İslam devletlerinde saray ve hükümdarlara hizmet eden görevliler
İslam devletlerinde saray hem hükümdarın ailesiyle birlikte yaşadığı özel alan hem de devlet işlerinin görüldüğü yer olarak ana merkez konumundaydı. Saray teşkilatında hükümdarın gerek resmi gerekse özel işlerini yürüten birtakım görevliler bulunurdu. Bu hizmetliler yemeklerin tadımından tutun da hukuki meselelere kadar saraydaki tüm işlere yardımcı olurlardı. İşte İslam devletlerinde saray ve hükümdarlara hizmet eden görevliler...
Hükümdarın ve sarayın güvenliğinden sorumluydu.
Büyük Selçuklular'da diğer saray görevlileri gibi candarlar da çeşitli milletlere mensup *gulâmlar arasından seçilen hassa askerleri olup hükümdarın ve sarayın güvenliğini sağlamaktan sorumlu idiler. Candarların kumandanına "emîr-i cândâr" denilirdi.
*Gulam, İslam devletlerinde kölelerden oluşan, hükümdarı korumakla görevli olan askeri birliklerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nda kapıkulu askerleri olarak devam etmiştir.
Eskiden bazı İslâm devletlerinde hükümdar sofralarına nezaret edip yemekleri kontrol eden saray görevlisine verilen ad.
Farsça çâşnî (lezzet) ve gîr (tutan) kelimelerinden oluşur. "Ekâbir-i hâs" denilen saray büyükleri arasında yer alan çaşnigîrin esas görevi, sultanın sofrasını hazırlamak ve sofraya konulan yemekleri sultandan önce tatmak suretiyle onun zehirlenme ihtimalini önlemekti. Mübârizüddin Çavlı ile Şemseddin Altun-aba çaşnigîr olarak görev yapmışlardır.
Bazı İslâm devletlerinde sarayı korumak ve hükümdarın vereceği cezaları infaz etmekle görevli birliğin emîri.
Emîr-i hares, Arapça emîr ve hares (tekili haris "muhafız") kelimelerinden oluşur. Emîr-i hareslik bir müessese olarak ilk defa Muâviye tarafından kurulmuştur. Bu muhafız birliği aynı zamanda hükümet merkezindeki askerî birliğin de bir kısmını oluşturuyordu.
Hükümdarın av işlerini düzenleyen görevlidir.
Osmanlı sarayında avcı kuşları besleyen ve eğiten, avla ilgili işleri gören, atmacacıbaşı, çakırcıbaşı, şahincibaşı gibi adlarla anılan görevlileri ifade eder. Bu tür görevlilere Osmanlı öncesi Türk ve İslâm devletlerinde değişik adlar altında rastlanır. Büyük Selçuklu sultanlarının av törenlerine itina gösterdikleri, avcılara "bâzdâr", avcıbaşıya "emîr-i şikâr" denildiği ve Anadolu Selçukluları'nda aynı görevin bulunduğu bilinmektedir. Timurlular'da av hayvanlarının yetiştirildiği müesseseye "kuşhâne", burada çalışanlara "kuşciyân", diğer av hayvanlarıyla ilgilenenlere "barsciyân" adı veriliyordu. Memlük Sultanlığı'nda "hırâsetü't-tayr" denilen avcılar ve "hârisü't-tayr" unvanlı av emîrleri vardı; bunlardan vezirliğe yükselenler olmuştur. Hârizmşahlar'da av kuşlarının bakımından emîr-i şikâr sorumluydu.