Klasik Türk müziğinin vazgeçilmez makamları
Klasik Türk müziği, 17'nci ve 19'uncu yüzyıllar arasında varlığını gösterdi. Koca Osman, Çömlekçizade Recep, Hafız Post, Itri ile başladı, Zekai Dede ile bitti. Asıl kimliğini uygulamada gösteren makam musikisi, her şeyden önce beste ve icra seviyesinde oluşan bir musiki türü olarak karşımıza çıkıyor. Klasik Türk müziğinin makamlarını sizleri için derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Zülfün görenlerin hep bahtı siyâh olurmuş
Tek zülfünü göreydim bahtım siyâh olaydı
Güçmüş vefâ yolunda Nevres murâda ermek
Ey kâşi kûy-i yâre bir başka râh olaydı"
İran'da Luristan Eyaletinde Hamedan'ın güneyinde tarihi bir şehrin adıdır. İlk defa II. Mehmet'e ait eserlerde görülür.
Rast perdesi üzerinde Buselik beşlisine, Neva perdesinde Kürdi veya Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri inici-çıkıcıdır.
"Gönül aşkınla gözyaşı dökmekten usandı artık
Zirâ gözde yaş kalmadı sabr ile uslandı artık
Ağlasan da faydası yok sevsen de zamânı geçti
Zirâ gözde yaş kalmadı sabr ile uslandı artık"
İlk defa 14'üncü yüzyılda Safiyüddün Abdülmümin'in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Rast beşlisine, Neva Rast dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.
"Güller arasında seni bensiz gören olmuş
Gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş
Duydum ki güzel gözlerini çok seven olmuş
Gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş"
İlk defa 14'üncü yüzyılda Safiyüddün Abdülmümin'in eserlerinde rastlanılmaktadır. Yerinde Uşşak dörtlüsüne, Neva perdesinde Buselik beşlisinin eklenmesiyle meydana gelir. Seyri çıkıcıdır.