Hafta sonunda ne okuyalım, ne izleyelim, nereye gidelim?
"Fikriyat ile ne okuyalım, ne dinleyelim, nereye gidelim?" başlığı altında birbirinden değerli tavsiyeleri sizlerle buluşturuyoruz. Nobel Ödüllü yazar Abdulrazak Gurnah'ın kitabını okuyabilir, gezi planınızı yeniden oluşturabilirsiniz. Ülkemizin yetiştirdiği müstesna düşünce insanlarından Alev Alatlı ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajı okuyabilirsiniz. Gelin, tavsiye listesine yakından bakalım.
"Çünkü taşınmak yeniden başlamak gibiydi, ufak tefek parçalardan yeni bir şey yaratmak, sanki bir daha deneyip bu defa doğru yapmak gibi."
📕 Abdulrazak Gurnah, Son Hediye'de göçmen bir genç olan Abbas'ın kökenlerini gizlemesi anlatır. Kitabın kurgusu etnik kimlik ve aile meseleleri etrafında şekillenir. Abbas kendini ne doğduğu yere ne de kaçıp geldiği İngiltere'ye ait hisseder. Yazar bu eserinde, Batı ile Doğu arasında yaşanan psikolojik arada kalma durumunu işler.
📕 Son Hediye'deki taşınma kavramı ile göçmenlik vurgusu yapılır. Bir evi taşımak dahi büyük bir olayken insanların mülteci durumda nasıl bir ruh haline girdikleri tasvir edilir.
📕 Abdulrazak Gurnah romanlarında kaçış temasını sıkça işlemesi ile meşhurdur.
"Taşınmak bir çaresizlik ve yıkım anıdır, kaçınılması artık mümkün olmayan bir mağlubiyettir, umutsuz bir kaçış, kötüden daha beter bir duruma, evden evsizliğe, vatandaşlıktan sığınmacı olmaya, katlanılabilir ve hatta halinden memnun bir yaşamdan sefil bir dehşete geçiştir."
ABDULRAZAK GURNAH KİMDİR?
2021 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi olan Abdulrazak Gurnah, 1948 Zanzibar'da dünyaya geldi. Üniversiteye kadar olan öğrenimini Zanzibar'daki İngiliz okullarında tamamlayan Gurnah, İslami usulde eğitim veren kurslardan Arapça öğrendi. 1960'de İngiltere'ye iltica etti. Üniversite eğitimini İngiltere de Kent Üniversitesi'nde tamamladı. Doktora tezinde kolonyal söylemin Doğu Afrika, Karayip ve Hindistan edebiyatındaki izdüşümlerini analiz etti. 10 romana ve bir dizi kısa öyküye imza atan Gurnah, halen University Of Kent'te İngiliz Dili ve Edebiyatı profesörüdür.
▶ 2021 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Abdulrazak Gurnah'ın hayatı ve eserleri…
🔸 Millet Kütüphanesi, raflarında barındırdığı 60 bin üzerinde nadir eserleri, yazımı bin beş yüzlü tarihlere kadar inen el yazmaları, 20'nin üzerinde özel koleksiyonuyla ülkemizin hafızası konumunda.
🔸 100'ü aşkın ülkeden, 134 farklı dilden 4 milyon basılı yayın ve milyonlarca elektronik kaynağına ulaşabiliyorsunuz. Tarihten sinemaya, edebiyattan bilime birçok konuyu barındıran kütüphanenin raf uzunluğu 201 kilometre. Gelin daha yakından bakalım👇
🔸 Dolmabahçe Sarayı yapı topluluğu içerisinde yer alan 165 yıllık tarihi Veliaht Dairesi, yedi yıl süren restorasyon çalışması sonucunda Resim Müzesi'ne dönüştürüldü. Sanatseverlerin hizmetine sunulan bina 34 sergi salonuna ve 553 esere sahip.
🔸 Burada yapmanız gereken ilk şey, galoşlarınızı giymek sonra da gişeden bilet almak... Bazı salon ve burada yer alan tablolardan bahsedelim 👇
IVAN KOSTANTINOVIÇ AYVAZOSKI SALONU
🔸 Müzenin en ihtişamlı mekânı olan Merasim Salonu, Ayvazovski için ayrıldı. Gerek salonun kendisi gerek Ayvazovski'nin eserleri görenleri kendine hayran bırakıyor.
🔸 19. yüzyılın önemli ressamlarından biri olan Ayvazovski, bir İstanbul aşığıydı. Sultan Abdülaziz, Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülhamit dönemlerine tanıklık etti.
🔸 Deniz ressamı olarak bilinen Ayvazovski, suyun farklı durumlarını tasvir etmesiyle ünlüydü. Durgun suyu resmettiği eserlerinde, insanın doğa ile barış içinde olduğu huzur dolu atmosfer yansıtılır.
OSMANLI'NIN İHTİŞÂMI SALONU
🔸Osmanlı'nın İhtişamı Salonu'nda, serginin en gözde tablosu yer alır. Çölde Av, Fransız ressam Felix-Auguste Clement'e ait ve Türkiye'nin en büyük oryantalist tablosudur. Büyüklüğü itibariyle dünyanın sayılı tabloları arasında yer alıyor.
🔸Uzun yıllar Said Halim Paşa yalısında kalan 35 metrekarelik devasa tablo, 3 aylık titiz bir çalışmanın sonucunda müzeye getirilmişti. Böylelikle ilk defa müze ortamında sanatseverlerle buluştu.
➡ 1865 tarihli tabloda, aralarında Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın oğlu Abdülhalim Paşa'nın da yer aldığı 13 kişilik bir avcı grubunun, çölde ceylan avından sonra avlarıyla meşgul olması ve dinlenmeleri yansıtılıyor.
