I. Mahmut’un yaptırdığı kütüphane neden Nuruosmaniye olarak anılıyor?
En çok kütüphane yaptıran padişah olarak bilinen I. Mahmut, İstanbul'un en zengin kütüphanelerinden biri olan Nuruosmaniye Kütüphanesi'ni saltanatının son yıllarında yaptırdı. Peki, elinin değdiği yere kütüphane yaptıran, ilim aşığı sultan I. Mahmut'un, üzerine titreyerek inşa ettirdiği külliyedeki kütüphane, neden Nuruosmaniye olarak anıldı?
Sultan I. Mahmut kütüphane yapı türüne önem vererek Osmanlı padişahları arasında en çok kütüphane yaptıran sultan oldu. Yirmi beş yıllık iktidarlığı süresince döneminde toplam on iki adet kütüphane yaptırdı. Kendi adına Ayasofya, Fatih ve Galatasaray I. Mahmut Kütüphanesi ile inşasını başlanan ancak ölümünden sonra tamamlanan Nuruosmaniye Kütüphanesi dahil, dört müstakil kütüphane kurarak Süleymaniye Camisi içindeki kütüphaneyi yeniden düzenletmiş, Revan Köşkü'nü ise kütüphaneye dönüştürmüştü.
I. Mahmut, döneminin en büyük külliyesini yaptırmak için ferman buyurdu ve külliyenin inşası başladı. I. Mahmut'un yaptırdığı külliye döneminin en büyük eserlerinden biri olacaktı. Padişah bünyesinde bir cami, medrese, imaret, muvakkit odası, sebil ve türbe yapılacak olan külliyeyi inşaat aşamasında sık sık ziyaret etti. Hatta öyle ki bu külliyenin üzerine çok titreyen padişah zaman zaman işçilere mükafatlarda bulundu.
I. Mahmut, saltanatının son yıllarında İstanbul'da yaptırmaya başladığı külliyesinde büyük bir kütüphane kurmayı planladı. Külliyenin içine bir kütüphane inşa edilecek ve I. Mahmut, kendi kitaplarını bu kütüphaneye bağışlayacaktı. Nitekim buraya konulacak koleksiyonun bazı kitaplarını da hazırlatmıştı. Padişah bu kitaplara kendi mührünü vurarak bizzat hazırlığını yapıyordu.
Külliyenin yapımı altı yıl sürdü, fakat padişahın ömrü üzerine titrediği bu yapıyı görmesine müsaade etmedi. 1754 yılının Aralık ayında vefat eden padişah, kardeşi III. Osman'ın fermanıyla tamamlamak için ömrünün vefa etmediği külliyeye değil, Yeni Camii Türbesi'ne defnedildi.
I. Mahmut'un ölümüyle 1754 yılında yerine geçen kardeşi III. Osman, bu hayır eserini tamamlatarak kendi adına izâfeten Nûr-ı Osmânî adını koydu ve kütüphanesini de kendi ismiyle açtı. Hatta öyle ki bununla da kalmayan III. Osman, I. Mahmut'un vakfettiği kitapların üzerindeki vakıf kayıtlarını ve mühürleri kazıtarak kendi mührünü koydurdu.