İlim ve bilimde öncü 5 kadın alim
Müslüman bilim insanları ilk asırlardan beri kadın- erkek farkı gözetmeksizin ilmi çalışmaların hepsini desteklediler. Örneğin, İslam tarihindeki ilk hemşire veya dünyanın ilk üniversitesinin kurucusu Müslüman bir kadın alimdi. İlim ve bilimde öncü 5 kadın alimi sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 05.03.2020
15:41
Güncelleme Tarihi: 03.06.2020
11:37
Ümmü'd-Derdâ , kıraat, fıkıh ve hadis bilgisiyle ün kazandı. Kendisinin Dımaşk Mescidi'nin kuzey tarafında bir ders halkası vardı. Burada aralarında erkeklerin de bulunduğu pek çok kişi kendisinden ilim öğrendi. Ayrıca Ümmü'd-Derdâ'dan birçok hadis nakledilmiş, rivayetleri Kütüb-i Sitte'de yer almıştır.
Hadisler konusunda hakem tutulan Ümmü'd-Derdâ , Peygamberimizden bir hayli hadîs-i şerif ezberleyerek rivayet eden, akıllı, bilgili ve dirayetli bir hanım sahabiydi. Efendimizden duyduğu veya kocasının nakletmiş olduğu birçok hadis-i şerifin yayılmasına vesile oldu. İşittiği hadisleri kendisi bizzat etrafına anlatarak rivayet etti.
Ümmü'd-Derdâ ibadete düşkünlüğüyle de bilinirdi. Kadınlar onun yanında toplanır, kendisiyle birlikte ibadet ederlerdi. Ümmü'd-Derdâ meclislerde vaaz eder, güzel ve hikmetli sözler söyler, bazen bunları levhalara yazarak talebelerine verirdi. Onun çevresindeki insanların ibadet hayatına dikkat ettiği, Kur'an okumayan kimselerle yolculuğa çıkmadığı, fakirlerle oturup kalktığı, insanlara dünyanın cazibesine kapılmamalarını öğütlediği belirtilmiştir.
Altı ay Kudüs'te , altı ay Dımaşk'ta ikamet ettiği belirtilen Ümmü'd-Derdâ'nın hayat tarzına dair rivayetler onun tam anlamıyla bir *zühd hayatı yaşadığını gösterir. Bunda muhtemelen Ebü'd-Derdâ'nın kimseden bir şey istememesi yönündeki tavsiyeleri önemli rol oynar.
*Zühd , hem çileciliğin İslami kavramını hem de feragat kavramını kapsamaktadır. Zühd sadece haram olanı değil, helal olanı da bırakmayı gerektirmektedir.
Entelektüel birikimiyle ünlü kelamcı İbn-i Teymiyye'yi şaşırtan, kitaplarda yüksek isnatların dayanağı, yanlışsız, zamanın eşsizi gibi sıfatlarla anılırdı. Bağdatlıydı. Kahire dışında Arefe Günü'nde vefat etti. Cenaze merasimine büyük bir kalabalık iştirak etti.
Âlime ve fazıla kadınlardandı. İyiliği emreder, kötülüğü men ederdi. Kadınlar ve tüysüz oğlanlarla oturup kalkan (sufi bir grup olan) Ahmediler'e karşı koyardı. Onların davranışlarını, bid'atçilerin usullerini ve şeri'ate muhalif davrananları protesto ederdi. Erkeklerin bu konuda yapamadıklarını yapardı. Birçok kadına Kur'an-ı Kerim'i hatmettirmişti.
Rufeyde bint Sa'd, savaş sırasındaki ciddi fedakârlıkları ve organizasyon kabiliyetinin yanında, özellikle o dönem halk sağlığı alanında getirdiği yeni yaklaşımlarla İslam tarihinde yer bulmuş önemli bir isimdir. İslam tarihindeki ilk hemşire olan Rufeyde bint Sa'd , yaralıları tedavi etmek için birçok savaşa katıldı. Onun aynı zamanda Resulullah'ın mescidi içinde bulunan bir çadırda yaralıları ve diğer hastaları tedavi ettiği nakledilir. Rufeyde , eğitim görmüş hemşirelerin idare ettiği ilk sahra hastanesini kuran kişi olarak da İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir.
İSLAM TARİHİNDE İLK HASTAHANELER