Asillerin Asırlık Treni: Doğu Ekspresi
Gardaki yorgun bekleyişler, istasyondaki ayrılıklar, kavuşma noktaları, kondüktörlerin yolculara çağrısı, lokomotiften yükselen duman ve çalan düdük… Tren yolculukları sadece bir seyahat değil aynı zamanda insanın içine doğru bir ilerleyişidir. Nostaljinin en güzel hali olan trenler hep hüzünlü ayrılıkların ve bekleyişlerin noktası olarak bilinse de söz konusu Doğu Ekspresi olunca akla gelen ilk şey ihtişamdır. I. ve II. Dünya Savaşı'nın sembollerinden olan tren, Paris'ten İstanbul'a uzanan yolculuğunda pek çok edebiyatçı, diplomat, asilzade ve casusa konukluk etti.
Giriş Tarihi: 03.08.2023
10:35
Güncelleme Tarihi: 03.08.2023
10:55
DOĞU EKSPRESİ'NİN DOĞUŞU VE PERA PALAS
🔸 Seyahat etmek her dönemde olduğu gibi 18. ve 19. yüzyıllarda da insanların vazgeçilmez tercihlerindendi. Günümüz seyahat çeşitliliğine nazaran o dönemde kara ulaşımının yeterince gelişmemesinden kaynaklı olarak demir yolları tercih ediliyordu. Avrupa'da demiryolları denince akla ilk gelen isim ise Wagons-Lits şirketiydi.
🔸 Belçikalı George Nagelmackers tarafından 1872 yılında kurulan şirket, Fransız Demiryolları'na bağlıydı. Firma, ürettiği şık trenlerin yataklı vagonlara sahip olması ve yemek hizmeti vermesiyle ön plana çıkmıştı.
ŞARK EKSPRESİ'NİN İNANILMAZ HİKAYESİ
🔸 Wagon Lits özgün tasarımlarıyla yıllar geçse de adından söz ettirecek Doğu Ekspresi'ni 1883 yılında piyasaya sürdü. Öyle ki, orijinal ismi Orient-Express olan tren, lüks zümreye hitap ediyordu. Saraylarda görülecek lükse, ihtişama ve asalete sahip trenin vagonlarında kişiye özel banyo ve tuvalet bulunuyordu.
🔸 Etkileyici atmosferi, kristal yemek takımları, ipek perdeleri ve gümüş sofralarıyla da "Kralların Treni" veya "Trenlerin Kralı" olarak anılıyordu. Wagon Lits'in nadide parçası Doğu Ekspresi, Paris'ten İstanbul'a uzanan bir güzergahla Avrupa'yı Osmanlı topraklarına bağlıyordu.
🔸 Doğu Ekspresi 'nin çok tercih edilmesinin tek sebebi elbette şatafatlı ve konforlu olması değildi. Dönemindekilere kıyasla en hızlı ulaşım aracı olan tren; Viyana, Budapeşte, Milano ve Venedik gibi Avrupa şehirlerini geçerek 80 saatte İstanbul'a varıyordu.
🔸 Heyecanlı bekleyişlerin ardından Doğu Ekspresi 4 Ekim 1883 yılında Paris'ten ilk seferine çıktı. İlk seferin yolcuları Fransız, Alman, Avusturyalı ve Osmanlı gibi milletlerin önemli memur ve diplomatları ndan oluşuyordu. Paris'ten Varna 'ya gelen yolcular arasında The Times gazetesi muhabiri Edmond About da vardı. Varna'ya varan yolcular buradan buharlı gemilerle İstanbul'a geçiş yapıyordu.
OSMANLI'NIN SON BÜYÜK PROJESİ; HİCAZ DEMİRYOLU
🔸 İstanbul'a geçiş yapan The Times muhabiri aynı zamanda yazar ve gezgin olan Edmond About , dönemin Osmanlı padişahı II.Abdülhamit 'i görmeye gelen haberciler arasındaydı. About seyahat hatıralarını 1884 yılında "De Ponteise à Stambou" l adlı kitabında detaylı bir şekilde kaleme aldı.
*Edmond About kimdir?
Fransız yazar ve yayıncıdır.
🔸 Şatafat ve lüksün sembolü Doğu Ekspresi güzergahında uğradığı noktalara da gelir getiriyor, oralarda otellerin açılmasına vesile oluyordu. Nice'te Riviera Palace, Kahire'de Gizeirah Palace bunlar arasında yer alıyordu. Güzergâhın favori duraklarından İstanbul'da da konaklama için Doğu Ekspresi kadar lüks Pera Palas, Wagon Lits tarafından satın alındı. Birçok ünlü isme konukluk eden Pera Palas kısa süre içinde Osmanlı sosyetesi ile de tanıştı ve Beyoğlu'nun gözde mekanlarından oldu.
BELLE ÉPOQUE DÖNEMİ
🔸 Doğu Ekspresi'nin doğduğu zaman diliminde Fransa, sömürgelerden elde ettiği zenginliklerle altın çağını yaşıyor du. Ünlü Fransız yazar Émile Zola, Belle Époque olarak kayda alınan bu dönemi "yaşama sevinci" olarak ifade etmişti.
🔸 Öyle ki dönem, zenginler için para harcama yarışına dönüşmüştü. Moda, sanat ve eğlence hayatı Paris başta olmak üzere Avrupa'da popüler hale gelmişti. Gösteriş, hayatın her alanında etkisini gösteriyor, akşam yemeklerine gala kıyafeti olmadan katılmak rüküşlük sayılıp, kınanıyordu. Fransa, bu zaman diliminde III. Cumhuriyet dönemini yaşıyor ve gün geçtikçe yükseliyordu. Dönemin yansıması olan Doğu Ekspresi de lüksü ve ihtişamı adeta raylar üzerinde taşıyordu.
FRANSA DÜNYAYI NASIL SÖMÜRDÜ?