Yeşilçam'ın yufka yürekli oyuncusu
"İstiklal Madalyası", "Şehitler Kalesi" , "Barbaros Hayrettin Paşa " gibi beş yüze yakın filmde oynamış, sert görünümünün altında yufka bir yürek taşıyan rolleri ile aklımıza kazınan oyuncu, Yeşilçam'ın tatlı-sert babası Hulusi Kentmen'i vefatının 25'inci yılında saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 19.12.2018
14:23
Güncelleme Tarihi: 19.12.2018
17:33
Benzemezdi kimse ona. Herkes onun gibi olmaya çalışır, onun gibi oynamaya çalışırdı. Biraz tatlı biraz sert, biraz baba, biraz devlet, biraz amir, biraz hâkim, biraz da tonton bir dede. Öyle bir iz bıraktı ki Türk sinemasına, Türkiye karakter oyunculuğunun ne demek olduğunu o yıllarda tanıdı. Köklerini sinemaya bırakmış bir çınardı o. Bazen fabrikatör, bazen pehlivan, bazen bir taksiciydi. Hep iyiyi, güzeli, doğruyu oynadı. Filmin sonuna doğru hep haklı olanın yanındaydı. Hulusi babaydı o… Hulusi Kentmen'di…
HULUSİ KENTMEN'DEN KEMAN DİNLETİSİ
Zamanın Bulgaristan Krallığı'na bağlı Tırnova şehrinde 20 Ocak 1912'de doğan Hulusi Kentmen'in ailesi daha sonra Türkiye'ye göç etti. Kentmen, çocukluğunu İzmit Körfez'de geçirirken, Deniz Astsubay Okulu'nda eğitim aldı ve Deniz Kuvvetleri'nde denizaltıcı Astsubay olarak görev yaptı.
BEYAZ PERDENİN TONTON BABASI
"16 yaşında Deniz Astsubay okuluna girdim, 30'da mezun oldum, sonra ilk gemim Mecidiye -tabi şimdi yalnız ismi var- ondan sonra Dumlupınar denizaltı gemisi…"
Bir müddet kara hizmetinde de bulunan Kentmen, askerlik görevini sürdürürken ilk kez vodvil türündeki "Hisse-i Şayia " oyunuyla sahneye çıktı.
Refika Kentmen ile 1938'de dünya evine giren sanatçı, Volkan isminde bir oğul, daha sonra da iki torun sahibi oldu.
Emekliliğinin ardından kendisini sahnelere ve sinemaya veren Kentmen, halkevlerinde, Ses Tiyatrosu'nda ve Şehir Tiyatroları'nda sahneye çıktı.
Kentmen, ilk kez 1942'de bir filmde kamera karşısına geçerken, İhsan İpekçi'nin senaryosunu yazdığı "Senede Bir Gün " filmiyle yükselişi yakaladı.
"Halkevleriyle başladık, evvela tiyatro. Ondan sonra bir profesyonel sahneye geçiş oldu… Sinemaya geçişim de aynı halkevlerinden, profesyonel sahneye geçişim gibi oldu. Bu aralarda bir sinema teklifi geldi. "Senede Bir Gün… "
Daha sonra bu filmleri 1948'de "İstiklal Madalyası", 1949'da "Şehitler Kalesi", 1950'de "Estergon Kalesi" ve "Züfikar'ın Gölgesinde", 1951'de "Barbaros Hayrettin Paşa " filmleri takip etti.
"Hulusi Kentmen Tiyatro Topluluğu" ile turnelere çıkıp birçok yerde oyun sahneleyen sanatçı, 1942-1988 yılları arasına 500'e yakın film sığdırdı.