Hürrem Sultan’ın cenazesi
Osmanlı Devleti'nin "Muhteşem Yüzyıl"ı yaşadığı bir dönemde İstanbul'a gelen bir seyyahtı Kudbüddin Mekki. Kanuni Sultan Süleyman'ın hükümdar olduğu dönemde, yolu iki defa İstanbul'a düşmüş; kaleme aldığı seyahatnamesinde Hürrem Sultan'a ve cenazesine dair ilginç detaylar vermişti. Peki, Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan'ın ölümünün ardından neler yaşamıştı? Anneleri hayatta iken çok iyi geçinen çocukların arasına Hürrem Sultan'ın vefatının ardından neden nifak girdi?
İstanbul'a ikinci defa gelişi ise bir elçilik görevi içindi. Mekke Şerifi Seyyid Hüseyin Ebi Nemi, Medine'deki yeniçeri ağasının zulmünü sebep göstererek, onun Medine'den çıkarılmasını talep etmesi için Mekkî'yi elçi olarak payitahta göndermişti.
Bu seyahati sırasında, karadan İstanbul'a gelen seyyah, dönüşünü deniz yolundan yapmıştı.
Zamanın Osmanlı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, şerifin azil arzusunu yerine getirmeyip askeri otoriteyi muhafaza etmeyi tercih etti.
Fakat Mekkî'nin de muteber bir âlim olduğunu takdir edip ona Mekke'de yaptırdığı dört medreseden birinde yetmiş akçeyle müderrislik verdi.
Mekkî'nin El-Fevaidu's Seniyye fî Rıhleti'l Medîneti'r Rûmiyye ismini verdiği seyahatnamesi, İstanbul'la birlikte Anadolu'nun çeşitli şehirleri hakkında bilgi içerir.
İstanbul'da kaldığı sürece tanıştığı din ve devlet adamları hakkında şahsi kayıtlar da tutan Mekkî, Mekke Şerifi'nin dileğini yerine getirmek için epeyce çaba sarf eder.
Mekkî, kaleme aldığı seyahatnamesinde şu sözlere yer verir:
Bugünlerde bütün devlet erkânının yegâne meşgalesi Padişahın çocuklarının sünnet düğünü ile meşgul olmaktır. Ne bir divan toplanıyor, ne de bir işe bakılıyordu. Bu vaziyet Zilkade'nin sonuna kadar devam etti."