Modern Bilimin Öncüleri sergisinde ziyaretçileri neler bekliyor?
Usturlab tarafından iki yıllık uzun soluklu bir çalışmanın sonucu olarak tasarlanan ve üretilen "Modern Bilimin Öncüleri" sergisi, insanoğlunun bilim serüvenini ve İslam medeniyetinin bu serüven içerisindeki yerini tüm dünyaya etkileşimli olarak anlatıyor. İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde ziyaretçilerini bekleyen sergide hangi bilim adamlarının hangi keşifleri yer alıyor? Sergide ziyaretçileri ne bekliyor? Fikriyat olarak yerinde inceledik.
Giriş Tarihi: 31.12.2019
08:55
Güncelleme Tarihi: 03.01.2020
15:51
MODERN BİLİMİN ÖNCÜLERİ SERGİSİ NEDİR?
Modern Bilimin Öncüleri, İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi sergisi, bugün yolumuzu aydınlatan bilim insanlarına adanarak; tarih sayfalarında saklı kalmaması gereken bu insanları tanımayı ve onların tarihe katkılarını modern bir sergileme tasarımı içerisinde keyifle takip etmenizi sağlıyor.
"2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim Tarihi Yılı" etkinlikleri kapsamında yer alan sergi, 24 saat ziyarete açık. Sergide; cebir, mekanik, tıp, astronomi, fizik gibi disiplinlerin yapı taşlarını inşa eden, farklı kültürlerden birçok bilim ve sanat insanına ilham kaynağı olmuş ve modern bilim dallarının temelini atmış bilim insanları ve eserlerini tanıma fırsatı sunuluyor.
Rönesans ninnisine son veren Fuat Sezgin'e dair bilinmeyenler
MODERN BİLİMİN ÖNCÜLERİ SERGİSİNDE NELER VAR?
Eserlerin, "Keşif, Gözlem, İnsan, Sanat ve Medeniyet" olmak üzere beş ana temada yer aldığı sergide; minyatürler, replika objeler, daha önce hiçbir sergide görülmemiş mekanik ve dijital uygulamalarla ziyaretçilerin etkileşim kurabileceği interaktif bir deneyim ortamı sunuluyor.
Sergide, Gök Kubbe Yerleştirmesi, Beytü'l-hikme Yerleştirmesi, İstanbul Rasathanesi, Es-Sufi'nin Takımyıldızları, Cezeri'nin ve Beni Musa'nın Mekanik Tasarımları, Şifalı Makamlar gibi özel alanlar bulunuyor. İşte bu özel alanlardan seçtiklerimiz…
Serginin küratörü Sümeyye Ceylan'ın Fikriyat'a anlattığı; sergi hazırlık süreci, sergide yer alan keşifler, Usturlab'ın hikayesi ve ziyaretçilere sunulan özel alanları buradan okuyabilirsiniz.
Röportajı izlemek için tıklayın.
KEŞİF BÖLÜMÜ: BEYTÜ’L-HİKME
Ortaçağ İslam ilim ve kültür tarihinde tercüme ve yüksek seviyedeki ilmi araştırmaların yapıldığı merkezlere verilen isimdir. 786 yılında doğan Abbasi halifesi Ebu Ca'fer Abdullah el-Me'mun bilginler topluluğuna başkanlık eden entelektüel bir kişiydi. İlk olarak Grekçe, Süryanice, Sanskritçe ve Farsça çeşitli eserleri tercüme ettirerek sarayında bir kütüphane kurmuş ve bilim insanlarını burada istihdam etmiştir. Beytü'l-Hikme'nin başlangıcı olan, Bağdat'ta kurulan bu kütüphane, İslam tarihinde felsefe ve diğer bilim dallarının gelişmesinde bir dönüm noktası olmuştur.
Milattan sonra 2. yüzyılda yaşamış olan İskenderiyeli Batlamyus , Antik Yunan astronomisinin son temsilcisi olarak kabul edilir. Hayatı hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Gökyüzü gözlemlerine dayanarak yazdığı "Büyük Derleme" kitabı İslam dünyasında astronomi üzerine yazılmış en önemli eser olarak benimsenmiş ve "el-Mecisti" ismi ile anılmaya başlamıştır.
DÜNYA MERKEZLİ EVREN MODELİ (GEOSANTRİK MODEL)
İnsanlık on binlerce yıldır mistik inançlar, mevsimlerin belirlenmesi, yön tayini gibi çeşitli sebep ve ihtiyaçlardan dolayı gök cisimlerini incelemiş, onlara farklı anlamlar yükleyerek isimler vermiş ve günümüz modern astronomisinin temellerine zemin hazırlamıştır. İnsanın evrendeki yeri, gök cisimlerinin hareketi ve evrenin sonu hep merak konusu olmuştur. Felsefi ve bilimsel yaklaşımların sonucu olarak Dünya Merkezli Evren Modeli yüzyıllarca kabul görmüştür. Dünya'nın merkezde olmadığına inanan ve bunu kanıtlamaya çalışan bilim insanları her dönemde var olsa da Kopernik devrimine kadar bu düşünce hep ikinci planda kalmıştır. Batlamyus da Aristo'nun öne sürdüğü Dünya Merkezli Evren Modelini savunan bilim insanlarındandır.