Ateş ile usta eline teslim olmuş kum taneleri
Ateşin içerisinde eriyerek şekil alır cam. Estetik görüntüsünün yanında berraklığın ve temizliğin de sembolü olmuştur. Ama bir kez kırılmaya görsün. Bir daha asla eskisi gibi olamaz, parçaları birleşemez. Zarafetinin içerisinde keskinliğiyle dikkatleri üzerine çeker. Yani cam için itinalı olmak gerekir. Cam, tarihte kendine nasıl yer buldu? Sizler için derledik.
İlk cam örnekleri bir balta, bir bıçak ya da mızrak ucu olarak görülebilir. Hiç kuşkusuz bu örneklerde camın yalnız kesicilik ve sertlik özellikleri kullanılmıştı. İlk camcılık örneklerine de kumun bol bulunduğu Mısır ve Mezopotamya'da rastlanır. Camın ilk defa ne zaman ortaya çıktığına dair henüz bilgilere ulaşılamadı. Üzerinde tarih olan en eski cam ise M. Ö. 1551-1527 yılları arasında yaşayan Firavun Amenhotep'e ait olan iri bir boncuk.
"Yasaklanan enstrüman: Cam Armonika" haberine ulaşmak için tıklayınız...
Milattan önce 3000 yıllarında kalan bu ürünler daha ziyade cam bloklar olarak üretilmişti. Sonra kırılıp parçalara bölünerek aşındırarak biçimlendirildi. Önceleri küçük birimler örneğin süs eşyası boncuklar gibi, sonraları ise vazolar, günlük yaşantıda değerli sıvıları, kokuları ve ilaçları koymakta kullanılan çeşitli kaplar üretildi. İlk cam üreticileri camı demir ve tahta parçaları yardımıyla şekillendiriyorlardı. Sonra çukur kapların üretiminde "iç kalıplar" kullanıldı.
Cam, Milattan önce 3000 yılında III. Tutmosis döneminde Mısır'a kadar oradan, Roma'ya ve Avrupa'ya ulaştı. Cam üfleme çubuğu Suriye ve Mısır'da MÖ 250 yıllarında keşfedildi. Pipo ile birlikte camı kalıplara dökmek ve üfleme fikri de gelişti. Üfleme yöntemi ile camın pek çok biçimlere sokulabilmesi sağlandığından geniş bir kullanıcı kesimine ulaşılmış ve cam sanatı MÖ 1 yüzyıldan itibaren hızlı bir ilerleme göstermeye başladı.
O devirlerde Roma'da cam pencereler yapılabildi. Roma imparatorluğunun yayılması ile camcılık Trakya'ya, Almanya'ya, İspanya'ya hatta İngiltere'ye ulaştı. Ortaçağda Almanya'da ormanlık bölgelerde "Hütte" adı verilen cam atölyelerde rengi yeşile çalan "orman camı" üretimi yaygınlaştırıldı. Buralarda genellikle bardak üretildi.
Cam sanatının gelişmesinde en önemli merkez Venedik veya Murano oldu. Venedik usulü cam üretimi 15'inci ve 16'ncı yüzyıllarda tüm Avrupa'ya özellikle de Almanya'ya yayıldı. Cam endüstrisinin bugünkü anlamda gelişmesinde 19'uncu ve 20'nci yüzyıllardaki bilimsel ve teknik gelişmelerin büyük rolü olmuştur.
Cam İslam mimarlığına "revzen" denilen alçı pencerelerle girmiş, kandil, bardak sürahi ve tabak gibi günlük eşyalarda geniş ölçüde kullanılmıştı. Cam işleri, 12'nci yüzyıl sonlarında "Memlük" ve "Eyyubi" dönemlerinde en parlak düzeye ulaştı.
"Selçuklu," ve "Artuklu" dönemlerinde ise, "şemsiye" denilen bombeli camlar üretildi. Selçuklulardaki cam işlerinin son derece gelişmiş olduğu-az sayıda da olsa-kalan örneklerden anlaşılır.