Sanat fotoğrafına damga vuran isimler
Sanat fotoğrafçıları, fotoğrafı başlı başına ya da diğer çalışmalarıyla kolajladıkları bir mecra olarak kullanıyorlar.
"Sanat gerçekliğin denetimini imler, zira gerçekliğin başlı başına hiçbir estetik anlayışı yoktur. Bazı denetimler uygulandığında, fotoğrafçılık sanata dönüşür."
Fotoğrafçılık etrafımızdaki dünyayı yakalamamıza yardımcı olabilir. Dahası, fotoğraf bir araç olarak sayısız farklı biçimde kullanılabilir. Fotoğrafçılığın birçok farklı türü var, ama sanat fotoğrafçılığını tanımlamak ve ayırt etmek kolay değil. Bu alana ilişkin en kesin tanım bile şüphe uyandırabilir, ancak bu türün fotoğrafı merkeze koyduğu kesin.
Sanat fotoğrafçılığı, daha ziyade sahneleri manipülasyon olmadan kayıt altına alan foto muhabirliği gibi belgesel fotoğrafçılık türünün karşısında duruyor gibi görünüyor. Sanat fotoğrafçıları, fotoğrafı başlı başına ya da diğer çalışmalarıyla kolajladıkları bir mecra olarak kullanıyorlar.
Sanat fotoğrafçılığının ayırt edici özelliklerinden biri, bir nesneyi veya özneyi kaydetmenin asıl amaç olmaması.
Dolayısıyla sanat fotoğrafçılığı, kamerayı nasıl kullandığımızı düşündüğümüzde aklımıza gelenden daha farklı çalışıyor. Çoğu amatör fotoğrafçı, kamerasını sanatsal bir motivasyon olmaksızın önemli olayları belgelemek ve anılarını kayıt altına almak için kullanıyor. Sanat fotoğrafçılığının ayırt edici özelliklerinden biri, bir nesneyi veya özneyi kaydetmenin asıl amaç olmaması. Fotoğraf sanatçıları, fotoğrafı hayal güçlerini göstermek ve sanatsal bir söylem kurmak için kullanıyor.
Ansel Adams bir zamanlar şunu söylemişti: "Sanat gerçekliğin denetimini imler, zira gerçekliğin başlı başına hiçbir estetik anlayışı yoktur. Bazı denetimler uygulandığında, fotoğrafçılık sanata dönüşür." Adams, sanatçıların tarih boyunca amaçlarına ulaşmak için gerçekliği nasıl manipüle ettiklerinden söz ediyor. Örneğin, klasik manzara ressamları bile tam olarak önlerinde gördüklerini çizmiyor. Birçoğu vermek istedikleri mesajdan uzaklaştıran unsurları usulca ekliyor ya da çıkarıyor ya da Monet gibi bir ruh hâlini yansıtmak için ışık ve renkle çalışıyor.Artık sanat fotoğrafçılığı iyiden iyiye genişlemiş durumda ve artık ardında sanatsal bir niyet taşıyan herhangi bir fotoğraf "sanat" sayılıyor. Tanınmış foto muhabirlerin yaptığı belgesel fotoğrafçılık da artık buna dâhil. Bu yüzden de bir fotoğrafın sanat kabul edilip edilmemesi gerektiğini anlamaya çalışırken fotoğrafçının niyetini anlamak önemli bir etken olmaktadır.
ALFRED STIEGLITZ
Fotoğrafçılığın bir sanat dalı olarak kabul edilmediği zamanları tahayyül etmek zor olsa da on dokuzuncu yüzyılın sonları ile yirminci yüzyılın başlarında durum böyleydi. Alfred Stieglitz ve diğer modernist fotoğrafçılara, fotoğrafçılığın bir güzel sanat dalı olarak değerlendirmesi konusundaki çabaları için teşekkür edebiliriz. Özellikle Stieglitz on dokuzuncu yüzyılın sonlarında bu fikri savunuyordu, hatta konuyla ilgili bir makale de yayımlamıştı.
Bir diğer kilometre taşı, yirminci yüzyılın başlarında Stieglitz'in fotoğraflarının Mary Cassatt ve James McNeill Whistler gibi sanatçıların resimlerinin yanında sergilenmesiydi. Modern Sanatın Özel Gösterimi (Special Exhibition of Contemporary Art) adını taşıyan ve Ulusal Sanat Kulübü (National Arts Club) tarafından düzenlenen serginin, ABD'de fotoğrafçılar ile ressamlara eşit paye veren ilk büyük sergi olduğu düşünülüyor.