Arama

Çocuklarımızı sosyal medyanın karanlık yüzünden nasıl koruruz?

Son günlerde ülkece yaşadığımız acı dolu hadiselerden ötürü ebeveynler, çocuklarına nasıl yaklaşacakları ve onları çevrelerindeki tehlikelerden nasıl koruyacakları konusunda oldukça endişeli. Bu endişeler doğrultusunda Fikriyat.com olarak, "Çocuklarımıza nasıl yaklaşmalıyız, nelere hassasiyet göstermeliyiz ve nasıl bir yol izlemeliyiz?" sorularını Klinik Psikolog Gökhan Ergür ile konuştuk. Odalarına kapanan, insanlarla iletişim kurmayan çocuklar konusunda ne yapabileceğimizden, ebeveynlerin dijital dünyaya nasıl ayak uydurabileceğine ve kendilerini bu konuda nasıl geliştirmeleri gerektiğine kadar pek çok önemli meseleye değindik. Ayrıca, bir çocuğun uzman yardımı alması gerektiğini nasıl anlayabileceğimiz üzerine de önemli bilgiler edindik.

Soru:

Ebeveynler çocuklarının hayatına nasıl ve ne noktada müdahil olabilirler?

Gökhan Ergür:

🔸 Son günlerde yaşadığımız bu malum ve acı verici hadiseden sonra anne-babalar "Benim oğlumda, kızımda bu tarz şeyler var mı, bu tarz mecralarda vakit geçiriyorlar mı?" diye panikledi. Burada öncelikli olarak evlatlarımızla konuşmamız gerekiyor. "Ya işte bazı haberler duydum. Bu tarz şeyler varmış, senin buralarda üyeliklerin var mı? Sen ne yapıyorsun, nasıl vakit geçiriyorsun?" deyip tatlı bir dille, paniğe kapılmadan çocuklarla iletişime geçmemiz gerekiyor. Tekrar ediyorum: Burada yargılayıcı bir dil kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Panik halini onlara sezdirmememiz gerekiyor. Sadece muhabbet esnasında "Böyle haberler duydum sen bu tarz uygulamalar kullanıyor musun?" diye sorabiliriz.

  • 10
  • 15

🔸 Burada temel nokta Discord, Telegram gibi uygulamalarda şu an ortaya çıkan problemin temel nedeni çocukların bir çocukların bir şantajla karşı karşıya kalmaları. Problem, bu uygulamalar değil oradaki kişilerin evlatlarımıza yaptıkları şantaj. Aslında öncelikli olarak oyun kanallarında çeşitli Youtube kanallarında çocuklarla dostluk, arkadaşlık kurup, onların güvenini kazanıp hatta onlarla bazen duygusal ilişkiler kurmaya çalışıp evlatlarımızdan fotoğraflar, görüntüler, özel bilgiler aldılar ve dijital dünyadan elde ettikleri o panelcilerden -şu an en büyük problem onlar- elde ettikleri kişisel verilerimizle çocuklarımıza şantaj uygulamaya başladılar.

🔸 "Bana fotoğraf atmazsan annene ulaşırım, bana video yollamazsan babana ulaşırım, senin adresin bu değil mi, evinize gelirim, size zarar veririm" gibi söylemlerle bunları yaptılar. Çocuklar korkuyorlar ve daha fazlasını yapıyorlar. Burada anne babalar ya da çocukların hayatındaki çocuklarla beraber olan akrabaların çocuklara güvenli bir ortam oluşturması gerektiklerini unutmamaları gerekiyor. Bu konuda şöyle tatlı bir muhabbet açarak "Ya bazı şeyler duydum, çocuklar tehdit ediliyormuş, şantaj yapılıyormuş bazı evlatlarımıza, bunlar hiç önemli değil. Önemli olan burada o çocukların sağlığı önemli olan o çocukların bu durumu ailelerine aktarması. Sen de bu tarz şeyler var mı? İnternet ortamında senin canını sıkan, seni üzen, sana kaba konuşan, zorbalık yapan kimseler var mı?" deyip bunları böyle ufak ufak çocuktan almaya çalışmak lazım. Çünkü çocuk "Bunu annem-babam duyarsa mahvolurum" gibi düşünüyor. Hayır, çocuğun mahvolmayacağını, çocuğu her şekilde koşulsuz kabul edebileceğimizi çocuğa söylememiz ve hissettirmemiz gerekiyor. Ama bunu da şu an büyük bir panikle, olağan dışı bir şey, bir durum varmış gibi yansıtmamak gerekiyor.

