447.400 kilometrekare yüz ölçüme sahip Özbekistan batısı ile kuzeyinde Kazakistan, doğusunda Kırgızistan, güneydoğusunda Tacikistan, güneyinde Afganistan ve güneybatısında ise Türkmenistan ile çevrili. Taşkent, Buhara, Semerkant ve Amuderya ovaları mevcut topraklarının %80'ini kaplar. 1437 km'lik Ceyhun (Amuderya) ve 2137 km'lik Seyhun (Sirderya) başta olmak üzere irili ufaklı 600 civarında ırmağı bulunur. Ayrıca önemli bir kısmı sınırları içinde olan Aral gölü de ülkeye ciddi faydalar sağlar. Başkenti Taşkent olup ülkenin toplam nüfusu 32 milyon civarında ve %80'den fazlasını Özbek, geriye kalanını Tacik, Kazak, Rus, Karakalpak ve diğer topluluklar meydana getirir. Halkının %90'dan fazlası Müslüman. Özbekistan'da Çin'deki Uygur toplumu gibi doğu Türkçesinin iki lehçesinden birisi olan Çağatat Türkçesi konuşulur ve bu toplum ismini Altın Orda (Altın Ordu) devletinin önde gelen emiri Timur'un da torunu olan Özbek Han'dan (1282-1342) alır. Özbekistan'a adını veren Özbekler, Cengiz Han'ın 1220-1221'deki istilası sonrasında kurulan Altın Orda, İran merkezli İlhanlılar ve Çağatay Hanlıkları arasında parçalansa da köken olarak burada yaşayan Türk toplumlarının soyundan gelirler. 1924'te ise bugünkü Özbekistan Cumhuriyeti kuruldu ancak 1945'ten sonraki yıllarda Rusların denetimine girdi. Özbekistan'da Kongrat, Nagman, Mangıt, Toyaklı, Savay, Barın, Üç Urug, Burgut, Arlat, Kanglı, Baştaş, Karakalpak gibi boylar bulunur. SSCB'nin çöküşüyle birlikte Özbekistan 1 Eylül 1991'de bağımsızlığını kazandı.Özbekistan millî değerlere bağlılık konusunda komşusu diğer ülkelere kıyasla daha önde kabul edilir. Bu öncülüğü Sovyetler içindeyken de öne çıkıyordu. Özbekistan ilk kurulan şehirlerden olan Tirmiz, Kabil'den Delhi'ye uzanan İpek Yolu'nun başlangıcında bulunurdu ve bilinen tarihi Büyük İskender'in bölgeye yaptığı sefere kadar uzanmaktaydı. Cengiz Han tarafından tüm diğer şehirler gibi 1220'de yakılıp yıkılana kadar önemli bir merkezdi. SEMERKANT İkinci önemli şehir Semerkant, MÖ V. yüzyılda Zağferan nehri kıyısında kurulmuştu. Büyük İskender'in işgaline uğramış, MS VI. yüzyılda ise Türklerin elin geçmesinin ardından İslamiyet'in sekizinci yüzyılda bölgede yayılmasıyla şöhreti arttı. Burası çok erken dönemde kâğıt üretimine başlamış, Avrupalılar ise ancak altı asır sonra onun nasıl elde edildiğini öğrendi. TİRMİZ Tirmiz, Taşkent ve Buhara gibi burası da çok hızlı gelişti. İpekyolu üzerinde sadece ipek değil diğer ticari mallar, fikirler ve inançlar da taşınıyordu. 1220'den itibaren Cengiz Han tarafından burası da istila edilip adeta haritadan silindi. Ancak Timur (1369-1405) burasını kendisine payitaht yaptıktan sonra Moğolların geride bıraktığı küllerin üzerine yeniden bir ilim, irfan ve idari merkezini kurdu. 27 ayrı devleti tek bir çatı altında toplayıp imparatorluğa çeviren ve Timurlular adı verilen ülkesini kendisinden sonra Şahruh, Uluğbey, Ebülkasım Babür, Ebu Said ve Sultan Hüseyin yönetti. Torunu Uluğ Bey başta olmak üzere önemli şahsiyetlerin burada yaşaması şehre büyük değer kattı. BUHARA MS I. yüzyılda kurulan Buhara ise 907'de Müslüman Araplar tarafından fethedilince yeni bir kimliğe kavuştu ve aynı yüzyılda bölgenin en tanınan yerleşim yerleri arasına girdi. Yüzlerce cami ve medresesiyle İslam coğrafyasının önde gelen merkezlerindendi. HİVA UNESCO'nun dünya mirası listesinde yer alan şehirlerinden biridir. Tarihi surlarla çevrili kent, müze şehir konumunda. TAŞKENT Özbekistan'ın başkenti olan kadim şehirden Taşkent, İpek Yolu'nun üzerinde bulunur. Şehrin geçmişi M.