Darağacında bir başbakan: Adnan Menderes
Türkiye demokrasisi, 17 Eylül 1961'de tarihinin en kara günlerinden birini yaşadı. 1950 seçimlerinde yüzde 52,7 oyla iktidara gelen ve 10 yıl süreyle başbakanlık yapan Adnan Menderes idam edildi. Türk siyasetinin en önemli isimlerinden biriydi Adnan Menderes. "Yeter söz milletindir" diyerek çıktığı siyaset yolunda güçlü Türkiye hayalini, politikaları ve kalkınma atılımlarıyla gerçekleştirmeye çalıştı. Ülkenin daha müreffeh ve özgür haline gelmesi için durmadan çabaladı ve tarihimizde unutulmaz isimlerinden biri oldu.
🔸 Eşine politikaya girmeyip çiftçilik yapacağına dair söz vermişti. Ancak Fethi Okyar'a Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın Aydın İl Teşkilatı için Adnan Menderes tavsiye edildi. Çünkü topraktan ve çiftçinin dilinden anlıyordu. Siyasete attığı ilk adım Serbest Fırka'nın dağılmasıyla hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Menderes, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın Aydın İl Başkanı oldu.
❗ Bir bilgi:
Cumhuriyet'in kuruluşundan 1946'ya kadar yapılan çok partili demokratik rejim girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. 1924'te kurulan Cumhuriyet'in ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruluşundan altı ay sonra kapatıldı. 1937'de kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası da kuruluşundan doksan yedi gün sonra kapatıldı. 1946'da Demokrat Parti'nin kurulup parti tüzüğünün istikrara kavuşturulmasıyla Türkiye'de tek partili rejim sona erdi.
🔸 8 Mayıs 1845'te II. Dünya Savaşı sona erdi, elli dokuz ülkenin katılımıyla San Francisco'da Birleşmiş Milletler kuruldu. Stalin, Türk-Sovyet Saldırmazlık Antlaşması'nı feshedince Türkiye'nin Batı'yla bütünleşmesi körüklendi. Bu bütünleşme çok partili demokrasiyi gerektiriyordu. Bunun üzerinde tek adam olan "Milli Şef" İsmet İnönü 19 Mayıs 1945'te çok partili demokrasiye geçiş vaadinde bulundu.
🔸 Toprak Reformu adı altında büyük toprak sahiplerinin arazileri kamulaştırılıp adil bir dağıtım yapılacaktı. Bu yasa tasarısına ilk tepkiyi bir toprak ağası olan Menderes verdi, Nazilerin uygulamasına benzediğini söyledi. İnönü'nün bu kanun teklifiyle Türkiye'yi bir çiftçi cumhuriyetine dönüştüreceğini düşünüyordu. Menderes'in bu tutumu parti içindeki toprak ağalarından taraftar buldu.
🔸 7 Haziran 1945'te Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan parti grubuna "Dörtlü Takrir" adı verilen bir yönerge sundular. Bu yönetmelikte meclisin denetlenmesi, üniversitelerin ve basının başta olmak üzere insanların özgürlüklerinin genişletilmesi ve parti tüzüğün güncellenmesi gerektiğine vurgulanmaktaydı. Ayrıca halkı ilgilendiren kararlarda hiyerarşinin alttan üste doğru işlemesi savunuluyordu.
🔸 Menderes, Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan ayrılarak başka bir parti kurmayı düşünmemiş, yalnızca parti içinde reform yapılması gerektiğine inanmıştı. Ama İnönü içerideki muhalefetin ayrı bir partide sürdürülmesini istiyordu. Bunun üzerine Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden ihraç edildi. Bayar mebusluktan istifa etti, daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan ayrıldı.
🔸 Dörtlü Takrir üyeleri uzun uğraşlar neticesinde parti tüzüğü hazırlandıktan sonra Bayar niyetlerini arz etmek için Çankaya'ya gitti. İnönü, dış politikada ayrışma olmadığını anlayınca bu yeni partiyi onayladı. Bu muhalefet partisi 1946'da Demokrat Parti adıyla kuruldu ama halkın kolayına geldiği için "Demir Kırat" olarak anıldı.
🔸 Menderes, Demokrat Parti'yi CHP'den iki parmak solda görse de o artık sağın partisi olmuştu. Bunu bir tehdit olarak gören İnönü, değişmez genel başkanlığından vazgeçti. Böylece parti başkanı seçimle belirlenebilecekti. Ayrıca Milli Şef unvanından sıyrıldı. Üniversitelere ve basına özerklik tanındı, tek kademeli seçim sistemine geçilecekti. Ancak seçimler bir yıl öncesine çekildi. Amaç DP'nin seçimlere kadar örgütlenmesini tamamlayamadan hazırlıksız yakalamaktı.
🔸 DP seçimlere demokratik bir ortam oluşturulmadığı gerekçesiyle katılmayı reddediyordu. Fakat İnönü'nün kapatma tehdidiyle karşı karşıya kalınca mecburen seçimlere girdiler. 1946 seçimleri açık oy, gizli sayım hükmüyle yapıldı. Bundan dolayı da Türk demokrasi tarihine şaibeli seçim olarak geçti. Bundan sonraki döneme "Yeter, söz milletin!" sloganı hâkim oldu.
🔸 Menderes, 17 Şubat 1959'da Kıbrıs meselesi hakkında Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık arasında gerçekleştirilecek üçlü görüşme için Londra'ya gidiyordu. Uçağı Londra Gatwick Havalimanı'na inişi esnasında düşüp parçalandı. Kazadan yara almadan kurtulan Menderes, bunu Allah'ın bir lütfu olarak gördü.
🔸 14 Mayıs 1950 seçiminin sonuçlanmasıyla Demokrat Parti iktidara geldi. Adnan Menderes, kitlelerin sempatisini kazanan bir başbakan olarak halkı kucaklıyordu. DP; tek partiye karşı köylüler, işçiler, aydınlar, askerler ve basının desteğini almıştı. Fakat DP'nin ilk icraatı Türkçe ezanı Arapça aslına döndürülerek okunması olunca DP'nin payandaları yerinden oynamaya başladı. Ordu ile iktidar arasında ilk soğuk rüzgarlar esmeye başladı.
🔸 Menderes Arapça ezanın Ramazan ayına yetiştirmek amacıyla hızlıca Meclis'ten geçirdi ve Çankaya'ya götürdü. Ama Celal Bayar yasayı onaylamakta kararsızdı. Menderes kararlıydı. Bir istifa mektubu yazarak Çankaya'ya gönderdi, kendisi de biraz dinlenmek için Mersin'e gitti. Bayar Menderes'in istifasını kabul etmeyerek Arapça ezan yasasını onayladı.