Güftesi bulunan ilk resmi Osmanlı marşı; Hamidiye
Osmanlı'da her hükümdarın kendi marşı vardı. İmparatorlukta devlet marşı anlayışı zamanla gelenek haline geldi. Bu durum, Abdülhamid döneminde de devam etti. Abdülhamid'in saltanatı boyunca resmi törenlerde çalan Hamidiye, Osmanlı'nın güftesi bulunan ilk marşıydı.
II. Abdülhamid, adına en fazla marş bestelenen padişahlardan biri oldu. Sultan için bestelenen diğer marşlardan bazıları ise Marş-ı Sultânî, Abdülhamid Marşı, Hamidiye Marşı idi.
Hamidiye Marşı'nın sözleri 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanından sonra değiştirildi. II. Abdülhamid'den sonra yerini Mehmet Reşat'ın güftesiz Reşadiye Marşı'na bıraktı.
Ünlü hattat Yesârîzâde Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin oğlu olan Ahmet Necip Paşa, Enderun'da eğitim gördü. 1831'de Muzıka-yi Hümâyun'a geçerek eğitimine burada devam etti.
Donizetti'den flüt, keman ve piyano dersleri alan Paşa, Sultan Abdülmecid'in huzurunda yapılacak olan icraya yeni parçalar ekleyerek opera parçalarını zenginleştirdi.
Sultan Abdülmecid hoşuna giden bölümü tekrar çaldırarak bunun kime ait olduğunu sordu. Eserin Necip Paşa'ya ait olduğu söylendiğinde onu miralaylığa terfi ettirdi.
Giuseppe Donizetti'nin 1856'da ölümü üzerine Muzıka-yi Hümâyun kumandanlığına getirildi. Ahmet Necip Paşa, bestekarlığı yanı sıra özellikle nota koleksiyonculuğu ile tanındı.
Muzıka-yi Hümâyun'daki kadroyu 750 kişiden 350 kişiye indirdi ve saray orkestrası 60, saray bandosu 60, saray korosu da 40 kişiyle sınırlandırdı. Bu dönem, Muzıka-yı Hümayun'un Türk müzisyenlerin çoğunlukta olduğu bir kurum haline geldi.
Yetiştirdiği talebeler arasında viyolonselist Cemil Bey, flütist Saffet (Atabinen) Bey, viyolonist Vondra Bey'le Zâti (Arca) Bey bulunur.
Sultan II. Mahmud zamanında bando kurulup marşlar bestelendi. Her hükümdarın kendi marşı vardı. Osmanlı'nın saray orkestrası olan Muzıka-yı Hümayun'un şefi Guiseppe Donizetti Paşa, 1838'de Mahmudiye, 1839'da da Mecidiye marşlarını besteledi. Giuseppe'nin II. Mahmut için bestelediği "Mahmudiye Marşı" 11 sene kullanıldı.