Doğu'nun ilk kuduz tedavi merkezi; Dârü’l-kelb Tedavihanesi
19. yüzyılda Fransız bilim adamı Pasteur, birçok insanın ölümüne neden olan kuduz hastalığına aşı geliştirse de ne tıp otoriteleri ne de Fransız hükûmeti destek oldu. Fransız bilim adamına tek bir kişi el uzattı; o da Sultan Abdülhamid'di. Sultan'ın tıp dünyasındaki bu gelişmeleri takip etmesi ve desteklemesi sayesinde İstanbul'da ilk kuduz tedavi merkezi de açıldı. Bu merkez, dünyanın üçüncü, Doğu ülkelerinin ise ilk kuduz tedavi merkezi oldu.
Salgın hastalıklar, tarihsel süreç içinde insanlığın en büyük afetlerinden oldu. Bu hastalıklar içme suyundan, yemeklerden, hayvanlardan ve insandan insana geçmek suretiyle topluma büyük etkileri olmuş, kitlelerin sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak sıkıntılarına sebebiyet verdi.
Paris'te 1885 yılına önemli bir gelişme yaşandı. Fransız bilim adamı Pasteur, icat ettiği ilacı, 14 yerinden ısırılan 9 yaşındaki bir çocukta uygulayıp 10 günün sonunda başarılı neticeler alarak dikkatleri üzerine çekti.
Olay, akademik çevreler tarafından duyulsa da, kuduzun aşısı olabileceğine tıp otoriteleri destek vermedi. Fransa hükümetinden de destek alamayan Pasteur'e sadece bir kişi el uzattı. O da zamanın Osmanlı padişahı Abdülhamid'di.