Film analizi: "Sonsuzluk ve Bir Gün"
Geçmişi, yarını, yaşamı ve ölümü bugünde arayan bir Theodors Angelopoulos yapıtıdır, "Sonsuzluk ve Bir Gün". Filmde seyirci, öleceğini öğrenen Alexander ile son gününü geçirir. Bu sırada karakterimiz geçmişini anımsar, yaşadığı güzel anılara geri döner ve aynı zamanda bugününü de idame ettirir. Sizin için "Sonsuzluk ve Bir Gün" filminin analizini yaptık.
ÖLÜM VE YAŞAM ARASI
🔹 Film, ölmek üzere olduğunu öğrenen karakterin son gününü konu edinir. İşte tam da o gün, tesadüfen Arnavutluk'tan kaçak yollarla gelen on yaşlarında bir sokak çocuğu ile karşılaşır ve son gününü onunla birlikte geçirir.
🔹 Ömrünün biteceğine inandığı gün, küçük çocuğun yaşama tutunması için çabalar.
🔹 Yönetmen, varlık felsefesini merkeze alarak "Varlık nedir?" ve "Varoluşumuzun anlamı nedir?" gibi soruları film boyunca ana karakterin çatışmaları üzerinden seyirciye düşündürür.
🔹 Martin Heidegger'in görüşlerini temel alan yönetmen, "her türlü varlık anlayışının olası ufku" olarak gördüğü zaman kavramını, filmde ana karakterin sonsuzluk ve bir gün arasındaki anlam arayışı bağlamında ortaya koyar.
SONSUZLUĞUN TEMSİLİ
🔹 Filmin adını öylesine seçmemiştir yönetmen ya da söylenen hiçbir diyalog boşuna kurulmamıştır. Hepsinin tek bir amacı vardır; yaşamı, varlığı sorgulamak.
🔹 Filmin dikkat çeken özelliklerinden biri de başladığı yerde bitmesidir. İlk sahne, deniz kıyısında yaşadığı evde başlar ve aynı şekilde o evde, deniz kıyısında biter. Nedir deniz? Sonsuzluk...