Barbaros Hayreddin Paşa’nın vasiyeti neydi?
Osmanlı donanmasında "deniz" denilince akla gelen ilk isimdi Barbaros Hayreddin Paşa. Gerçekleştirdiği fetihlerle Osmanlı'nın Akdeniz'deki hakimiyetini sağladı, "kaptan-ı derya" rütbesine yükselerek hizmetlerini sürdürdü. İspanya'da baskı ve zulüm altındaki Müslümanların Cezayir'e yerleşmelerini sağlayarak, bu beldenin zenginleşmesini ve "Türklerin Hindistan'ı" olarak şöhret kazanmasını sağladı. Peki, Barbaros Hayreddin Paşa'nın vasiyeti neydi? Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatını derledik.
Giriş Tarihi: 04.07.2019
10:08
Güncelleme Tarihi: 16.06.2022
08:16
‘‘BARBAROS’’ NE DEMEKTİR?
Osmanlı denizciliğinin en önemli ismi olan Hızır Reis, Barbaros lakabıyla tanındı. Avrupalılar, ağabeyi Oruç Reis'e havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı ''Barbarossa'' adını verdi. Bu konudaki diğer bir diğer rivayette, Barbaros'un Baba Oruç isminin bozulmuş hali olduğudur. Bu ismi daha sonra Hızır Reis için de kullandılar. Hayreddin lakabı ise Osmanlı hizmetine girdiğinde, ona Yavuz Sultan Selim tarafından verildi. Zaman zaman bazı yazarlar, Hızır Reis'in, Avrupalıların verdiği Barbaros lakabıyla anılmasının yanlış olduğunu belirterek bu ismin kullanılmasını, Hayreddin Paşa denilmesi gerektiğini yazdılar.
BARBAROS KARDEŞLER TÜRK MÜDÜR?
İspanyolların Batı Akdeniz'e hâkim olma gayretleriyle Endülüs'te yaptıkları zulümler yüzünden buradan ayrılmak zorunda kalan Müslümanların göçleri bölgedeki eski dengeyi bozdu; bunun üzerine Oruç ve Hızır kardeşler Batı Akdeniz'e yönelerek 1504'ten sonra Kuzey Afrika sahillerinde görünmeye başladılar.
İki gemilik küçük filoları için emin bir liman arayan iki kardeş, Tunus Hafsî Sultanı Ebû Abdullah Muhammed Hasan ile anlaşarak Halkulvâdî'de yerleştiler. Gemilerinin sayısı artınca da Cerbe adasına geçip orayı üs edindiler ve akınlarını İtalya kıyılarına kadar uzattılar.
İspanyol işgalindeki Bicâye Limanı'nı alamayan Barbaros kardeşler 1513 yılında bir yarımada üzerinde bulunan Cicelli'yi ele geçirdiler. Kendi başlarına bir şehir yönetimi kurmuş bulunan Cicelli halkı Oruç'u sultan ilân etti. Böylece Barbarosların Kuzey Afrika'da kuracakları devletin temelleri atılmış oldu.
BARBAROS HAYREDDİN PAŞA KİMDİR?
Türklerin denizcilikle fazla alakalarının olmaması ve Avrupalıların Afrika'da faaliyet göstermelerinden dolayı Barbaros kardeşlerin Türk olmadığını söylentileri vardır. Ancak bizzat Hızır Reis'in hatıralarında kendi kimliklerine ilişkin açık bilgiler vardır. Babaları Vardar Yenicesi'nden gelerek, Midilli'nin fethinden sonra buraya yerleşen Yakup isimli bir sipahidir. Barbaros Hayreddin Paşa üçüncü çocuk idi. 1483'te doğduğu tahmin edilmektedir. En büyükleri İshak, ondan sonraki Oruç, en küçükleri ise İlyas adını taşıyordu.
GIRNATA MÜSLÜMANLARI 'TÜRKLERİN HİNDİSTANI'NA NASIL YERLEŞTİRİLDİ?
Barbaros Hayreddin 1520-1529 yılları arasında İspanyolların elinde bulunan küçük bir adanın dışında bütün yörenin hâkimi oldu. Cicelli'den sonra Kol Limanı ile Bone ve Konstantin'i de ele geçirdi.
Tunus Sultanı Muhammed'in saldırısı ve Ahmed b. Kadî'nin isyanı üzerine 1524'te Cezayir'i terk etmek zorunda kaldı. Ancak üç yıl sonra şehre yeniden hâkim olabildi. Başta Sinan ve Aydın Reisler olmak üzere Akdeniz'deki Türk denizcileriyle civardaki adalar halkı onun hizmetine girdiler.
Cezayir'de bir silâh atölyesi kuruldu. Barbaros mevcudu otuz beş gemiye yükselen filosu ile İtalya'dan sonra İspanya sahillerini de tehdide başladı.
Çeşitli baskı ve zulümlere uğrayan Gırnata Müslümanları Barbaros'un şahsında büyük bir destek buldular. Yurtlarından ayrılmak zorunda kalan bu Müslümanlar Türk gemileriyle Afrika sahillerine taşındı.
Cezayir'e getirilen Endülüs Müslümanlarının sayısı 70 bini buldu. Ayrıca ele geçirilen ganimetlerle Cezayir şehri zenginleşti ve "Türklerin Hindistan'ı" diye şöhret kazandı.
KANUNİ'NİN İSTEĞİ ÜZERİNE İSTANBUL'A GELDİ
1530 yılına gelindiğinde Barbaros, İspanyolların elindeki Adakale'yi de alarak buraya bir dalgakıran yaptırdı.
Öte yandan 1531'de Şerşel'e saldıran İspanyol filosu bir sonuç elde edemedi. Fakat ertesi yıl Osmanlılara ait Koron ve Patras'ı ele geçirdi. Bunun üzerine Kanûnî Sultan Süleyman, donanma kumandanlığına getirmek için Barbaros'u İstanbul'a çağırdı.