  • 11
  • 15

Soru:

Çocuğun bir uzman yardımı alması gerektiğini nasıl anlarız?

Gökhan Ergür:

🔸 Çocuğumuzun akademik başarısında belli bir düşüş varsa, uyku düzeni bozuksa, yeme-içme düzeni bozuksa, geleceğe dair çok karamsar söylemlerde bulunuyorsa işte, "Bu dünyadan nefret ediyorum, yaşamak istemiyorum, bir gün çekip gideceğim buralardan" gibi cümleler kuruyorsa çocuk anne ve babayla konuşmasını çok çok minimize etmişse, sürekli odasındaysa anne ve babanın yanına hiç uğramıyorsa anne ve babanın zihninde bazı soru işaretleri oluşmalı. Evet, işte bu çocuklar problemli çocuklar demiyoruz tabii ki ama evladınız eğer bu belirtileri gösteriyorsa bir uzmanla görüştürmeniz faydalı olabilir.

  • 12
  • 15

Soru:

Gençler ve çocuklarla kurulan ilişkilerde dikkat edilmesi gereken hassasiyetler neler?

Gökhan Ergür:

🔸 Burada en kritik nokta çocuğa vakit ayırabilmek. Eğer anne baba çocuğuna vakit ayırmıyorsa, onunla zaman geçirmiyorsa bu çocukla başkaları gayet güzel, gönüllü bir biçimde zaman geçiriyordur. Vakit ayırmadığınız evlatlarınıza başkaları vakit ayırıyor sevgili anne-babalar! Vakit ayırmalarının sebebi de tabii ki de temiz niyetlerle olmuyor. Çocukları yanlarına çekmek, onlara belirli bir ideolojiyi aşılamak, onları belirli yönlere belirli gruplara, belirli eylemlere sevk edebilmek için popülerliklerini, havalarını da kullanarak çocukları kendi yanlarına çekiyorlar. Çocuğuyla hafta sonu dışarıya çıkmayan, ona vakit ayırmayan anne ve babaların çocuklarının da ne yazık ki teknoloji bağımlılığı, depresyon, öz saygının düşüklüğü daha sık ve daha fazla görülüyor.

🔸 Çocuğa zaman ayırmak, çocukla konuşabilmek, çocuğun dünyasına girebilmek, çocuğun fikirlerini alabilmek bu noktada çok önemli. Evle ilgili bir karar alırken çocuğa sorun: "Ne yapalım?" Bir şey satın alırken çocuğa sorun. Çocuk kendini değerli hissetsin. "Ben de bu dünyada varım, ben de ailemin bir parçasıyım ve bana da fikir danışıyorlar" desin. Çocukların ve gençlerin ağzından en sık duyduğunuz cümle: "Kimse beni anlamıyor..." Ergenlik döneminin mottosudur. Çocuğa onu anladığımızı göstermemiz gerekiyor.

  • 13
  • 15

Soru:

Bir çocuğu tüm kötülük ve kötü içeriklerden korumak mümkün mü?

Gökhan Ergür:

🔸 Bana göre Türkiye'deki en büyük problemlerden bir tanesi de dijital platformlarda ve televizyonda yer alan diziler ve dizilerin içerisindeki şiddet ve pornografik ögeler. Şiddet içerikli görüntüler izleyen çocukların saldırganlık eğilimlerinde, depresyon düzeylerinde, antisosyal davranışlarında bilimsel olarak belirgin bir artış oluyor. Dünyada yapılmış birçok bilimsel araştırma bize bunu gösteriyor. Albert Bandura'nın sosyal öğrenme teorisinde bahsettiği gibi, bizler hayatı gözlemleyerek izleyerek yaşarız, çocuklar da hayatı ekranlarda gördüğü gibi yaşamak istiyorlar... Bu sebeplerden dolayı da şiddet içerikli dizileri izleyen çocuklar oradaki karakterleri kendilerine rol model alıyorlar, saçlarını onlar gibi kestiriyorlar, onların giydiği eşofman takımlarını giymek istiyorlar, onların sarf ettiği sözleri kullanmak istiyorlar. Sonrasında da toplumsal çürümeden, şiddetten, kadına şiddetten, artan cinayetlerden, hırsızlıklardan, suçlardan konuşuyoruz. Bu durum bizi buraya getiriyor ne yazık ki.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN