John Kennedy’yi kim, neden öldürdü?
John F. Kennedy'nin keskin nişancılar tarafından başından vurularak öldürülmesi, ABD tarihinin en karanlık ve üzerinde en çok komplo teorisi üretilen olaylarından biri. ABD Başkanı Kennedy, eşiyle birlikte üstü açık bir arabadayken açılan ateş sonucunda yaşamını yitirmiş, bu suikastın kim tarafından neden gerçekleştiği daima soru işareti olarak kalmıştı. Katil zanlısının mahkemeye çıkarılmadan öldürülmesi olaydaki şaibeyi daha da arttırdı. Peki, ABD'nin ilk Katolik Başkanı John Kennedy'yi kim, neden öldürdü? Sırtını döndüğü Yahudi lobisinin bu suikastla ilgisi var mıydı?
1946'da Massachusetts eyaleti 11'inci seçim bölgesinden Demokrat Parti'nin adayı olarak katıldığı seçimlerde, Cumhuriyetçi rakibini ağır bir yenilgiye uğratarak henüz 29 yaşındayken Kongre üyeliğine seçildi.
1948 ve 1950 seçimlerini de kazanarak Temsilciler Meclisi'nde üç dönem (1947-53) görev yaptı.
Bu görevi sırasında çalışma koşullarının iyileştirilmesini, ücretlerin yükseltilmesini, kiraların ve fiyatların düşük tutulmasını, sosyal konut yapımının ve yaşlılara yönelik sosyal güvenlik hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını savundu.
Dış politikada Soğuk Savaşı destekleyen bir isim olan John Kennedy, Truman yönetiminin Asya'da izlediği politikayı sert biçimde eleştirdi ve Dışişleri Bakanlığı'nı Çan Kay Şek'i Mao Zedong'la işbirliğine zorlamakla suçladı.
1952'de Henry Cabot Lodge'a rakip olarak Senato seçimlerine katıldı. Annesiyle, kız kardeşleri Eunice, Patricia ve Jean'in eyaletin her yanında Kennedy çayları düzenleyerek destekledikleri seçim kampanyasına binlerce gönüllü katkıda bulundu.
Kampanyayı 27 yaşındaki kardeşi Robert Kennedy yönetti. Kennedy aynı yılın sonbaharında Lodge'u 70 binlik bir oy farkıyla yenilgiye uğratarak Massachusetts eyaletinden senatör seçildi.
1960 yılının Ocak ayında başkanlık seçimlerine resmen katılacağını açıklayan John F. Kennedy, ön seçimlerde rakiplerini ağır yenilgiye uğrattı. Johnson'ı başkan yardımcısı adaylığına seçerek Demokratlar arasındaki konumunu daha da güçlendirdi.
Adaylığının kesinleşmesi üzerine Temmuz 1960'ta yaptığı konuşmada Amerikan halkını bilinmeyen fırsat ve tehlikelerin heyecan verici yeni sınırlarını geçmeye ve özveride bulunmaya çağırdı. "Yeni Sınır" deyimi daha sonra bütün program metinlerinde yer aldı.