İslam mimarisinin Avrupa’daki temsilcisi: Berlin
Genellikle Müslümanların fethettiği diyarlarda karşılaştığımız İslam mimarisi eşsiz eserleriyle görenlerde büyük etki oluşturur. Avrupa'daki şehirlerde de izleri, bazı yerlerde ise bizzat örnekleri görülen bu mimari, özellikle Berlin'de Osmanlı - Almanya ilişkilerinin gelişmesiyle tüm ihtişamını sergilemeye başlar. Temel olarak Müslümanların ihtiyaçlarını gidermek amacıyla yapılan eserler, 1798 yılından sonra bir mezarlıkla başlayıp, hastaneyle ve pek çok cami ile devam eder. Peki, İslam mimarisinin Berlin'deki örnekleri nelerdir? Bu eserler ne özelliklere sahiptir?
Giriş Tarihi: 15.04.2022
11:53
Güncelleme Tarihi: 26.09.2022
16:01
İlk elçi Ali Aziz Efendi vefatı
📌 Osmanlının buradaki ilk daimi elçisi ise Sultan III. Selim tarafından, 1797'de Berlin'e gönderilen Giritli Ali Aziz Efendi olur. Ancak, bir buçuk yıl bu görevi sürdüren Ali Aziz Efendi hastalanarak, 29 Ekim 1798'de Berlin'de hayatını kaybeder.
📌 Devam eden süreçte karşılıklı olarak yapılan ticaret ve askeri antlaşmalarla gelişen Türk-Alman ilişkileri daha da ilerleme kaydeder. I. Dünya Savaşı'nda ortak kaderi paylaşan bu iki devlet arasındaki ilişki farklı bir boyuta taşınır.
Alman edebiyatında yerini alan eserlerimiz ve tarihsel süreci
Berlin'de ilk İslam mimarisi eseri: Türk Mezarlığı
📌 Türk Mezarlığı, 29 Ekim 1798 tarihinde Ali Aziz Efendi'nin ölümü üzerine Prusya Kralı Friedrich Hasenheide-Bliieherstrasse'de bir mezarlık yeri satın alır ve elçinin naaşı 1798 yılı sonbaharında buraya defnedilir.
📌 Birkaç yıl sonra bu kez Osmanlı'nın Berlin ikinci elçisi Muhammed Esad Efendi de 1804'te vefat edince o da Berlin'deki bu ilk Türk mezarlığına defnedilir.
📌 Böylece uzun bir süreç alacak olan Berlin'deki İslam mimari yapılaşması da bu küçük mezarlıkla başlamış olur.
İslam mimarisinin dünyadaki hâkimiyeti
📌 Ancak Almanya'da, 1812 ila 1815 yılları arasındaki savaş sırasında unutulup kaybolan bu ilk iki mezar, 1836'da bir çiftçi tarafından tesadüfen bulunur. Hemen bakıma alınan mezarlara sarıklı birer başlık dikilir ve üzerlerine sahiplerinin isimleri yazılır.
📌 Daha sonraki yıllarda, 1839'da ölen elçiliğin sır katibi Rahmi Efendi ile 1853'te ölen askeri okul öğrencisi Rasim Efendi ve de 1854'te ölen Aziz Ağa isimli biri de bu küçük Türk Mezarlığına defnedilir.
📌 Sonraki yıllarda, başta Osmanlı vatandaşları olmak üzere Berlin'de vefat eden farklı milliyete mensup Müslümanlar da bu mezarlığa defnedilir. Birinci Dünya Savaşı'nda tedavi için Berlin'e getirilen Türk askerlerden ölenler de buraya defnedilince mezarlık "Türk Şehitliği" adını alır.
İslam mimarisinin Avrupa'daki izleri
Wünsdorf Camii
📌 Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusya ve Fransız ordusunda savaşa katılan Müslümanların Almanlara esir düşmesi ile Berlin yakınlarında 1914'te bir esir kampı yapılır.
📌 Tesiste, 4000 esirin barınabileceği kadar yer vardı ve esirlerin büyük çoğunluğu Müslüman Tatarlardan oluşuyordu.
📌 Müslüman esirlerin talebi üzerine esir kampının ön avlusu içine, mimar Erich Richter'in hazırladığı tasarıma göre , beş hafta içinde tamamen ahşap malzemeden oluşan bir cami yapılır.
Turgut Cansever'e göre "İslam'da Şehir ve Mimari"
📌 Caminin on altıgen planı üzerinde, 12 m yüksekliğinde ve 18 m çapında, kubbeli bir ibadet alanı bulunur. Caminin giriş kısmı sivri kemerli bir revak şeklinde düzenlenir ve bu bölümün sağında 25 metre yüksekliğinde, tek şerefeli silindirik bir minare bulunur.
Revak: Mimari yapılarda üstü örtülü ve önü açık yer, sundurma.
📌 Bu cami, zemin katta Kubbet-üs Sahra'yı andıran on altıgen galerisi ve kasnağındaki kemer dizisi haricinde, klasik tek kubbeli Osmanlı camileri ni hatırlatır.
📌 13 Temmuz 1915'de, Ramazan ayı başında, büyük bir törenle Osmanlı Devleti'nin Berlin Elçisi İbrahim Hakkı Paşa tarafından hizmete açılan cami , savaştan sonra esirlerin çoğunun ülkelerine dönmesi ile önemini yitirir ve 1930'da yıkılır .
Müslüman coğrafyalardan dünyaya yayılan İslam mimarisi