Ö. 2. yüzyıla kadar gitse de ilk defa 11. yüzyılda Birunî ve Kaşgarlı Mahmud'un eserlerinde bahsedilir. Barak Han tarafından Semerkantlı ve Buharalı ustalara yaptırılan Barak Han medresesi, oldukça dikkat çeker. Medresenin içinde Hz. Osman'ın okurken öldürüldüğü için üzerine kanının sıçradığı Kur'an da bulunuyor. Bu geyik derisine yazılmış Kur'an, Topkapı Sarayı'ndaki ile birlikte dünyadaki en eski iki Kur'an'dan biridir. FERGANA Dönemin bilginlerin buşuşma noktası olan Fergana,kimi zaman 'Öz Kent' olarak anılır. Kaşgarlı Mahmud bu şehir için 'Oğuzlara ve Oğuzlara uyanlara göre burası bir köydür. Fakat Türklerin çoğuna göre burası büyük bir şehirdir.' HOKAND Fergana ovasının batısındaki Hokand da aynı şekilde Moğollar tarafından yakılıp yıkılana kadar bugünkü Özbekistan gözde şehirlerinden birisi oldu. 1740 yılında Hokand Hanlığının başşehri olarak burası da Buhara gibi çok sayıda cami ve medresesi ile tanındı. MİNARE-İ KELAN Tirmiz yakınlarında bulunan bu minare yaklaşık bin yıllıktır. Yüksek Minare olarak da anılır.Timurlenk döneminin başyapıtlarından olan bu eser on altı sütun temelini oluşturur. İSMAİL ŞAMANİ TÜRBESİ UNESCO dünya mirası listesininde yer alan türbe, Müslüman tuğlası denilen sarı çamurdan hazırlanan tuğlalardan sıkı sıkya örüldü. Bin yılı aşkın süredir var olan İsmail Şamani Türbesi Özbekistan mirasının bir numaralı eseridir. BİBİ HANIM TÜRBESİ İsmini, Timur'un eşi Saray Mülk Hanım'ın lakabı olan Bibi Hanım'dan alır. Semerkant'ın en önemli mimari eserlerinden biridir. Adeta Orta Asya'nın rönesansı olan bu eser, Semerkand Meydanı'nı çevreler. GUR EMİR MOZOLESİ Timurlenk anısına yapılan türbe beş yüz yılı aşkın senedir varlığını sürdürüyor. 1403 yılında yapımına başlanan türbede Timur'un mezarı bulunuyor.Gur Emir Türbesi hakkında birçok efsane bulunuyor. Bunlardan birisi ise Timurla beraber onun savaşçı ruhunun da toprağa verilmesi. BİRUNİ Özbekistan'ın Harezm şehrinde doğan bu Reyhan Muhammad bin Ahmed el-Biruni, Yunan filozoflarından Aristo, Arşimet ve Demokritus'un çalışmalarından etkilendi. Güneşin yüksekliği ve şehrin boylamını hesapladı. Güneşin hareketlerinden, mevsimlerin ne zaman başladığını belirledi. Dünyanın çapını, bugünkü değere çok yakın olarak buldu. Jeodezi biliminin kurucusu oldu. Trigonometrik fonksiyonlarda yarıçapın birim olarak kullanılmasını önerdi.El-Biruni, astronomi ve coğrafya ölçümleri için birçok alet geliştirdi. Newton'dan 700 sene önce, Netwon'un matematiksel olarak ispatladığı yer çekimi kuramı üzerine ilk fikirleri El-Biruni ileri sürdü. Geliştirdiği teleskoplar ile gözlemleri sonucunda, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü doğrulayan Galileo'dan 600 sene önce, 'dünyanın döndüğü' fikrini El-Biruni savundu. ULUĞ BEY Timu İmparatorluğunun dördüncü sultanı olan Uluğ Bey, döneminin en önemli astronomi bilginidir.Uluğ Bey, gökyüzünün haritasını oluşturdu. Eski usturlab ile ancak 43 işlem yapılırken, Uluğ Bey zamanında geliştirilen usturlab ile 1000'den fazla işlem yapıldı. NASREDDİN HOCA Bir rivayete göre, Nasreddin Hoca'nın Özbekistan topraklarında yaşadı. Türkiye'de bin civarında Nasreddin Hoca hikayesi olmasına karşın Özbekistan'da üç bin civarında hikayesi var. Özbekistan'da eliinin üzerinde çay ve yüz üzerinde çay farklı çay demleme tarifi bulunuyor. Selman çayı, kalmuk çayı, Taşkent çayı bunlaradan bazıları. ÖZBEK PİLAVI Özbekistan'da iki yüzü aşkın pilav çeşidi bulunuyor. ÖZbek halkın milli yemeklerindendir. CUCVERE MANTISI Hamuru az eti bol olan mantı, Özbek halkının yöresel mantılarından.