Arama
Fethin bilinmeyenleri
Tam 571 yıl önce bugün Resulullah'ın (SAV) hadis-i şerifi tecelli etti ve İslam orduları asırlardır zulüm, baskı ve türlü oyunlarla yönetilen İstanbul'u özgürleştirdi. Güzel komutan ve güzel askerler tarafından ilahi bir müjde ile fethedilen şehir, İslam'da fetih kavramının ne denli önemli olduğunu; esasının yıkmak değil yapmak olduğunu tüm dünyaya kanıtladı. Kutlu fethin 571. yıl dönümünde güzel ordu ve güzel komutanı hayırla yad ediyoruz.
◾ İstanbul'un fethi esnasında Galata bir Ceneviz kolonisiydi. Kağıt üzerinde tarafsız olan bu koloni, Bizans'a her türlü satışı yapan bir ticaret şehriydi. Fatih onlara fetih öncesi ve sonrası dokunmamıştı.
◾ Bu hoşgörüye karşılık olarak Cenevizliler gemiler karadan yürütülürken Bizans'a haber vermedikleri gibi Osmanlılara karşı da bir saldırı içine girmemişti.
◾ Bizans'ın daha önceki 28 kuşatmaya dirayet gösterebilmesinin en önemli sebebi uzunluğu yirmi kilometreye varan zamanının en önemli surlarına sahip olmasıydı.
◾ Surlar en son 1440 yılında büyük bir onarımdan geçmişti. 13 sene sonra gerçekleşen fethin uzanamasının asıl sebebi surların güçlendirilmesi, uzun bir kuşatmaya hazır hale getirilmesiydi.
◾ Şehir nüfusunun çoğunluğu asırlardır yaşadıkları İstanbul'u terk etmedi ve Osmanlı hakimiyetini kabul etti. Bunda Haçlıların şehre yaptığı zulmün ciddi bir etkisi vardı. Böylece Ortodoks Hristiyanların hükümdarı da Sultan II. Mehmed oldu.
◾ Şehir nüfusu cumhuriyet döneminde denk yarı Müslüman yarı gayri müslim olarak kaldı. Osmanlı demografik yapısının içinde kalan azınlıklar İstanbul'a büyük katkılar sağladı.
◾ Fethin kazanılmasındaki en önemli etken tabii ki Fatih Sultan Mehmed idi. Sultan o gün sadece bir kişi değil kendisinden önce gelen altı padişahın ufuklarının birleşimiydi.
◾ Döneminin en önemli entelektüellerinden olan Sultan II. Mehmed, kuşatmayı zaten zihninde kazanmıştı. Fethin ardından yönünü hem Batı'ya hem de Doğu'ya çevirmesi onun üstün zekasının bir göstergesiydi.
◾ Fethin gerçekleştiği 29 Mayıs'ta her Müslümanın hedefi Ayasofya'da namaz kılmak her Bizanslının hedefi ise Ayasofya'yı savunmaktı.
◾ Şehir surları Osmanlı'ya geçtiğinde halk Ayasofya'ya sığınmıştı. Burada Batılı kaynaklar aksine bir kıyım yaşanmadı. İnsanlar güvenle şehirdeki yaşamlarını sürdürdü.