Diriliş şairi Sezai Karakoç vefat etti! Sezai Karakoç'un hayatı...
Ümmetin gür sesi, şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç, 88 yaşında hayata veda etti. Karakoç'un cenazesi ikindi namazını müteakip Şehzadebaşı Camii'nden kaldırılacak. Ömrünü, insanımızın şuur kazanması ve özbenliğine dönmesi için bir 'diriliş' mücadelesine adayan Sezai Karakoç, edebiyat tarihimizin bir dönüm noktasıydı. Usta kalem, yeni nesillere şiirle umut aşıladı. Fikriyat ailesi olarak dünya sürgününü sona erdiren Sezai Karakoç'a Allah'tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyoruz.
Giriş Tarihi: 16.11.2021
18:21
Güncelleme Tarihi: 16.11.2022
12:54
Hatıralarında Necip Fazıl'ı nasıl anlattı?
Sezai Karakoç'un Diriliş dergisinde yayımladığı Hatıralar yazıları, hem kendisinin hem de etrafındakilerin yaşanmışlıklarına ayna tutar. Sezai Karakoç'u anılarını kaleme almaya sevk eden esas amaç, kendi hayat hikâyesi etrafında ortaya atılan iddialara cevap verme arzusuydu. Hatıralar'ın içerisindeki en önemli isimse şüphesiz Necip Fazıl Kısakürek'ti . Üstad , kendisine "Sevgili Sezai Karakoç'um " diye seslenir. Aralarındaki bağ bir dostluk, bir ideoloji bağıydı.
Necip Fazıl'ın sohbetini takip eden onlarca gençten biriydi Sezai Karakoç . O, çoğunlukla konuşmaz, Necip Fazıl'a hürmette kusur etmemek için söz ve davranışlarına azami seviyede dikkat ederdi.
"Necip Fazıl Üstadımızın sohbetlerinde genellikle ben konuşmaz, soru sormaz, dinlerdim. Bütün eserlerini ve Büyük Doğuları ve hakkında yazılmış hemen hemen her yazıyı okumuş bulunmakla beraber, bunları hiç söylemez ve belirtmezdim. Şiir yazdığımı, hatta bir şiirimin Büyük Doğu'da çıktığını bile söylemezdim. Ancak çok zaruri hallerde, bir konuda bir ismin akla gelmemesi hallerinde gereken kelimeyi hatırlatırdım..."
Necip Fazıl neden Sezai Karakoç'u acil olarak İstanbul'a çağırdı?
Sezai Karakoç’un Lili şiirinin öyküsü
" Yüzün ruhun kadar aydınlık ya Lili Gönlün soğuk sular güzel aynalar gibi ya Lili Anladın ya kutunun içinden çıkan mendil Olamaz Üsküdar'dan geçeriken bulduğun mendil"
Sezai Karakoç, gönüllere taht kuran şiirlerinden biri olan Lili'yi yazarken ilhamını sinemandan aldı. 1953 Amerikan yapımı olan ve yönetmenliğini Charles Walters'ın yaptığı ve başrollerinde Leslie Caron, Mel Ferrer ve Jean Perre Aumont'un oynadığı "Lili" adlı filmden etkilenerek aşkı ve küçük bir kızın "masum" dünyasını dizeleriyle taçlandırdı.
Lili şiiri ilk olarak "Liliyar" ismiyle "Şiirler III" kitabında yer alırken, daha sonrasında Sezai Karakoç'un tüm şiirlerini topladığı "Gün Doğmadan" adlı kitabında "Lili"ye dönüştürüldü.
Lili şiirinin öyküsü ile ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın
Sezai Karakoç'a göre şiir nedir?
Ruh, sürekli olarak, Allah'ı bilme, Allah huzurunda olma savaşı içinde olacaktır. Buna engel olmaya çalışan benlik içi veya ben ötesi bütün yâd varlıklarla savaşacaktır sürekli olarak ruh. Diriliş , ruhun açtığı bu sürekli savaşı sürdürme ve bu savaştan sürekli olarak başarılı çıkmak demektir.
Şiir anlayışı üzerine oldukça derin fikirler öne süren Sezai Karakoç, poetikasının önemli bir kısmını da buna ayırdı. İkinci Yeni'nin diğer kalemlerinin aksine şaire büyük görevler yükledi. Karakoç, şairin kim, şiirin ise ne olduğu soruları etrafında kendi şiirinin kalbine giden yolun da ipuçlarını verdi.
Ona göre şair, "Doğanın bir tarafa, tarihin öbür tarafa çektiği, fakat bu gerginlik ve gerilişte yırtılmaması gereken, yırtılmamayı bilen ve yırtılmayan kalptir ."
Sezai Karakoç'a göre şair kimdir?