İstanbul Boğazı’ndaki tarihi camiler
İstanbul Boğazı'nın sembollerinden biri olan Vaniköy Mehmet Paşa Camii, dün gerçekleşen yangın sonucu büyük zarar gördü. Yangın, yaklaşık 2 saatlik müdahalenin ardından tamamen söndürüldü. 355 yıllık bir tarihe sahip olan Vaniköy Camii'nden geriye ise besmele-i şerif kaldı. Avrupa ile Asya'yı birleştiren İstanbul Boğazı'nda Vaniköy Camii gibi birçok tarihi cami bulunuyor. Denize açılan pencereleriyle, suyun üzerine düşürdükleri yansımalarıyla tarihe meydan okuyan camilerimizi derledik.
Giriş Tarihi: 16.11.2020
18:42
Güncelleme Tarihi: 16.11.2020
20:07
VANİKÖY MEHMET PAŞA CAMİİ
İstanbul Boğazı'nın hemen kıyısında Vaniköy Caddesi üzerinde yer alan Vaniköy Camii ya da Vani Mehmet Efendi Camii, denize sıfır, ağaçlar arasında gizlenmiş bir yapıydı.
Cami, Vani Mehmet Efendi tarafından Sultan IV. Mehmed'in verdiği arazi üzerine 1655'te inşa edildi. Vani Mehmet Efendi o dönemde "Hünkâr şeyhi" sıfatıyla anılan nüfuzlu biriydi ve Vanlı olduğundan dolayı "Vani" olarak anılırdı.
Vani Mehmet Efendi, I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat devrinde yaşadı. Döneminin önemli din âlimlerindendi. Onun döneminden sonra ortaya çıkan selefilik düşüncesi ülkede büyük huzursuzluklara sebep olmuştu. Dini ilimlerin yanında edebiyatla da ilgilenen Vani Mehmet Efendi, El Cevheri'nin eseri olan "Vankulu Lügati"ni tercüme etmişti.
355 YILLIK TARİHİ MİRAS YOK OLDU
Deniz tarafından bir duvar çeşmesi bulunan caminin koru tarafı yüksek sütunlarla sundurma şeklinde inşa edilmişti. Sultan I. Mahmut zamanında ise camiye hünkâr mahfili ilave edilmişti.
Vaniköy Camii'ni küle çeviren yangının neden kaynaklandığı hala bilinmiyor. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, yangının çıkış nedeninin hazırlanacak raporla belirleneceğini ifade ederek, caminin kısa süre önce restitüsyon ve röleve projelerinin hazırlandığı bilgisini verdi.
VANİKÖY CAMİİ’NİN MİMARİ YAPISI
Geniş dikdörtgen planlı kâgir bir yapı olan caminin ön tarafında camekânlı bir bölüm vardı. Altı adet ağaç direkle dışarıya açılmış bir girişten kare planlı harime geçilirdi.
Mihrabın alt tarafında ve üst tarafında dörder pencere bulunurdu. Pencereler üstten yuvarlak kemerliydi. Harimin giriş kapısının karşısında, doğudaki ek kısma açılan ikinci bir kapı bulunur. İki ağaç ayakla desteklenen hünkar mahfili olarak düzenlenen kısmın üst kat girişi, deniz ve kara yönünden merdivenlerle çıkılan bir sahanlıkla sağlanmıştı.
BEZMİALEM VALİDE SULTAN CAMİİ
Sultan II. Mahmud'un ikinci eşi ve Sultan Abdülmecid'in annesi olan banisi Bezmiâlem Valide Sultan'ın (1807-1853) ölümü üzerine Sultan Abdülmecid tarafından tamamlanarak ibadete açılmıştır.
Yapının kitabesinde 1853-53 tarihi yazılıdır. Dolmabahçe Camii'nin mimarı, sarayın baş mimarlığını yapan Balyan ailesinden Garabet Balyan ve oğlu Nikogos Balyan'dır.
SARAYIN DEVAMI OLARAK DÜŞÜNÜLÜR
Cami, yapıldığı dönemin mimari estetiğini yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda cami mimarisinde o güne değin denenmemiş dairesel pencere düzeniyle kendine has mimari bir üsluba sahiptir.
27 Eylül 1948'de Deniz Müzesi yapılan ibadethane, 1961'de askeri yönetim tarafından denetimine verildiği Yassıada İrtibat Kurulu'nun talimatıyla yeniden ibadete açılmıştır. Yapı, 1966 ve 2007 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.
Suya aksini yansıtan 3 İstanbul camisi