Asırlara meydan okuyan 3 tarihi külliye
Dünya sanat tarihinde de önemli bir yere sahip olan Selçuklu ve Osmanlı, gittiği her yere yüzyıllar geçse de silinmeyecek izler bıraktı. Başta sultanlar olmak üzere devlet yönetiminin çeşitli kademelerinde bulunan vezir, bey, paşa, sadrazam gibi devlet ricâliyle halktan hayır sahibi zenginler tarafından halka hizmet amacıyla külliyeler yaptırdı. Düzen ve güvenin simgesi olan bu yapılar, bir benzerine daha rastlanmayacak işçiliğe sahipti. Sizler için asırlara meydan okuyan Sahip Ata, Karacabey ve Yeşil Külliye hakkında bilmeniz gerekenleri derledik.
Giriş Tarihi: 07.06.2020
14:33
Güncelleme Tarihi: 03.06.2023
09:28
Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapan Konya'nın, dört bir tarafı Selçuklularının seçkin eserleriyle donatıldı. Bu eserlerden birisi de Sahip Ata Külliyesi'dir.
🔹Külliyeyi yaptıran Sahip Ata Fahreddin Ali, Anadolu Selçuklu Devleti'nin 13. yüzyılına damgasını vuran bir vezirdi. Devlet kademesinde üstlendiği çeşitli görevler sonrası vezirlik makamına yükseltildi. Sahip Ata, devletin kritik dönemleri olan 1258-1285 tarihleri arasında önemli kararların tamamına tek başına imza attı.
🔹Sahip Ata Fahreddin Ali, "fahreddin (dinin öğüncü), kavvamü'l-mülk (devletin dayanağı)" gibi sıfatlarla anıldı. Yaptırdığı hayır eserleri sebebiyle halk arasında "ebu'l-hayrat (hayırların babası)" bilinirdi. Onun bu hayır eserlerinden biri de Sahip Ata Külliyesi'ydi.
Mutlaka görülmesi gereken Osmanlı eserleri
Selçuklu döneminin en önemli eserlerinden biri
🔹Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya'daki döneminin en seçkin eserlerinden biri olan külliye, Sahip Ata Fahrettin tarafından yaptırıldı. Tarihi yapı 1258-1283 tarihleri arasında inşa edildi. Cami, türbe, hankah, çifte hamam, çeşme ve dükkanlardan teşekkül eden külliyenin mimarı Keluk bin Abdullah'tı. Külliye yerleşim planı olarak, kuzeyde cami, caminin mihrap duvarına bitişik inşa edilen ve içinde Fahreddin Ali, eşi ve çocuklarının kabirleri bulunan türbe, türbenin güney duvarı bitişiğinde hankah, hemen yol aşırı karşısında çifte hamam yer alır.
Daha çok Sahip Ata adıyla tanınan külliye bulunduğu yerden dolayı Lârende, bitişiğindeki hankahtan dolayı Henergeh-Energe Camii ve Külliyesi olarak anılmasının yanı sıra hamam da Lârende Kapısı, Sultan ve Şifa Sultan Hamamı isimleriyle de bilinir.
Dönemin en simetrik yapısı
🔹Mimar Abdullah bin Kölük tarafından yapılan külliye, dönemin üslubuna uygun olarak inşa edildi. Külliye, yolcuların konaklamasına uygun şekilde tasarlandı. Yapının bir parçası olan cami Konya Kalesi'nin Larende kapısının yanında yer aldığı için Larende Camii olarak anıldı. Kare plana inşa edilen cami, hemen her açıdan simetrik bir dağılıma sahipti. On iki ahşap direkle taşınan kubbesi ise Türk üçgeni denilen kubbeleri taşıyan kemerler arasında bulunan, küre şeklindeki üçgenlerden oluşur. Mihrabında yer alan bitkisel motifler ve geometrik mozaikler dönemindeki taş işçiliğinin en önemli eserlerini oluşturur. Mihrabın en üstünde sonradan eklenmiş bir süsleme alanı bulunur. Burada Bakara Suresi 144. ayet bir kısmı nakşedilmiştir. Mihrabın içinden geçilen bir koridor bitişiğinde türbe bulunur.
Külliyenin en erken tarihli yapısı olan caminin kuzey tarafından bir girişi bulunur. Buradaki girişin sağ ve solunda altlı üstlü ikişer hücre yer alır. Alttaki hücreler ise sebil vazifesi görür. Giriş kapısını çevreleyen pervazın üzerinde besmele ve Fatiha suresi yazılıdır.
Mimar Kölük'ün yaptığı caminin mihrap önü kubbeliydi ve taç kapıya kadar uzanırdı. Cami gerek doğal afetler sonucunda gerekse zamanla yapılan müdahalelerle birçok değişikliğe uğradı. Bazı yerleri değiştirildi, caminin ebatları küçültüldü. Selçuklu döneminin dışında Osmanlı'da 1702, 1825, 1848 tarihlerinde de ayrı ayrı onarımlar gördü.
Selçuklu döneminden miras kalan 3 şifahane
🔹Hankah, şehir merkezlerinde yer alan ve genellikle şeyhin, pirin türbesi bulunan geniş programlı tarikat yapılarıydı. Sahip Ata hankahı plan olarak 13. yüzyıldaki Selçuklu tekkeleri arasında en büyüğü ve simetriği olanıydı. Bu tarihe meydan okuyan eser, Merv ve Tirmiz bölgelerindeki 10 ve 13. yüzyıllara ait, merkezi kubbeli ve eyvanlı Orta Asya evleri ile oldukça benzer bir mimariye sahipti. Yapı 1584 yılına kadar zaviye olarak kullanıldı ve burada Abdurrahman İbrahim şeyhlik yaptı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Sâhib Atâ Vakıf Müzesi olarak düzenlenip ziyarete açıldı.
🔹Suyu Meram çayından temin edilen hamam külliye içerisinde hankahın karşısında yer alır. Yapım tarihi bilinmeyen hamamın inşasında duvarında moloz taş; kemer, tonoz, kubbe ve üst örtüye geçişte tuğla kullanıldı. Bu tarihi tamam Selçuklu dönemindeki çifte hamamlarının en büyüğüdür. Simetrik plana sahip dikdörtgen şeklindeki yapının kuzey kısmı erkeklere, güney kısmı ise kadınlara aittir. 1934 yılında hamamın bir bazı bölümleri keçe imalathanesi olarak kullanıldı.
Selçuklu ve Osmanlı'da hizmet veren ünlü hekimler