Mimari eserlerin dayanıklılığını ve aydınlığını sağlayan tonozlar
Mimaride tonoz olarak adlandırılan yapı, tavan oluşturulan; tuğla ya da taş bloklar kullanılarak yapılan ve büyük alanların üzerini çatıyla kapatmayı mümkün kılan taş kemerlerdir. İlk kez Romalılar tarafından kullanılan bu yapılar, Müslümanların elinde mükemmel forma ulaşmış; İslam coğrafyalarındaki eserlerin yanı sıra Avrupa'daki eserlerin inşasında da kullanılmıştır. Günümüze ulaşan en mükemmel örnekleri ise İspanya'da Kurtuba Camii'nde ve Granada'daki Elhamra Sarayı'nda bulunur.
Müslümanlar daha ince olan rafine tonozlar inşa ediyordu ki, bu suretle içeriye daha fazla ışık girebiliyordu. 11. yüzyıla kadar Avrupa'da kullanılan kalın Roma tonozları için sağlam ve kısa duvarlara ihtiyaç duyuluyordu.
Kurtuba'daki Müslüman tonozlarını gören Avrupalılar bunlarda uygulanan tasarım ve teknikleri taklit edeceklerdi. Böylece bu tonozlar Avrupa'da 10. ve 12. yüzyıl arası Romanesk döneminin tipik özelliği haline geldiler ve ilk olarak İngiltere'deki Durham gibi büyük katedrallerde belirdiler.
Bu camide kullanılan polikrom (çok renkli) at nalı ve kesişen kemerlerin, kaburgalı tonozların ve kubbelerin tamamı Avrupa'nın kuzey bölümlerinde taklit edildi.
Bunun yanı sıra kaburgalı tonoza Leon bölgesindekiler gibi Kurtuba Ulu Camii'nden önce inşa edilen kiliselerde rastlanmıyordu.
Böylece tonozun yarattığı itkinin büyük bir bölümü bu kaburgalar üzerinde toplanarak duvarlar üzerindeki baskı azaltılıyor ve duvarların daha ince ve yüksek yapılması mümkün oluyordu.
Müslüman mimarlar, eski moloz karışımı ya da Romalılar gibi iri kaya parçaları kullanmak yerine kaburgalar arasında küçük taş veya tuğla kullanmayı tercih ettiler. Bunları yeni başlanmış bina duvarına benzer şekilde düzenlediler.
İslam uygarlığında mimari eserlerin ağırlığını taşıyan kemerler
Bu kaburga sistemi 821-822 yıllarında inşa edilen Suse Ribatı'nın birçok tünel tonozunda da görülür. Bu sistem, 11. yüzyılın sonunda Tournous'ta inşa edilen St. Philibert'in orta sahnındaki, Vezelay, St. Mary la Madeleine'deki ve Fontenay Abbey'deki çapraz tonozlara ilham kaynağı olmuştur.
Bu tür tonozlar inşa etme fikri Kuzey Afrika'yla özellikle de Tunus'taki Suse kasabasıyla kurulan temaslar sonucunda doğmuştur.