Arama

Yetki ve mülkiyetin nişanesi mühür

Mezopotamya'da ortaya çıkıp yayılım gösteren mühür, bir tür imza niteliği taşımaktaydı. Yetki ve mülkiyetin ifadesi olan mühür, yöneticilerden halka kadar toplumun tüm kesimi ve kurumları tarafından kullanılan bir simgeydi. Günümüzde de yine benzer amaçlarla kullanılır. Mührün tarihsel serüvenini sizin için araştırdık.

🔴 Hakanın sofrası, içecek ve yemek kapları başkaları tarafından kullanılmasın diye mühürlenirdi. Aynı zamanda bu çeşit eşyalara tamgalık denirdi.

🔴 Bu tür uygulamalar halen devam sürmektedir. Günümüzde de kanun zoruyla kapama ve iptal işlemlerinde ısı ile eritilen mühür mumu üzerine kurumların resmi mührü basılır.

🔴 Mühür bir hakimiyet sembolü olarak yüzyıllarca kullanıla gelmiştir. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig adlı eserinde hükümdarın Ay Toldı ve Ögdülmüş'ü vezirlik makamına aldığında unvan ve mührüyle diğer vezirlik alametlerini verdiğini aktarır.

🔴 Mühür yapımı o kadar yaygın hale gelir ki bu işi yapan bir zanaatkar grubu oluşur. Mühür yapan sanatkâra hakkak, bu sanata da hakkaklık denir.

*Yusuf Has Hacib kimdir?

Karahanlı döneminde yaşamış,Türk dili ve kültür tarihinin en önemli kaynaklarından biri olan Kutadgu Bilig'in yazarıdır.

Sultanların mührü tuğra

Hakkaklık nedir?

🔴 Tarih öncesi dönemlerden itibaren tüm medeniyetlerde en yaygın sanatlardan biri hakkaklık olmuştur. Arapça hakk, bir maddeyi diğerine sürtmek, kazımak kökünden türetilmiş bir kelimedir. Her ne kadar maden, taş, ahşap gibi maddeleri oyma, kazıma işlemlerine dense de hakkaklık denilince akla mühür sanatı gelir.

🔴 Hakkaklık, Mezopotamya, Mısır, Roma, Selçuklu'da ve Osmanlı'da gelişerek zirve dönemlerini yaşamıştır. Mühür hakkaklığı yapmanın en önemli yanı bu mesleği icra edenlerin güvenilir kişilerin tavsiyesiyle işe alınmasıdır. Çünkü herhangi bir sahtekarlık, devlet kurumlarını zor durumda bırakabilirdi. Mühür hakkakları, yonca teşkilatında önemli bir yere sahipti.

🔴 Osmanlı'da mühür başlı başına önem kazanmıştır. Padişahların mührü saltanatlarının simgesiydi, padişah değiştikçe mühür de değişime uğrardı.

🔴 Sultanlar, tahta çıktığı zaman dört mühür hazırlatırdı. Bu mühürler kendisi, sadrazam, has odabaşı ve harem hazinedarı içindi.

🔴 Kullanım gayelerine göre mühürler çeşitli adlarla anılırdı.Osmanlı'da devlet idaresinde kullanılan mühürlere resmi mühür, kişilere mahsus olanlara şahsi mühür, kütüphanelerindeki kitaplara basılmak için hazırlanmış olanlara ise vakıf mührü denirdi. Resmi mühürlerin başına mühr-i hümayun denilen padişahın tuğrasının bulunduğu mühürler basılırdı.

Yedinci mühür

  • 10
  • 10

🔴 Osmanlı döneminde mühür, halk ve memurlar tarafından kullanılır, imza niteliği taşırdı. Bu uygulama memurlarca İkinci Meşrutiyet'e (1908) kadar sürdü. Mühürlerin biçimleri oval, yuvarlak, armudî ve altıgen gibi farklı biçimlerdedir. Bazı mühürler cepte muhafaza edilirdi, bazıları boyna asılırdı, bazıları da yüzük olarak parmağa takılarak kullanılırdı.

🔴 Mezopotamya'da ortaya çıkarak tarihsel süreç içinde Avrupa'ya kadar yayılan mühürler üzerinde insan, hayvan, doğa figürleri ve çeşitli semboller bulunurdu. Avrupa'da sosyal sınıflara göre mühürlerde kullanılan malzeme ve şekiller değişiklik gösterirdi.

🔴 Günümüzde de devlet kurumlarının iptal-kapama işlemlerinde ve bazı meslek gruplarındaki kişilerce mühür kullanımı devam etmektedir.

*İkinci Meşrutiyet nedir?

Osmanlı Anayasası'nın, 30 sene askıda kalmasının ardından, 23 Temmuz 1908 tarihinde tekrar ilan edilişiyle başlayıp Mebuslar Meclisi'ni Sultan Vahdettin'in 11 Nisan 1920'de tasfiyesiyle sonlanan dönemdir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN