turan Melek'in de aynı yıl yaptırdığı darüşşifa da 768 metrekarelik alana sahip. Camiye bitişik olan bu bölüm içerideki kanal ve havuzdan gelen su sesi ve akustiğiyle çalınan ney ile akıl ve sinir hastalarının tedavilerinde kullanıldı, daha sonra medrese olarak da hizmet verdi. Camiyi yaptıranların aileleri ve mimarların kabirleri burada yer alır.
Camiye bitişik olarak inşa edilen İki katlı, avlulu ve eyvanlı bir yapı olan Darüşşifa, hastaların su sesi ile sağlıklarına kavuştuğu bir hastane olarak benzersiz özelliklere sahip. Camiyle yaşıt olan bu minber en uzun ömürlü ağaç olan abanoz ağacından yapılmış ve hala orijinalliğini koruyor. Yapımı 12-13 yıl süren bu minberi yapan usta parçaların birleşiminde sadece tahta çivi kullandı. Yalnızca mukavemeti arttırmak istediği yerlerde demir çivi kullanmış, bu çivilerin de başlarını gizledi.
Batı kapısında, bu kapının mimari özelliklerine bağlı olarak mayıs ile eylül ayları arasında, ikindi namazından 45 dk önce insan silueti belirir. Bu siluet önce Kur'an okuyan bir insan, namaz vakti yaklaşınca ise ellerini bağlayarak kıyamda duran insan şeklini alır. Camiyi farklı ve özgün kılan bir diğer özellik de, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde yer alan on binlerce motifin hiç birinin bir daha kendini tekrar etmemesi; kâinattaki farklı varlıkların muhteşem bir ahenk ve denge içerisinde olduklarını taşa nakşedilerek gözler önüne serilir.