Kanal İstanbul Projesi Türkiye için neden önemli?
Kanal İstanbul Projesi ve Libya anlaşması, Türkiye'nin son zamanlardaki gündeminde yoğunluk kazanan iki önemli olay. Anlaşma, Türkiye'nin kendi ekonomik bölgesini oluşturması bakımından oldukça önemli. Keza Kanal projeleri, bugün mevcut projeden farklı olarak, Osmanlı'da altı kez gündeme gelmişti.
Millî Savunma Üniversitesi Rektörü tarihçi, yazar Prof. Dr. Erhan Afyoncu ile Osmanlı'da ecdadın gerçekleştirmek istediği kanal projeleri ile günümüzdeki Kanal İstanbul'un önemine; Turgut Reis'in ve Garb Ocakları'nın mahiyetine; Osmanlı'nın Kuzey Afrika'daki hakimiyetine dair konuştuk.
Giriş Tarihi: 26.12.2019
09:00
Güncelleme Tarihi: 26.12.2019
13:58
BARBAROS KARDEŞLER, TURGUT REİS VE GARP OCAKLARI’NIN LİBYA İÇİN ÖNEMİ NEYDİ?
Erhan Afyoncu , Barbaros Kardeşler, Turgut Reis ve Garp Ocakları'nın Libya için önemine ilişkin şöyle konuştu:
" Osmanlı döneminde Batı Anadolu'dan kalkan Türk gençleri, Afrika'nın kuzeyinde denizcilik yaptılar. Bunların arasından Barbaros Kardeşler, Turgut Reis, Salih Reis gibi birçok Türk denizcisi çıktı. Batı Anadolu'dan gidip o bölgelerde deniz gazileri olarak mücadele ettiler, daha sonra Osmanlı hizmetine girdiler ve bu bölgelerde (Cezayir, Tunus ve Trablusgarp'ta) Garp Ocakları kuruldu.
Bu Garp Ocakları Osmanlı'nın Batı'ya karşı mücadele eden deniz gazilerinin olduğu yerlerdi. Bunlar Amerika, İngiltere, İzlanda kıyılarına giderek çok yoğun olarak denizcilik faaliyeti gösterdiler. Osmanlı'nın profesyonel denizcileri bu bölgelerden çıktı. Çünkü bu isimler denizin içinde yaşayan insanlardı. Barbaros Hayreddin Paşa'dan başlayan bu denizcilik serüveni Türklerin Akdeniz'de önemli bir güç olmasını sağladı. Bugün özellikle Afrika'da hala bu Türklerin torunları yaşıyor."
KANAL İSTANBUL NEDEN ÖNEMLİ? OSMANLI’DA BENZER PROJELER VAR MIYDI?
Osmanlı döneminde birçok kanal projesi olduğunun altını çizen Afyoncu, "Osmanlı'nın önemli projelerinden biri de Sakarya Nehri'ni kullanarak Marmara ile Karadeniz arasında yeni bir kanal açma fikriydi." diyerek şöyle devam etti:
"Bu kanal bugünkü İstanbul Kanalı'ndan farklı. Dediğimiz gibi o dönemde büyük bir kanal açmak mümkün değil. Bu nedenle Sakarya Nehri'ni kullanmak istiyorlar. Burayı kullanıp Sakarya Nehri'nden Karadeniz'e yeni bir kanal açma fikri oluşuyor. Bunun amacı, o bölgedeki ulaştırma faaliyetlerini daha rahat yapabilmek; İstanbul'a odunu, keresteyi ve yiyecekleri kolay götürebilmek; Beypazarı'ndan başlayan bu bölgelerde, kanaldan istifa edilerek halkın, ürünlerini rahat nakletmesini sağlamak… Çünkü o dönemde ulaşım büyük bir problemdi."
Osmanlı'da altı defa teşebbüs olduğunu belirten Afyoncu; Kanuni döneminde, 1591'de, 1654'te, I. Mahmut döneminde, 1759'da, 1813'te projeler yapıldığını, ancak bir netice alınamadığını ifade etti.
Erhan Afyoncu'nun "Kanal hayali Kanuni döneminden beri var" isimli yazısını okumak için tıklayın.
LİBYALILARIN TÜRKİYE SEVGİSİ HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ?
Libyalıların Türkiye'ye karşı olan sempatisi hakkında konuşan Afyoncu, "Osmanlı dağıldıktan sonra çevresinde kendi ayrılan ülkelerde "Osmanlı sizi sömürdü!" şeklinde emperyalistlerin propagandaları oldu. Bundan etkilendiler fakat buna rağmen daha serbest ortamlara geçince halk, "Osmanlı gittikten sonra biz yetim ve öksüz kaldık." dediler. Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti, gücü imkânında çevresindeki diğer kendi kültür-coğrafyasındakilere yardım etmeye çalışıyor ve samimi olarak bunu yapıyor. Bunu yalnızca Libyalılar görmüyor; Suriyeliler de, Iraklılar da, Pakistanlılar da görüyor. Çünkü Türkiye'nin hesabı kitabı olmayan, insana saygıyı esas alan bir yapısı var. İşte bu açıdan da çevrede bir sempati var." dedi.