Çanakkale Zaferi'nin destan yazan 3 kahramanı
Çanakkale'de Mehmetçiklerimiz, Anadolu'nun kahraman kadınları, yaşlısı, çocuğu tarihi bir destan yazdı. Onlar sayesinde kazandığımız bu zaferin kayıtlarına çok az isim geçti. Çanakkale Zaferi'nin 104'üncü yılında topraklarımızdan, dinimizden, dilimizden ayrı kalmadan yaşamamızı sağlayan tüm isimsiz kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Sizler için Çanakkale'de kahramanca savaşan 3 Mehmetçiğin dillere destan olan zaferini derledik.
Giriş Tarihi: 18.03.2019
09:48
Güncelleme Tarihi: 18.03.2019
10:11
"SAĞ KOLUMU KAYBETTİM AMA SOL KOLUM VAR"
Kadir oğlu Mehmet Çavuş, Denizli'nin Çivril kazasının Madenler köyünden katılır Çanakkale Cephesi'ne. Balkan Harbi'ni görmüş, Çanakkale Cephesi açıldıktan sonra soluğu burada alır.
1. Kolordu 1. Tümen 70. Alay 3. Tabur'a bağlı 9. Bölük'te bir asker olarak göreve başlar. 7 Haziran 1915'te Çanakkale'ye ulaşan birliği önce Kumkale bölgesine hareket eder. Haziran 1915'te gelen bir emirle birliğiyle birlikte Seddülbahir Güney Grubu'na intikal eder. Zığındere bölgesine yerleşen birlik, 2 Temmuz'da ilk muharebesine katılacaktır. Düşmanın ele geçirdiği Türk siperlerinin geri alınması için bir taarruz planlanır. Taarruza Mehmet Çavuş'un da bulunduğu 70. Alay 3. Tabur ve 124. ve 71. Alayların 3. Taburları katılacaktır. İşte bu hücum tarihe "Üçler Hücumu" olarak geçecektir.
2-3 Temmuz taarruzunda üç tabur, erlerinin neredeyse yarısını kaybeder. Muharebe alanı cesetler ve yaralıların iniltileriyle dolar. Elden çıkan siperler geri alınamamış ve taarruz durdurulmuştur. Ağustos'ta özellikle Kuzey ve Anafartalar cephelerinde şiddetli çarpışmalar yaşanmakta; bu yüzden bazı birlikler Güney Cephesi'nden Kuzey Cephesi'ne kaydırılmaktadır. Kuzey Cephesi'ne giden birliklerden biri de Mehmet Çavuş'un bulunduğu 3. Tabur'dur.
Mehmet Çavuş, Seddülbahir ve Conkbayırı'nın büyük kahramanlarındandı ve bombacı olarak nitelendiriliyordu. Çünkü bu kahraman Anadolu çocuğu, İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalıyor, karşı tarafa fırlatıyordu. İngilizler bunu anlamışlar ve bombaları, pimini çektikten biraz sonra fırlatarak Mehmet Çavuş'un bombaları tekrar kendilerine atmasını önlemeye çalışmışlardı...
Nitekim ölümü de bu nedenle olmuştu kahraman Mehmet Çavuş'un… Türk siperlerine atılan bir bomba, tam fırlatacağı zamanda elinde patlamıştı ve sağ elinin bileğinden kopmasına sebep olmuştu. Hastaneye kaldırılan ve tedavisine başlanan bu yiğit delikanlı vazife şuuruyla hastaneden tabur kumandanına şöyle diyordu:
"Sağ kolumu kaybettim, zararı yok, sol kolum var. Onunla da pekâlâ iş görebilirim. Beni müteessir eden ve yine kıtama iltihak edip düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın henüz kapanmamış olmasıdır. Hastaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz, affedeniz muhterem kumandanım..."