Kahraman Anadolu kadınlarının mücadelesi
Türk halkı, kadın-erkek demeden kurtuluş mücadelemizde destan yazdı. Özellikle de istiklalsiz yaşayamayan Anadolu kadınlarımızın kahramanlıkları aradan geçen yıllara rağmen hiçbir zaman unutulmadı. Bugün düşmandan temizlenmiş her karış toprakta onların emeği, kanı ve gözyaşı bulunuyor. Üstün bir kahramanlık örneği sergileyerek tarihe adlarını altın harflerle yazdıran aziz kahramanlarımızı rahmetle yâd ediyoruz.
Giriş Tarihi: 29.10.2019
09:30
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020
09:27
Anadolu halkı, yaşadıkları topraklardan söküp atmak ve yok edemedikleri Türk ulusunu ortadan kaldırmak için senaryo yazan Avrupalı devletlere karşı, topyekûn bir mücadeleye girdi. Anadolu kadını da sorumluluklarının bilinci ile istiklal mücadelesi boyunca ülkesinin işgalden kurtuluşu için bizzat ön cephede savaşa katıldı.
Dünyanın en modern, en güçlü silahlarına karşı tereddüt etmeyerek bu uğurda canından, malından, evladından vazgeçti. Kendisi aç olsa bile orduya erzak gönderen bu milletin kadınları, savaş sürecindeki yokluk, yoksulluk ve yorgunluğun yanı sıra verem ve sıtma gibi hastalıklara rağmen yurdun her köşesinde kurtuluş hareketine katıldı.
Anadolu kadınının mücadelesi yalnızca cephe mücadelesi ile sınırlı kalmadı. Cephe gerisinde de yaralıların bakımını yapmak, cepheye cephane taşımak, cephane imalathanelerinde çalışmak, askerler için dikimhanelerde giyecek dikmek, ordu için yiyecek, giyecek ve para toplamak, işgalleri protesto etmek için mitinglere katılmak, protesto telgrafları çekmek ve cemiyetler etrafında örgütlenmek şeklinde düşmana karşı vatanını koruma şeklinde gerçekleştirdi.
Üstün bir kahramanlık örneği sergileyerek tarihe adlarını altın harflerle yazdıran Anadolu kadının , bugün düşmandan temizlenmiş her karış toprakta emeği, kanı ve gözyaşı bulunuyor.
Tarihe "Kara Fatma" olarak geçen Fatma Seher, Balkan Harbi'ne, Edirne'de görev yapan kocası subay Derviş Bey ile katıldı. Birinci Dünya Savaşı'nda, ailesinden 9-10 kadınla Kafkas Cephesi'ne gitti. Mondros Mütarekesi'nden sonra eşi Ermeniler tarafından şehit edilen kadınları toplayarak, Ermeniler ile çarpıştı. Mustafa Kemal Paşa ile görüşerek görev isteyen, kurduğu milis kuvvetiyle Bursa ve İzmit'in işgalden kurtarılması için mücadele eden Kara Fatma'nın müfrezesinde savaşanların sayısını 350'ye çıkardığı bilinir. Sakarya ve Başkomutanlık muhaberelerine de katılan ve üsteğmenlik rütbesine kadar yükselen Kara Fatma, 1955 yılında Erzurum'da vefat eden kadın kahramanlarımızdan biriydi.
İznik Cephesi'nde göğsünün sağ tarafına bir mermi saplansa da kanlar içinde çarpışmaya devam eden Fatma Seher Hanım'ın, bir başka çarpışmada ise dokuz yaşındaki kızı Fatma'nın eli parçalandı.
Kara Fatma ve emrindekiler, işgal edilen İzmit'teki cephanelerin Anadolu'ya kaçırılmasında çok önemli roller üstlendiler. Kara Fatma söz konusu faaliyetlerinin birinde yakalanıp hapsedildi hatta dövüldü ancak bir yolunu bulup oradan kaçtı.
Girdiği pek çok yerel çarpışmanın yanında, I. ve II. İnönü Muharebeleri'ne Dumlupınar Savaşı'na ve Sakarya Savaşı'na katıldı. Müfrezesindeki pek çok asker şehit olduğu gibi kendisi de yaralandı. İyileştikten sonra Düzce çevresinde asker kaçaklarını vatan görevine çağırmak için faaliyetlerde bulundu.
Kara Fatma asıl başarısını İzmit'in işgali sırasında gösterdi. Yunan işgaline karşı 480 kişilik çetesiyle mücadele verdi. Burada gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdırdı. Hisarcık'ta, Kaynarca mıntıkası Kumandanı Naim imzasıyla Süvari Livası'na (tugay) gönderilen yazıda, "Bugünkü harekâtta pek çok yararlığı görülmüş olan Fatma Seher Hanım'a teşekkür ederim" deniliyordu. Kara Fatma, ardından 43 kadın ve 700 erkekten oluşan müfrezesiyle İnönü Savaşlarına da katıldı. Bu savaşta müfrezenin pek çok kadın neferi şehit düştü.