İstanbul'da boğazın incisi 10 yalı camii
Avrupa ile Asya'yı birleştiren 8 bin yıllık geçmişiyle imparatorluklara başkentlik yapan İstanbul'un boğaz manzaralı camileri, asırlar boyunca şehrin güzelliklerine güzellik katmaya devam ediyor. Genellikle kalabalık cemaatleri olmayan bu camiler, caddeden bir adım atıp ayak bastığınız anda sükunetleriyle sizi dünyadan soyutlayabilecek huzur dolu ibadethanelerdir. İşte İstanbul'da boğazın incisi olan 10 yalı camii...
Giriş Tarihi: 15.05.2020
16:47
Güncelleme Tarihi: 15.05.2020
16:49
Üsküdar'da boğazın en güzel yerlerinden birine inşa edilmiş namı diğer Kuşkonmaz Camii , 1580 yılında Şemsi Ahmet Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.
Şemsi Ahmed Paşa tarafından yaptırılan bu eser, Mimar Sinan'ın inşa ettiği en küçük külliyedir. Avlusunun iki kapısı olup, biri deniz tarafına, diğeri ise park yönüne açılır. Kesme taştan yapılan kare planlı camiinin kubbesi sekiz yüzlü bir kasnağa oturmaktadır. Batı köşesinde tek şerefeli zarif minaresi yükselir. Kırmızı ve beyaz taşlardan örülmüş kapı kemerinin üzerinde yer alan dört mısralık sülüs yazılı kitâbedeki manzume şair Ulvî'ye aittir. Kitâbenin son beyti 988 yılını verir. Caminin Ahşap minberi ve vaaz kürsüsü yenidir. Kubbe içi ve kasnağı rûmî, palmet gibi klasik motifler kullanılarak meydana getirilmiş çok renkli kalem işi süslemeye sahiptir. Kubbedeki celî sülüs yazılar İsmail Hakkı Altunbezer tarafından yazılmıştır.
Fatih Camii ve Külliyesi hakkında 10 bilgi
1580 yılından bu yana tüm ihtişamıyla Salacak sahilini süsleyen caminin en önemli özelliklerinden biri de avlusunda, 27 bin eserin bulunduğu halk kütüphanesinin olmasıdır.
Şemsi Paşa Camii'nin ilginç de bir hikayesi vardır. Rivayete göre camiye Kuşkonmaz denmesinin bir başka nedeni de Şemsi Paşa'nın kişiliğiyle ilgilidir. Fazlasıyla titiz bir kişi olan Şemsi Paşa, Sokullu Mehmet Paşa ile rekabet halindeymiş. Zaman zaman şakayla karışık atışırlarmış. Şemsi Paşa bir gün Sokullu'ya, "Sokullu, camini kuşlar pislemiş" diye takılınca, "Gökyüzüne açık olan her yer kuşların pislemesine müsaittir" cevabını almış. Paşa, cami yaptırmaya karar verince Sokullu'nun sözü aklına gelmiş. Mimar Sinan'a giderek, "Bana öyle bir yerde cami yap ki üzerine kuşlar pislemesin" demiş. Sinan, bütün camilerinde yaptığı gibi iyi bir araştırmadan sonra kuzey- güney rüzgârlarının kesiştiği bu noktayı bulmuş. Dalgaların kıyıya çarpmasıyla meydana gelen titreşimleri incelemiş ve camiyi burada yapmaya karar vermiş.
İstanbul'daki camilerin ilginç hikayeleri
ÜRYANİZADE AHMET ESAT EFENDİ CAMİİ
Üsküdar Kuzguncuk'ta Abdullahağa Caddesi üzerinde bulunan Üryanizade Ahmet Esat Efendi Camii, 1860 yılında Osmanlı şeyhülislamı Üryanizade Ahmet Esat Efendi tarafından inşa edilmiştir. Rivayetlere göre camii 40 günde yapılmıştır.
İhtişamlı mimarisiyle Hamidiye Camii
Caminin mimari planı dikdörtgendir. Cami etrafını çevreleyen avlunun kuzeydoğusunda yer alır. Avluya güneydoğu cadde üzerinden giriş düzenlenmiştir. giriş Ahşap, kutu gibi bir yapı olan caminin yerden yaklaşık 4 metre yükseklikte, oldukça bir minaresi vardır. Dikdörtgen planlı ahşap caminin; minberi ve vaaz kürsüsü ahşaptır. Kuzguncuk'taki bu cami 1860'ta ilk etapta mescit olarak yapılmış, 1889'ta camiye dönüştürülmüş. Ahşap minaresi tek şerefeli olan bu cami, 2013 yılında başlayan uzun bir restorasyon çalışmasından sonra 2017 yılında yeniden ibadete açılmıştır.
Birbirine selam duran iki Mihrimah Sultan Camii
KAYMAK MUSTAFA PAŞA CAMİİ
Kuleli Caddesi üzerinde bulunan Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Cami, Sultan III. Ahmet döneminde 1720 yılında Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın damadı kaptan-ı deryalık yapmış olan Nişancı Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kuleli Askeri Lisesi'nin hemen yanı başında, denize sıfır olan bu cami, Boğaz'ın en güzel yalı camilerindendir.
Yapımı 66 yıl süren Osmanlı camisi: Yeni Camii