İslam Tıp Tarihi Dersleri - Tercüme Eserler ve Beytü'l-Hikme - Fikriyat Akademi
Fikriyat Akademi'nin başlangıç eğitimi "İslam Tıp Tarihi Dersleri" başladı! Prof. Dr. Ahmet Ağırakça bu derste; İslam tıbbı nasıl ortaya çıktı? Yunan ve Grek kaynaklarından tercüme eserler Beytü'l-Hikme'de hangi kıstaslarla çevrildi? Tıp ilmi ile ilgilenen eski medeniyetler... Batılıların Haçlı Seferleri ile İslam Tıbbını Avrupa'ya taşıması... İslam tıbbının zirve dönemi gibi önemli konuları anlattı.
🔹 Burada çok tabip var ama en önemli tabiplerden birisi de Zehravî'dir. Zehravî, Zehra şehrinde doğup büyüdüğü için bu ismi almıştır. Zehra şehri de III. Abdurrahman'ın hanımı Zehra Hanım için yaptığı bir sayfiye şehridir ama aynı zamanda büyük bir karargâhtır. Bu şehrin kışlasında on bin asker vardır; çarşıları, pazarları, kütüphaneleri, kültür yerleri, kültür çalışmaları zirvede olan muazzam bir şehir. Ancak şehir şimdi büyük tahribata uğramıştır. Ama Kurtuba öyle değil, Kurtuba ayakta duruyor, Kurtuba'da da büyük tabipler yetişiyor.
🔹 Özellikle Zehravî'nin en önemli özelliği cerrahi yönüdür. Belki o dönemler için dünya çapında en büyük cerrah odur. 18. ve 19. yüzyılda yetişen cerrahların başıdır. Onun döneminde hiç beklenmedik buluşlar ortaya çıkmış, ameliyatlardan tutun implanta varıncaya kadar. Şimdi implant, 20-30 yıldır dünyada yayıldı ve büyük bir buluş olarak görülüyor ama bunu 10. yüzyılda Zehravî uygulamasını yapmıştır.
🔹 İslam tıbbı, eski medeniyetlerin tıbbından yararlanmış fakat habbeyi kubbe yaparak muazzam bir medeniyet oluşturmuş ve bu tıp medeniyeti 12. yüzyıldan itibaren 12. ve 13 yüzyıllarda 256 kadar eserin Arapçadan Latinceye tercüme edilmesiyle bu sefer tersine, önce Grekçeden Arapçaya tercümeler yapılmış aradan bir 500 yıl geçtikten sonra bu sefer İslam medeniyeti zirvesine tırmanmıştır. Avrupa, Haçlı Seferlerinden sonra bu medeniyetten etkileniyor.
🔹 Haçlı Seferleri ile gelen o şövalyeler, dükler vesaire yanındaki getirdikleri tabipler ile birlikte bunlar, Selahattin Eyyubi'nin Kudüs'ü almasından, Baybars'ın onları Ayn Calut'ta yenmesinden sonra Haçlılar geri döndükten sonra İslam dünyasındaki bu tıbbı kendi topraklarına, özellikle İtalya olmak üzere Avrupa'ya taşımışlardır.
🔹 Avrupa'ya taşıdıkları bu yaklaşık 256 tane dev eserin en büyük kitapları Latinceye tercüme ettirince bu Rönesans'a bir zemin hazırlamışlar, yani Rönesans bu kitaplar üzerinde bina edilmiştir. Sadece tıp değil tabii bu 256 kitap içerisinde; fizik var, kimya var, matematik var, bunun yanında cebir var, geometri var ve tıp mevcuttur. İslam dünyasındaki bu ilmi gelişmeleri alan Avrupalılar 13. 14. 15. yüzyıllardan 16 yüzyıla gelinceye kadar sadece bunlarla yetinmişlerdir.
🔹 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa tıp alanında bir sıçrama yapıyor ve yeni dönemde özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda ise Avrupa'da tıbbının ortaya çıktığını görüyoruz ancak şunu çok net bir şekilde ifade etmek gerekiyor ki 18. yüzyılın sonuna 19. yüzyılın başına gelinceye kadar Râzî'nin "el-Cüderî ve'l-hasbe" eseri yani çiçek veya kızamık ile ilgili yazdığı kitabı bütün İtalya, Fransa, İsviçre ve o bölgedeki bütün tıp okullarında bu kitaplar, ders kitabı olarak okutuluyor.
🔹 Birinci kitap, Kitâbü'l-cüderî ve'l-hasbe (çiçek ve kızamık hastalığı); ikinci, Ebû Bekir er-Râzî'nin "el-Hâvî fi't-Tıb" ve bir diğeri İbn Sina'nın El-Kanun fi't-Tıb eseri. Sonuç olarak medeniyetler birbirinden etkilenmiştir. İslam, Avrupa medeniyetini de alabildiğini etkilemiş ve 18 yüzyılın sonuna kadar Avrupa'da okutulan sadece İslam medeniyetinin eserleri olmuştur.