Çocuklarımızı sosyal medyanın karanlık yüzünden nasıl koruruz?
Son günlerde ülkece yaşadığımız acı dolu hadiselerden ötürü ebeveynler, çocuklarına nasıl yaklaşacakları ve onları çevrelerindeki tehlikelerden nasıl koruyacakları konusunda oldukça endişeli. Bu endişeler doğrultusunda Fikriyat.com olarak, "Çocuklarımıza nasıl yaklaşmalıyız, nelere hassasiyet göstermeliyiz ve nasıl bir yol izlemeliyiz?" sorularını Klinik Psikolog Gökhan Ergür ile konuştuk. Odalarına kapanan, insanlarla iletişim kurmayan çocuklar konusunda ne yapabileceğimizden, ebeveynlerin dijital dünyaya nasıl ayak uydurabileceğine ve kendilerini bu konuda nasıl geliştirmeleri gerektiğine kadar pek çok önemli meseleye değindik. Ayrıca, bir çocuğun uzman yardımı alması gerektiğini nasıl anlayabileceğimiz üzerine de önemli bilgiler edindik.
Soru:
Çocuğun bir uzman yardımı alması gerektiğini nasıl anlarız?
Gökhan Ergür:
🔸 Çocuğumuzun akademik başarısında belli bir düşüş varsa, uyku düzeni bozuksa, yeme-içme düzeni bozuksa, geleceğe dair çok karamsar söylemlerde bulunuyorsa işte, "Bu dünyadan nefret ediyorum, yaşamak istemiyorum, bir gün çekip gideceğim buralardan" gibi cümleler kuruyorsa çocuk anne ve babayla konuşmasını çok çok minimize etmişse, sürekli odasındaysa anne ve babanın yanına hiç uğramıyorsa anne ve babanın zihninde bazı soru işaretleri oluşmalı. Evet, işte bu çocuklar problemli çocuklar demiyoruz tabii ki ama evladınız eğer bu belirtileri gösteriyorsa bir uzmanla görüştürmeniz faydalı olabilir.
Soru:
Gençler ve çocuklarla kurulan ilişkilerde dikkat edilmesi gereken hassasiyetler neler?
Gökhan Ergür:
🔸 Burada en kritik nokta çocuğa vakit ayırabilmek. Eğer anne baba çocuğuna vakit ayırmıyorsa, onunla zaman geçirmiyorsa bu çocukla başkaları gayet güzel, gönüllü bir biçimde zaman geçiriyordur. Vakit ayırmadığınız evlatlarınıza başkaları vakit ayırıyor sevgili anne-babalar! Vakit ayırmalarının sebebi de tabii ki de temiz niyetlerle olmuyor. Çocukları yanlarına çekmek, onlara belirli bir ideolojiyi aşılamak, onları belirli yönlere belirli gruplara, belirli eylemlere sevk edebilmek için popülerliklerini, havalarını da kullanarak çocukları kendi yanlarına çekiyorlar. Çocuğuyla hafta sonu dışarıya çıkmayan, ona vakit ayırmayan anne ve babaların çocuklarının da ne yazık ki teknoloji bağımlılığı, depresyon, öz saygının düşüklüğü daha sık ve daha fazla görülüyor.
🔸 Çocuğa zaman ayırmak, çocukla konuşabilmek, çocuğun dünyasına girebilmek, çocuğun fikirlerini alabilmek bu noktada çok önemli. Evle ilgili bir karar alırken çocuğa sorun: "Ne yapalım?" Bir şey satın alırken çocuğa sorun. Çocuk kendini değerli hissetsin. "Ben de bu dünyada varım, ben de ailemin bir parçasıyım ve bana da fikir danışıyorlar" desin. Çocukların ve gençlerin ağzından en sık duyduğunuz cümle: "Kimse beni anlamıyor..." Ergenlik döneminin mottosudur. Çocuğa onu anladığımızı göstermemiz gerekiyor.
Soru:
Bir çocuğu tüm kötülük ve kötü içeriklerden korumak mümkün mü?
Gökhan Ergür:
🔸 Bana göre Türkiye'deki en büyük problemlerden bir tanesi de dijital platformlarda ve televizyonda yer alan diziler ve dizilerin içerisindeki şiddet ve pornografik ögeler. Şiddet içerikli görüntüler izleyen çocukların saldırganlık eğilimlerinde, depresyon düzeylerinde, antisosyal davranışlarında bilimsel olarak belirgin bir artış oluyor. Dünyada yapılmış birçok bilimsel araştırma bize bunu gösteriyor. Albert Bandura'nın sosyal öğrenme teorisinde bahsettiği gibi, bizler hayatı gözlemleyerek izleyerek yaşarız, çocuklar da hayatı ekranlarda gördüğü gibi yaşamak istiyorlar... Bu sebeplerden dolayı da şiddet içerikli dizileri izleyen çocuklar oradaki karakterleri kendilerine rol model alıyorlar, saçlarını onlar gibi kestiriyorlar, onların giydiği eşofman takımlarını giymek istiyorlar, onların sarf ettiği sözleri kullanmak istiyorlar. Sonrasında da toplumsal çürümeden, şiddetten, kadına şiddetten, artan cinayetlerden, hırsızlıklardan, suçlardan konuşuyoruz. Bu durum bizi buraya getiriyor ne yazık ki.
Soru:
Teknolojiden uzak duran çocuk neye yönelir?
Gökhan Ergür:
🔸 Bizim çocuklarımızı yeniden gerçek dünyaya çekebilmemiz gerekiyor. Onların başlarını renkli ekranlardan alıp yeniden dünyaya döndürmemiz gerekiyor. Gerçekçi olmak gerekirse anne-babalar her zaman bu konuda yeterli olamayabiliyorlar. İşte, burada yerel yönetimlerin, ilgili makamların ebeveynlere ve çocuklara destek olması gerekiyor. Çocuklara ücretsiz kurslar, rahatlıkla yararlanabilecekleri spor alanları açmaları ve bunları hazırlamaları gerekiyor. Aksi takdirde çocuklarımız ne yazık ki teknolojinin kurbanı oluyorlar.
Soru:
Peki, gençler bu durumlarda ne yapmalı?
Gökhan Ergür:
🔸 Kıymetli gençler, şu an anne-babalarınız, öğretmenleriniz ve yetişkinler hepsi teyakkuz halinde. Size bazı uygulamaların isimlerini soruyorlar, "Telefonunda ne var, bilgisayarında ne var, hangi oyunu oynuyorsun" gibi sorular soruyorlar. Burada yetişkinlerin amacı sizi sıkmak, bunaltmak değil. Onlar şu an sadece sizinle alakalı endişelendikleri, kaygılandıkları için bu şekilde davranıyorlar. Peki, onlara nasıl yardım edebilirsiniz? Telefonunuzda kullandığınız uygulamaları, bilgisayarda vakit geçirdiğiniz uygulamaları ve internet sitelerini ailenizi anlatarak onların gönüllerine birazcık da olsa su serpebilirsiniz. Ayrıca bu tür uygulamalarda kötü niyetli insanlarla yazışmış, onlara bazı fotoğraflar atmış da olabilirsiniz. Lütfen onların şantajlarına boyun eğmeyin ve bu durumdan anne babalarınızı, eğer çekiniyorsanız sevdiğiniz bir aile büyüğünü ya da okuldaki rehber öğretmeninizi lütfen haberdar edin.