İslam uygarlığında eğitime dair 22 ilginç bilgi
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in, camileri öğrenimin birincil mekanı haline getirdiğini biliyor muydunuz? Peki ya, İslam uygarlığında okulların gelişmesiyle ortaya çıkan dört farklı okul türünün özelliklerini? Veya Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'da kurduğu külliyelerle bugün "kampüs" olarak adlandırdığımız eğitim kurumunun temellerini attığını? İslam uygarlığında eğitime dair 22 ilginç bilgiyi siz Fikriyat okuyucularıyla buluşturuyoruz.
Dersler arasında fen bilimleri de yer aldığından, din ve bilim herhangi bir sorun olmaksızın yan yana yaşatılıyordu.
Danimarkalı tarihçi Iohannes Pedersen'e göre, "öğrenme ve din arasında yakın bir bağ bulunuyordu. Kendisini bunların her ikisine adayanlar manevi tatmin bulmakta ve kulluk hissini yaşamaktaydı. Bu birliktelik sadece bilginleri yoksun kimselerle yan yana getirmiyor aynı zamanda bu tür insanlara yardım etme arzusu uyandırıyordu."
Ayrıca, Resul-i Ekrem Efendimiz (sav) her bir kabileye o dönemde "ilim ehli" anlamına gelen "Ehlü'l İlm" adlı Kur'an-ı Kerim öğretmenleri gönderirdi.
Bu, eğitimin her yere yayılması ve bu gezgin öğretmenlerin hayatlarını mutmain bir şekilde yaşamaları demekti.
10'uncu yüzyılda yaşayan coğrafyacı, tüccar ve gezgin İbn Havkal, Palermo'da üç yüz kadar ilkokul öğretmeni saydığını nakleder.