Babür dönemi mirası Badşahi (Padişah) Camii
Babür döneminden insanlığa miras, göz kamaştırıcı mimarisi ve binlerce kişiyi ağırlayabilecek büyüklüğü ile görenleri hayran bırakan Badşahi Camii, Pakistan'ın Lahor kentinde yer alıyor. Pakistan'ın ve Güney Asya'nın en büyük üçüncü camisi olma özelliğini de taşıyan şaheser hemen yanı başında Pakistan'ın milli şairi Muhammed İkbal'in kabrini barındırıyor.
🔸 Altıncı Babür imparatoru Evrengzib, inşa ettireceği yeni imparatorluk camisine yer olarak Lahor'u seçer. Evrenzib, kendinden önceki imparatorların aksine, büyük bir sanat ve mimari hayranı değildir.
🔸 Saltanatı boyunca Babür İmparatorluğu'na üç milyon kilometrekareden fazla toprak kazandıran Evrengzib, ilk olarak askeri fetihlere odaklanır.
🔸 Evrenzib Badşahi Cami'ni 1671 yılında inşa ettirir. Bu ihtişamlı eseri Güney Hindistan'da yürüttüğü askeri seferlerin anısına yaptırır. Caminin önemini vurgulamak amacıyla yapı, Evrenzib tarafından Lahor Kalesi ve Alamgiri Kapısı'nın tam karşısına kondurulur.
🔸 Badşahi Camii tarihi serüvende birbirinden farklı pek çok devletin çeşitli muamelelerine maruz kalır. 7 Temmuz 1799'da Sih İmparatorluğu'nun hükümdarı Rancit Singh ordusu ile şehre girer ve Lahor'un kontrolünü ele geçirir. Şehrin fethinden sonra bu büyük mabetin avlusu ordunun atları için ahıra; avluyu çevreleyen küçük ders odaları ise kışla ve teçhizat deposuna çevrilir.
🔸 1818 yılında Huzuri Bağ'da, camiye bakan ve Huzuri Bağ Beradari olarak bilinen mermer bir yapı inşa edilir. Rancit Singh bu yapıyı resmi kraliyet mahkemesi olarak kullanır.
Bilgi notu:
İngiliz araştırmacı William Moorcroft 1820'de Lahor'u ziyaret ettiğinde,
caminin sipahi piyadeleri için bir talimgah olarak kullanıldığını kaydeder.
🔸 Lahor'u işgal eden Sihler, kültür yadigarı bu ihtişamlı caminin birbirinden değerli parçalarını camiye bakan Beradari yapısının inşasında kullanır. Ayrıca Rancit Singh'in 1839'da hayatını kaybetmesinin ardından oğlu ve halefi Harak Singh, caminin bitişiğindeki bir alanda babasının hatırasına bir küçük heykel inşa ettirir.
🔸 Yaklaşık 20 yıllık bir zaman diliminin ardından Lahor'u orta şiddetli bir deprem vurur. Badşahi Camii'nin yanına sonradan inşa edilen minarelerin tepesindeki narin mermer kuleler depreme dayanamaz ve yıkılır.
🔸 Takvimler 1849 yılını gösterdiğinde İngilizler, stratejik bir şehir olan Lahor'u Sih İmparatorluğu'nun hakimiyetinden almayı başarır. Cami ve bitişiğindeki kaleyi eskiden olduğu gibi askeri garnizon olarak kullanmayı sürdürür.
🔸 İngilizler, Hint isyanının ardından caminin geniş avlusunu çevreleyen duvarlara inşa edilen 80 hücreyi, karşıt faaliyetlerde kullanılmalarını önlemek için yıkar. Hücreler 'dalans' olarak bilinen açık birimlerle değiştirilir.
🔸 Badşahi Camii'nin askeri garnizon olarak kullanılmasından dolayı tepkilerin artması üzerine bir isyanın patlak vermesinden korkan İngilizler, restorasyonu denetlemek ve camiyi bir ibadet yeri olarak yeniden kurmak için 1852'de Badşahi Cami İdaresi'ni kurar.
🔸 O tarihten itibaren kurulan bu idare gözetiminde cami parça parça onarılmaya başlar. Ardından yapı resmi olarak Müslüman topluluğa iade edilir ve bina zamanla cami olarak yeniden açılır.
Osmanlı'da yaşayan İngiliz Dorina Neave anılarında 1890 kara kışı