Avrupa’nın ‘Gotik’ eserlerine ilham veren İslam mimarisi
Avrupa'daki Gotik mimari tarzının kökeninin nereden geldiğini biliyor musunuz? Müslüman mimarlar bu eserlerin kaynağının İslam mimarisi olduğunu savunuyorlar. Bu görüşü paylaşanlardan biri de 17'inci yüzyılda yaşayan ve o dönemde 80'in üzerinde mimari proje gerçekleştirmiş olan İngiltere'nin en ünlü mimarlarından Sir Christopher Wren'di. Wren, bu düşüncesini Saracen Teorisi adı ile kaleme almıştı. Peki, bu teori mimari ile ilgili başka hangi ilginç bilgileri içeriyordu?
Giriş Tarihi: 07.02.2019
17:58
Güncelleme Tarihi: 07.02.2019
18:00
DÜŞÜNCELERİNİ ‘SARACEN TEORİSİ’ İLE YAZIYA DÖKTÜ
Bu düşüncesini "Saracen Teorisi" adı altında yazıya döken Wren, teorisini kendi sözleriyle şu şekilde açıklar:
"Biz bugün bu tarza Gotik tarz mimari diyoruz, oysa Gotlar yapmaktan ziyade yıkmakla meşgul oldular. Kanaatimce tarza Saracen (Müslüman Arap) tarzı demek daha yerinde olacaktır; zira bu insanların (Gotların) ne sanattan ne de ilimden nasibi vardı.
Biz Batılılar hem sanatı hem de ilimi kaybettiğimizde bunları Arapların bin bir emekle Yunancadan tercüme ettiği kitaplardan geri almışız."
‘MÜSLÜMANLAR FETHETTİKLERİ TOPRAKLARI HIZLICA İHYA ETTİLER’
Wren'in düşüncesine göre Müslümanlar, fethettikleri her yerde hızlıca cami ve kervansaraylar inşa etmişler, bu yüzden farklı bir inşaat yöntemi geliştirmişlerdi. Hristiyanların haç şekline benzememesi için camileri yuvarlak inşa etmişlerdi.
Eskilerin tek parça sütun ve baştabanlar için büyük mermer bloklar çıkardığı taş ocakları bir köşeye itilmişti; çünkü ikisi de Müslümanların işine yaramıyordu.
KİLİT TAŞINI NEDEN KEMERDE KULLANMADILAR?
Müslümanlar, inşaat malzemelerini deve ile taşıdıklarından, yapılarda zevklerine uygun küçük taş ve çok parçalı sütunlar kullandılar.
Çok ağır buldukları kilit taşını kemerde kullanmadılar. Bu sebepler, Avrupa'daki gibi yonu taşının bol, mermerin kısıtlı olduğu kuzey iklimleri için de geçerliydi.
‘ADININ UNUTULDUĞU DÖNEMDE NASIL ONLARA AİT OLABİLİR?’
Sir Christopher Wren'e göre modern Gotik farklı bir alandan türemişti. Wren, Gotik mimarinin ilhamını ise şu sözlerle dile getirmişti:
"Şu anki adıyla modern Gotik farklı bir alandan türemişti. O, eserlerinin hafifliğiyle, kot ve kesitlerinin aşırı cesurluğuyla, süslemelerinin zarafeti, bolluğu ve güzelliğiyle diğer tarzlardan ayrılır. Eski Gotik tarzının sütunları ne kadar kalınsa bu türün sütunları da o kadar incedir; bu kadar hafif olan bu eserlerin mimarı ağır Gotlar olamaz.
Onuncu yüzyılda yani Gotların Roma İmparatorluğu'nun yıkıntıları üzerine kurduğu tüm krallıkların yıkılmasından birkaç yıl sonra, hem de Got adının tamamen unutulduğu bir dönemde kullanılmaya başlamış bir mimari tarzı nasıl onlara izafe edilebilir?"
HAYAL GÜCÜ İLE SÜSLENEN MİMARİ DEHA
Gotik mimari olarak adlandırılan bu yeni mimari tarz, Wren'e göre ancak Mağribîlere ya da şiir ve mimaride aynı zevki dile getiren Müslüman Araplara izafe edilebilir nitelikteydi ki, bu ikisi aynı şeydi.
Araplar gerek şiiri ve gerekse mimariyi fazlaca zarifleştirmiş, gereğinden fazla süslere boğmuştu.
Her ikisinde de hayal gücü fazlaca kullanılmıştı; ancak bu hayal gücü Müslümanların gösterişli binalarını da, düşünce biçimleri gibi sıra dışı kıldı.