Osmanlı'nın İstanbul'unu tuvale yansıtan ressamlar
Dünyanın inci gerdanlı kenti İstanbul… Yüzyıllar boyunca yedi kıtaya hakim olmuş görkemli Osmanlı'nın başkenti… Tarihlerin her döneminde tüm insanların rüyalarını süsleyen büyülü şehir… İstanbul, sadece hayalleri süslemekle kalmadı. Sanatın her alanında sanatçılarla İstanbul'un yolları kesişti. Dünyaca ünlü birçok ressam, kimi zaman Osmanlı sultanlarının daveti ile kimi zaman ise farklı sebeplerden ötürü İstanbul'a gelerek şehrin müthiş dokusundan etkilenerek tuvale dokundu. İşte, İstanbul ile ilgili birbirinden özel eserleriyle dünyaca ünlü ressamlar…
Giriş Tarihi: 31.01.2019
17:55
Güncelleme Tarihi: 31.01.2019
18:04
JEAN-BAPTISTE VAN MOUR (1671 – 1737)
Flaman ressam, 9 Ocak 1671'de Valenciennes'te doğmuş, 1699'da İstanbul'a Fransız elçisi Charles de Ferriol'un maiyetinde gelmişti. Vanmour, 1699'da geldiği İstanbul'da ölümüne kadar yaşamayı tercih etti. 1737'de ölen ressam için bu, hayatının neredeyse 40 yıllık bir dönemine tekabül eder. Üstelik maiyetinde geldiği Ferriol, 1711'de Fransa'ya döndü. Ressamın İstanbul'daki yaşamı boyunca hem İstanbul'da yaşayan Avrupalılarla hem de yerli halkla iyi ilişkiler içinde olduğu biliniyor.
Vanmour, Lale Devri'nin en önemli tanıklarından birisiydi. İstanbul'a geldiği 1699 senesi Osmanlı Devleti'nin Batı'ya açılış sürecinde bir dönüm noktasıdır. Ressam İstanbul'a geldiği tarihte Fransa, Hollanda, İngiltere, Venedik ve Avusturya elçilikleri artık kurulmuş durumdadır. Vanmour'un tanıklığını biricik kılan, yaptığı resimlerle tarihe Lale Devri'nin en önemli görsel belgelerini kazandırmış olmasıydı. Vanmour, çok sayıda elçi kabul törenleri, İstanbul görünümleri, portreler, Patrona Halil isyanı gibi siyasi ve toplumsal olaylar ve gündelik yaşam sahneleri resmetmişti. Vanmour, resimlerini gerçekçi bir üslupla ele almış ve ayrıntıcı çalışmıştı; dolayısıyla resimlerin belgesel niteliği çok yüksek.
Batı'dan gelmiş bir sanatçı olarak Osmanlı'daki çeşitli tarikatlar, özellikle de Mevlevi dervişleri ve semazenler Vanmour'un ilgisini çekti. İstanbul'da çok uzun bir süre kalmış olması ve resimlerindeki gerçekçilik, Vanmour'un bu mekânları çok büyük ihtimalle ziyaret etmiş olduğunu düşündürür. Buna en iyi örneklerden biri, bugün hâlâ İstanbul'da varlığını sürdüren Galata Mevlevihanesi'nde geçen "Dönen Dervişler" (1720–1737) resmidir. Galata Mevlevihanesi'nde semazenleri konu edinen resimde kubbeli dairesel yapı ve dönen semazenler sanatçı tarafından aslına uygun olarak resmedilmiştir.
ANTOINE DE FAVRAY (1706 – 1791)
Fransız akademik, oryantalist Ressam Antoine de Favray 1706'da Bagnolet'de doğdu. İlk sanat eğitimini Roma'da Fransız Akademisi'nde almıştır. Uzun bir süre Malta'da yaşayan ve burada şövalye portreleri, Maltalı kadınlar ve kilise resimleriyle ün kazanan sanatçıya şövalyelik unvanı verildi. 1762 yılında İstanbul'a gelmiş, önce Fransız ve daha sonra Rus elçiliği himayesinde yabancı elçilerin portreleri, günlük yaşam konulu resimler, törensel sahneler ve panoramik İstanbul manzaraları yapmıştı.
Dokuz yıl kaldığı İstanbul'dan ayrıldıktan sonra Malta'ya dönen sanatçının özellikle panoramik İstanbul görünümleri, sanatsal değerlerinin yanı sıra belge değeri taşır. Pera'dan bakılarak yapılmış olan bu İstanbul görünümü, kentin topografyası ve mimari anıtlarıyla son derece gerçekçidir.