Esnaf ve zanaatkârlığın geçmişine yolculuk
Ahi Evran Esnaf ve Sanatkarlar Müzesi'nde dericilikten marangozluğa, ayakkabıcılıktan demirciliğe kadar birçok zanaata ait geçmiş dönemde kullanılan araç ve gereci bulmak mümkün.
Giriş Tarihi: 26.09.2018
13:47
Güncelleme Tarihi: 26.09.2018
13:49
Ahiliğin kurucusu Ahi Evran'ın bir dönem dericilik yaptığı ve esnafı teşkilatlandırdığı Kayseri'de bulunan Ahi Evran Esnaf ve Sanatkarlar Müzesi, Pir'in deri terbiye ettiği malzemelerin yanı sıra zanaatkar ve esnafın geçmişte kullandığı pek çok eşyayla ziyaretçilerini bekliyor.
Tacettinveli Mahallesi'ndeki müzede dericilikten marangozluğa, ayakkabıcılıktan demirciliğe kadar birçok zanaata ait geçmiş dönemde kullanılan araç ve gereci bulmak mümkün.
Ahi Evran'ın Kayseri'de yaşadığı süre içinde yapıldığı bilinen ve Anıtlar Kurulunca eski eserler kapsamına alınan zaviye içine kurulan müze, ziyaretçilerini esnaf ve zanaatkarlığın geçmişinde yolculuğa çıkarıyor.
Müze kurucusu ve eski Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Mustafa Alan, yaptığı açıklamada, Horasan'dan Kayseri'ye gelen Ahi Evran'ın Kayseri'de Tabaklarönü Mahallesi olarak bilinen mahallede zaviye yaptırdığını belirtti.
Ahi Evran'ın Kayseri'de bulunduğu süre içerisinde dericilikle uğraştığını anlatan Alan, şöyle konuştu:
"Ahi Evran debbağ yani dericiydi. Bu mahalle de dericiler mahallesiydi. Kayseri derisi o dönem dünyada bile meşhurmuş. Pınarbaşı ilçesine bağlı Pazarören yakınlarındaki Yabanlı pazarında o dönemler mal değişimi yapılırmış. Kayseri derisi de bu pazarın aranan mallarındandır. Ahi Evran bu müzenin olduğu mahallede deri atölyeleri kurmuştur. Kayseri'ye geldiğinde sanat ve meslek gayrimüslimlerin elindeymiş. Türklere geçmesinde Ahi Evran'ın emeği çok büyüktür. Ahiler sadece esnaf ve sanatkarlar değildir. Ahiler yurt savunmasında da görev almıştır. Savaş aletleri ve malzemelerinin üretilmesini sağlamışlar. Şimdiki meslek odaları, birlikler neyse eskiden de Ahilik onu temsil ediyordu. Bir dönem biz çalışma için Almanya'ya gittik. Almanya'da 'dual sistemi' vardı. Almanlar biz bunu Ahilik sisteminden aldık dediler, gerçekten Ahilikten esinlenmişlerdir."