İbnü’l Cezzar kimdir? İbnü'l Cezzar hayatı…
İbnü'l Cezzar, İslam uygarlığının altın çağında yaşamış hekim, eczacı ve tarihçidir. Özellikle tıp ilmi, tedavi ve ilaçlar konusunda yaptığı çalışmalarla ön plana çıkan İbnü'l Cezzar, döneminin önde gelen alimlerindendi. Hastalarını evinde kabul eder, boş vakitlerini fakir ve düşkünlerin tedavisine ayırır, yaptığı ilaçları ücretsiz olarak dağıtırdı. İbnü'l Cezzar, kaleme aldığı 40'tan fazla eseri, 278 ilacın tarifini ve oluşturduğu zengin bir kütüphaneyi ardından gelecek hekimlerin istifadesine bıraktı. Onun bu eserleri, Endülüs üzerinden Avrupa'ya yayıldı ve modern tıbbın temelini oluşturdu. Peki, İbnü'l Cezzar kimdir? İslam tıp alimi İbnü'l Cezzar hayatı…
İbnü'l Cezzar, bir hekim ailesinin çocuğu olarak Kayrevan'da dünyaya geldi. Bazı kaynaklar onun 898 yılında doğduğunu belirtir.
Batı literatüründe adına Aburafar, Ybnezizar ve Abincali gibi farklı şekillerde geçer. İlk tıp eğitimini göz hekimi (kehhâl) olan babası İbrâhim bin Ebû Hâlid ile eserlerinde adını sıkça andığı amcası Ebû Bekir'den aldı.
Yoksullardan para almaz, ayrıca onlara kendi yetiştirmesi olan Reşîḳ adlı bir eczacı vasıtasıyla hazırladığı ilâçları bedava dağıtırdı. Bu konuda Ṭıbbü'l fuḳarâʾ adlı bir de kitap kaleme almıştır.
İbnü'l Cezzâr düğün, bayram ve cenaze törenlerine katılmakla birlikte genellikle münzevi yaşamayı tercih etmiş, hayatı boyunca özellikle devlet büyüklerinden uzak durmuştur.
Yazları Akdeniz kıyısındaki bir tekkede inzivaya çekilirdi. Bütün kaynaklar onu gözü tok, dindar ve son derece merhametli bir hekim olarak tanıtır.
İbnü'l Cezzâr'ın 80'ini geçkin bir yaşta Kayrevan'da öldüğü konusunda görüş birliği varsa da verilen tarihler birbirinden çok farklı olup 979, 1005, 1010 genellikle İbn İzârî'nin verdiği ilk tarih kabul görmektedir.
İbnü'l Cezzâr, ölümünün ardından arkasında kaleme aldığı 40'tan fazla eseri, zengin bir kütüphane ve 24 bin dinar bırakmıştı.
İbnü'l-Cezzâr'ın çağdaşı ve meslektaşı İbn Cülcül onun tıp ve diğer ilimlerdeki bilgisinin genişliğinden, ahlâkının mükemmelliğinden söz eder ve özellikle tıp alanındaki eserlerinin çok başarılı olduğunu vurgular.