Arama

Denizlerde kudretli bir sancak: Osmanlı Donanması

Osmanlı İmparatorluğu'nun deniz gücü, tarih sahnesinde önemli bir rol oynamıştır. Osmanlı Donanması, geniş coğrafi alanlara yayılan imparatorluğun stratejik gücünü temsil etmiştir. 1299'da kurulan Osmanlı İmparatorluğu, denizciliği başlangıçta pek önemsemedi, ancak 15. yüzyıla gelindiğinde hem Akdeniz'de hem de Karadeniz'de önemli bir güç olarak var olmuştu. Piri Reis'in haritaları ve Barbaros Hayreddin Paşa gibi denizcilik dehası komutanlar, donanmanın gelişmesine önemli katkılarda sağladı.

  • 6
  • 11
Otranto seferiyle & Cem Sultan olayı
Otranto seferiyle & Cem Sultan olayı

1463'te başlayan Osmanlı-Venedik Savaşı 16 yıl sürecek ve Gelibolu'da inşa edilen gemilerle Ege'de kontrol sağlanacaktı. 1479'da Osmanlı donanması, Adriyatik ile Akdeniz arasında kalan İyonya Denizi'ndeki birçok adayı ele geçirdi. Sıra İtalya üzerine yapılacak seferlerdeydi.

Gedik Ahmet Paşa komutasındaki donanma 1480'de İtalya Otranto'ya sefer düzenledi. Burada birçok bölgeden gelen Hristiyan birlikle yoğun bir mücadele gerçekleştirdi. Otranto Osmanlı tarafından ele geçirilmiş ancak daha sonra Hristiyan birlikler tarafından tekrar alınmıştı. 3 Mayıs 1481 yılında Fatih Sultan Mehmed'in ölümüyle Cem Sultan Vakası yaşandı ve Otranto kuşatması kaldırılmak zorunda kaldı.

TİTANİK'TE ÖLMEDİĞİ İÇİN JAPONLARIN NEFRET ETTİĞİ ADAM: MASABUMİ HOSONO

  • 7
  • 11
Piri Reis dünya haritasını çizdi
Piri Reis dünya haritasını çizdi

1513 yılında çizdiği dünya haritasını padişah I. Süleyman'a sunan Piri Reis, neredeyse bugünkü dünya haritasına yakın bir çizim gerçekleştirmişti. Bu durum, Osmanlı Devleti'nin denizlerde kurmak istediği hakimiyet anlayışının temsili niteliğindeydi.

II. Mehmed'in ölümünden sonra II. Bayezid döneminde de donanmaya takviyeler yapılmış ve geliştirilmişti ancak Osmanlı donanmasının zirve yılları I. Süleyman döneminde olacaktı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Donanması 16. yüzyılda önemli bir genişleme ve modernleşme yaşadı.

ADALETİN TİMSALİ: KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

  • 8
  • 11
Barbaros Hayreddin ve Akdeniz'de gelen hakimiyet
Barbaros Hayreddin ve Akdeniz’de gelen hakimiyet

Barbaros Hayreddin Paşa gibi yetenekli bir deniz komutanı Osmanlı donanmasında Kaptan-ı Derya makamına getirildi. Barbaros Hayreddin komutanlığında birçok başarılı sefere çıkılmış ve Osmanlı'nın Akdeniz'deki hakimiyetini güvence altına almıştı.

Preveze Deniz Savaşı Akdeniz'de hakimiyet sağlamak amacıyla Osmanlı ve Haçlı donanmaları arasında gerçekleştirildi. Haçlıların komutanı Andrea Doria ile Osmanlı donanması komutanı Barbaros Hayreddin Akdeniz'de karşı karşıya gelmiş ve savaş Osmanlının mutlak zaferiyle sonuçlanmıştı. Osmanlı donanması bu zafer sırasında tek bir gemisini dahi kaybetmemişti.

ORTA ÇAĞ'DA KİTAP HIRSIZLIĞINA KARŞI SIRA DIŞI ÇÖZÜMLER

↬ Akdeniz ve Karadeniz'de mutlak hakimiyet sağlanmış ve bu sular üzerindeki ticaret yollarının kontrolü de Osmanlı İmparatorluğu'na geçmişti. Sırada Ege'de hakimiyet kurmaya gelmişti. Malta, Girit, Rodos ve diğer pek çok adaya seferler düzenlenmiş ve uzun süreli mücadeleye girişilmişti.

Uluç Ali Paşa'nın ölümüne kadar olan sürede Osmanlı donanması büyük bir güç olarak denizlerde hakimiyet kurmuş ve Osmanlı'nın kudretli sancağını dalgalandırmıştı. Uluç Ali Paşa öldükten sonra Osmanlı donanması zayıflamaya başladı. Osmanlı donanması, daha önceki başarılarına rağmen 17. ve 18. yüzyıllarda iç çekişmeler, mali zorluklar nedeniyle Avrupalı denizci ülke güçleriyle rekabet edemeyecek duruma geldi.

  • 10
  • 11
Donanma gücünü kaybetti
Donanma gücünü kaybetti

↬ Denizde alınan ağır yenilgiler, özellikle de 1571'de Haçlı koalisyonuna karşı verilen İnebahtı Muharebesi'ndeki yenilgi, Osmanlı'nın Akdeniz'deki deniz üstünlüğünün azaldığının sinyalini verdi. İnebahtı'da Osmanlı donanmasının yakılması, deniz kuvvetlerine ciddi zarar verdi ancak sonraki süreçte donanma toparlanma emareleri göstermesine rağmen uluslararası alanda önemli bir prestij kaybı yaşadı.

1770 yılında, padişah III. Mustafa döneminde, Çeşme'de Osmanlı donanması Ruslar tarafından tarihte ikinci kez yakıldı. Bu durum devlete hem maddi hem de manevi olarak büyük kayıplar yaşattı.

SURİYE'NİN KALBİNDE BİR MOSSAD AJANI: ELİ COHEN'İN CASUSLUK HİKAYESİ

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN