Osman Hamdi Bey’in en ünlü tabloları
Osman Hamdi Bey, "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablosuyla tanınan arkeolog, müzeci ve meşhur ressamdır. En önemli özelliği sanat ve arkeoloji alanındaki pek çok yeniliğe imza atmasıdır. Peki, figürlü kompozisyon kullanan ilk ressam olarak tarihe geçen Osman Hamdi Bey'in en ünlü tablolarını ve hikayelerini biliyor musunuz?
Osman Hamdi Bey eseri, Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane'yi bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ni kurduğu yıl da yani 1882'de tamamlar.
Cami Önü adlı eserinde Osmanlı mimarisinin ince işçiliği ve süslemelerdeki detaycılığını tuvale yerleştirdiği 16 insan figürü ile zenginleştiren Osman Hamdi Bey, eski Osmanlı günlük yaşamının ruhunu etkileyici bir kompozisyonla anlatır.
Bursa Yeşil Cami'nin taç kapısını ve önünü tasvir etmiştir. Benzer eserlerinde olduğu gibi bu tuvalde de Osman Hamdi Bey caminin önüne gerçekte bulunmayan basamakları ustalıkla koyarak figürlerine hareketli bir sahne oluşturmuştur.
Osman Hamdi Bey'in yağlı boya tablosudur.
Cami önünde duran arzuhalciye arzuhal yazdıran feraceli iki kadın tasvir edilir. Bu tabloda, insanların hemen yanında iki sokak köpeği resmedilmiştir. Eserde resmedilmiş biri mavi, diğeri siyah feraceli kadınlar, diğer tüm renkli sahnelerin arasında en halk tipi olanıdır.
Osman Hamdi çeşitli ferace tiplerini sınıf farklılıklarını belirtmek için kullanmıştır.
Bu tabloda görülen, ama bugün yerinde olmayan çini pano, Léon Parvillée'nin Architecture et decoration turques au XVe siècle adlı eserinde (1874) yayınlanmıştır. Anılan pano, Bursa'da Muradiye Külliyesi'nde Şehzade Mustafa Türbesi dış pencere alınlığındaki parçadır.
Osman Hamdi Bey'in 1887 tarihli tablosudur.
Eserde 9 kadın bir cami avlusunun dış tarafında iki ayrı grup hâlinde gezinti yapmaktadır. Giysileri, dönemin Avrupa'sının giyim modasını andırır. Kadınlar, güneşten korunmak amacıyla şemsiye kullanır. Bu durum, yaz mevsimi olduğunun göstergesidir.
Kadınlar bu eserde hem neşeli hem de adeta ressama poz verir gibi bakarlar. Bu yönüyle Osman Hamdi Bey'in, o dönem Paris'te yaşadığı için Fransız ve İngiliz ressamlardan etkilendiğinin göstergesidir.
Bu tabloda mekanın ayrıntıları ve giysilerin sergilenmesiyle konu önemli görülmektedir. Çini kaplı bir duvar önünde biri tabure üstüne oturmuş seyirciye bakan, diğeri ayakta, ikisi ise yerde oturmakta olan giyimli dört kadın figürü betimlenmiştir.
Duvarın sol tarafında asılı olan, 19. yüzyıl tasvir sanatı özellikleri taşıyan bir duvar halısı, yerde seramik ibrik ve leğen ile pirinç bir su tası ve tablonun sağ tarafında, duvarda asılı peştamaller dikkati çeken unsurlardır.
Mekan ön plandadır ve figürlere baskındır. Bütün bu unsurlar Türk sanatının ve günlük yaşamının belgelenmesine yöneliktir.
Osman Hamdi Bey'in 1880 yılında tamamladığı tablosudur. Eser şu anda İstanbul'daki Pera Müzesi'nde sergilenmektedir. Eserde, iki genç Osmanlı kadını geleneksel Türk müzik aletleri çalarken resimlenmiştir.
Tablo ilk olarak 1880 yılında düzenlenen Paris Salonu'nda sergilendi.
Tabloda yer alan mekân, Bursa Yeşil Camii'deki namazgâh bölümüdür. Bu bölümün girişinde tambur ve def çalan iki genç kız durmaktadır. Tambur çalan kız ayakta durmakta, def çalan ise oturmaktadır. Ayakta duran kızın üzerinde krem rengi üzerine altın sarısı desenler olan bir entari ve aynı kumaştan bir şalvar vardır. Saçlarına ise mavi bir yemeni bağlanmıştır. Oturan kızın üzerinde ise mavi üzerine altın sarısı renginde şeritler olan bir üç etek vardır. Bu kızın saçlarında gene altın sarısı renginde bir yemeni görülür.
Eserde camide bulunan halılar, kakmalı ahşap eserler, taş oymacılığı ürünü mermerler ve çini gibi Osmanlı motifleri yer alır.