Kardeşler arasındaki farklılıklara ortak tavırlar
Doğacak bebek, anne ve baba adaylarının 9 ay hayallerinde canlanır, doğuma kadar merakla ve sabırla beklenir. Bazen işler yolunda gitmez ve ebeveynleri zor bir sürecin beklediği ortaya çıkar. Engelli bir bebek dünyaya gelir. Oysa bu bebek, Allah'ın emekle ve sabırla büyütülmesi için gönderdiği armağandır. Tüm aile, çocukları için en iyisini yapmaya odaklanır. İş sadece anne ve babaya değil kardeşlere de düşer. Aynı ailenin ortak paydaşları, birbirlerine ve hayat karşı nasıl bir tavır takınmalıdır? Sizler için derledik…
Giriş Tarihi: 24.01.2019
11:49
Güncelleme Tarihi: 24.01.2019
12:43
HER ENGELLİ ÇOCUK AYNI DEĞİLDİR
Her çocuk aynı olmadığı gibi, her engelli çocuk da aynı değildir ve hepsinin kendine göre becerileri, yetenekleri ve özellikleri vardır. Onlar da belirli bir hayat kalitesine sahip olarak hayattan keyif alma ve çevreleriyle mutlu bir ilişki kurabilme becerisine sahiptir.
Hayat kalitesi yalnızca becerilerle belirlenemez; çocuğun ne kadar keyifli zamanlar geçirebildiği, kendini ne kadar güvende hissettiği ve her şeyden de öte herkes gibi ve en az herkes kadar sevilebilir bir varlık olduğunu hissetmesinden geçer. Bu nedenlerle, ebeveynler her çocuğun farklı olduğunu unutmadan kendi çocuklarının pozitif yönlerine odaklanmaya özen göstermelidir.
ÇOCUKLARINDAN BİRİ ENGELLİ OLAN AİLE
Çocuklarının bir engeli olduğunu öğrenen bir aile öncelikle kayıpla beraber gelen bir keder hisseder. Bunun içerisine şok, inkâr, öfke, suçluluk, üzüntü gibi duygular da dâhil edilebilirken tüm bunların beraberinde neden bunun kendi çocuklarının başına geldiğine dair bir sorgulama ve isyan söz konusu olabilir. Bu durumun kendi hataları ya da suçları olduğunu düşünebilirler. Herkes sağlıklı bebeklere sahipken bu aileler için engelli bir bebeğe sahip olmak bir başarısızlık gibi görünebilir.
Çevredeki diğer sağlıklı bebekleri ve onların ailelerini kıskanabilirler. Geleceğe dair büyük bir belirsizlikle birlikte öyle yoğun bir çaresizlik hissi baş gösterebilir ki bazen bebeklerini bırakıp kaçma istekleri dahi oluşabilir. Mükemmel bir bebek beklerken bu bebeğin kendilerine ait olmadığına inanmak isteyebilirler. İnsanların tepkisinden, önyargılarından ve bu durumla nasıl başa çıkacaklarından korkabilirler.
Engelli bir çocuğa sahip olan bir aile için belki de en zor olanı yaşam boyu tekrarlayan kayıplarla yüzleşme durumudur. Bu süreçte anne ve babalar hüzünleri ve kederleri hiç bitmeyecek gibi hissedebilirler. Ancak zaman içerisinde bu durumu anlamlandırabilmeye ve yaşamlarının, kendi gerçekliklerinin bir parçası olarak kabul edebilmeye başladıklarında yavaş yavaş rahatlayacaklardır.
AİLELERİN BU DURUMLA BAŞA ÇIKABİLMESİ
Ebeveynlerin böyle güç bir durumla nasıl başa çıktıkları stresli durumlara ve genel olarak sorunlara yaklaşım tarzlarıyla birebir ilintilidir. Çözüm odaklı bir başa çıkma mekanizmasına sahip olan ve davranışlarını sorunlu duruma göre modifiye edebilen kişilerin bu konuda daha başarılı olabildikleri görülmektedir.
Engelliliğe dair bakış açısını esnek tutabilen ve çocuklarının özgürleşmesine destek olan, takım şeklinde hareket eden ebeveynlerin bu durumla çok daha rahat başa çıkmaları mümkündür. Tıpkı diğer zor yaşamsal durumlarla karşılaşıldığında olduğu gibi ebeveynlerin bu durumu nasıl anlamlandırdığı, bu konu hakkında kendilerine yaptıkları açıklamalar çok belirleyicidir.
Özellikle annenin psikolojik anlamda kendini ne kadar iyi hissettiğinin anlamlı derecede önemli olduğu görülmektedir. Yakın akrabalardan ve yakın çevreden görülen destek, çocukla kurulan ilişki ve onun yaşam kalitesi, ebeveynlerin inanç sistemleri ve bu durumun iş ya da özel hayatlarına ne kadar etki ettiği de baş etme şeklini belirleyici diğer önemli faktörler olarak sıralanabilir.
ENGELLİ ÇOCUK VE AİLE İÇİ İLİŞKİLER
Eşler açısından bakıldığında ise, bu konuda yapılan birçok araştırma engelli bir çocuğa sahip olan çiftlerin boşanma ihtimallerinin sağlıklı çocuklara sahip ebeveynlere oranla daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Zira engelli bir çocuğa sahip olmak evlilik ilişkisinin sağlamlığını da bir nevi test edici nitelikte, er şekilde ilişki açısından süregelen bir stres faktörüdür.
Bütün enerji ve yatırımın engelli çocuğa yapılması riski diğer ilişkilerin zora girmesine ve diğer aile bireyleriyle ilişkilerin zorlanmasına sebep olabilir. Bu anlamda en çok zorlanan grupta engelli bir kardeşe sahip ailenin diğer çocukları sayılabilir.
ENGELLİ BİR ÇOCUĞA SAHİP OLUNACAĞI KARDEŞE NASIL SÖYLENMELİ?
Anne ve babalar, diğer çocuklarına yeni doğacak olan kardeşlerini anlatırken daha yavaş gelişeceğini söylemeli ve yaşanacakları durumları saklamadan anlatmalıdır. Yaşanacak olan olayları tercih meselesi olarak değil de yaşanması gereken normal bir durum olarak anlatılması gerekir.
Siz ebeveyni olarak durumu ne kadar çabuk kabullenirseniz ve davranışlarınızı pozitif hale getirirseniz; aile ve çevre etkisi o kadar olumlu olacaktır. Eğer siz çocuğunuza kendisinin sevilmediğini ya da dışlandığını hissettirirseniz, aynı şeyi onlar da sergileyecektir.