Divan-ı Hümayun üyelerinin görevleri
Üç kıtaya hükmeden Osmanlı'nın en önemli kurumu Divan-ı Hümayun'du. Devletin en önemli kararları burada alınırdı. Her gün sabah namazından sonra başlayan toplantı, öğlene kadar sürerdi. Peki, oldukça geniş bir kadrosu olan divanın toplantılarına kimler katılıyordu, görevleri nelerdi? Sizler için Divan-ı Hümayun üyelerinin görevlerini derledik.
Giriş Tarihi: 13.11.2020
16:56
Güncelleme Tarihi: 13.11.2020
16:58
📌Osmanlı Devleti'nin topraklarının denizaşırı genişlemesiyle birlikte beylerbeyi rütbesindeki yöneticilere kaptan-ı derya denirdi.
📌Kaptan-ı derya, Donanma-yı Hümayun'un ve Tersane-i Amire'nin en büyük amiriydi. Denizcilikle bütün atamaları yapma, hüküm yazma ve tuğra çekme yetkisi vardı. 'Derya Kalemi'ne bağlı zeamet ve tımarların dağıtımını da o yapardı.
📌 Kaptan-ı deryanın önemi, 16. yüzyılda Barbaros Hayrettin Paşa'nın bu göreve gelmesi ile arttı. 16. yüzyılın sonunda kaptan-ı deryalığa atananlar, vezirlik rütbesiyle Divan-ı Hümayun'a üye olurdu.
📌Kaptan-ı derya donanmayla denize açılacağı zaman, İstanbul'dan hareket etmeden önce Tersane-i Amire'de sadrazama rapor verir, sonra onunla birlikte Topkapı Sarayı'na giderek padişahın huzuruna çıkardı.
📌Donanma, saray açıklarında demirleyerek top atışıyla selamlama görevini yerine getirirdi. İstanbul'da olmadığı zamanlarda kaptan-ı deryaya tersane emini vekalet ederdi.
Barbaros Hayreddin Paşa'nın vasiyeti neydi?
📌Yeniçeri ve Acemi Ocağı onun sorumluluğundaydı. İstanbul'un güvenliği ve sarayı korumak en önemli göreviydi.
📌Divân toplantılarında ocağa ait işlerle ve İstanbul'un asayişi ile ilgili konularla ilgilenirdi. Yeniçeri ağaları arasında vezirlik verilenler de vardır ve bunlar Ağa Paşa ismini alırdı.
📌Yeniçeri ağalarının azil ve tayini, 1593'e kadar doğrudan padişah tarafından gerçekleştirilirken, bu tarihten itibaren veziriazamlar tarafından yapılmaya başlandı. Bu makam, 18 Haziran 1826 yılında II. Mahmud tarafından ortadan kaldırıldı.
📌 Reis'ül küttap, nişancıya bağlı idi. Asıl görevi, divandaki katiplerin reisliğiydi. Yazı işlerinden sorumlu idi.
📌 Divan toplantılarının düzen içerisinde yapılması, toplantılardan önce evrakların hazırlanması ve toplantılarda alınan kararların uygulanması için hazırlık yapılması reis-ül küttabın sorumluluğundaydı.
📌 17. yüzyıldan sonra devletin yapısındaki değişimlerinden dolayı reisü'l küttabın yetkileri arttı. Siyasi meseleler ve yabancı elçilerle müzakerelerde bulunmak onun asıl görevi oldu. Zamanla bu kurum Hariciye Nazırlığı'na dönüştü. Diplomatik faaliyetler ve yazışmalar onun tarafından yürütülmeye başladı.
📌Divan toplantılarında 100'e yakın divan katibi memuru çalışırdı. Divan kararlarının kaydını tutarlardı. Divan katipleri, yeminli çalışanlardı.
📌 Divan ve hazine katibi olmak üzere ikiye ayrılırlardı. Hazine katipleri, yazışmalarda siyakat adı verilen bir yazı türü kullanırdı. Bu konuda eğitim almayanlar yazıyı okuyamazdı.
📌 Divan katipleri yüksek eğitimli kişilerden seçilirdi. Sarf, nahiv, lügat, gramer eğitimi görmüş kimselerdi. Bunların yanında şiir, edebiyat, Kur'an, hadis, tarih, coğrafya ve hukuk alanında derin bir kültüre sahiplerdi.
📌 Çavuşbaşı divan toplantılarında alınan kararların uygulanmasından sorumluydu. Fermanların yerlerine ulaştırılması, fermandaki hükümlerin tatbik edilmesi ve cezaların infaz edilmesi gibi görevleri vardı. Bunun yanında divan toplantılarında protokolün sağlanması çavuşbaşının sorumluluğundaydı. Emrinde 100'den fazla çavuş vardı.
📌 Vezir-i azama bağlı olarak çalışan çavuşbaşı, Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan beri yönetimde yer alırdı.