18 yıl süren Türkçe ezanın hikayesi
Osmanlı'nın son dönemlerinde ortaya çıkan Türkçülük düşüncesinin bir tezahürü olan ezanın Türkçe okunması fikrini, ilk kez Ziya Gökalp öne sürmüştü. Bu fikir, zaman içinde sadece ezanın değil tüm ibadet dilinin Türkçeleştirilmesine dönüştü. Tam 18 yıl ezan, Türkçe olarak okundu. Gelin, 18 yıl okunan Türkçe ezanın hikayesine göz atalım.
🔵 İlk Türkçe ezan, 30 Ocak 1932 tarihinde, bir Ramazan gününün ikindi vakti Fatih Camii minaresinde Hafız Rıfat tarafından okundu.
🔵 Yine aynı yılın Kadir gecesinde, Ayasofya Camii'nde; Türkçe ezan, Türkçe Kur'an, tekbir ve kamet okundu. Radyodan da yayınlanan Türkçe kıraatler, Anadolu'ya da iyice duyuruldu.
🔵 Ezanın Türkçe'ye çevirileri yapıldıktan sonra ahengi en uygun olarak kabul edilen tercüme metin, okunmak üzere seçildi.
🔵 15 Temmuz 1932 tarihinde kabul edilen metin, 1950 yılına kadar camilerde okutuldu.
Tercüme metin:
"Tanrı uludur / Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'dan başka yoktur tapacak / Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed / Haydi namaza / Haydi felâha / Namaz uykudan hayırlıdır (yalnız sabah namazında) / Tanrı uludur / Tanrı'dan başka yoktur tapacak."
🔷 Ezan nedir? 🔷
🔵 Karakol ve jandarma teşkilatının da görevlendirilmesiyle birlikte Türkçe ezan, Türkiye'nin her yerinde okutuldu lakin bu durum kabullenilmedi.
🔵 Bazı müezzinler, ezanı çocuklara ve meczuplara okuttu. Yine devlet teşkilatının sık olarak ulaşamadığı bölgelerde ezan, Arapça olarak okunmaya devam etti. Ezanı Arapça olarak okumakta direnenler ise işkenceye maruz kaldı.
🔵 Türkçe ezan ilk defa okunduktan bir gün sonra Bursa Ulu Camii'nde halktan biri Topal Halil, ezanı özgün dili olan Arapça olarak okudu. Orada bekleyen bir sivil polis ise Topal Halil'i döverek karakola götürmek istedi.
🔵 Bunu gören Bursa halkı, valiliğe doğru sloganlar eşliğinde protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüş bastırıldı ve olaya karışan kişiler cezalandırıldı.
🔵 On sekiz sene boyunca ülkenin dört bir yanında ezanı Arapça olarak okumaya devam eden vatandaşlar cezalar verildi. Bu kişiler emniyet mensuplarınca ''meczup'' olarak nitelendirildi.
🔵 Arapça ezan okuyan, kamet getirenlere "Arapça ezan ve kamet okuyanlar üç aya kadar hafif hapis, on liradan 200 liraya kadar hafif para cezasıyla cezalandırılırlar" hükmünde bir yaptırım getirildi.