Kurtuluş Savaşı'nın unutulmayan kahramanı; Fatma Seher
Milli Mücade'de kadın-erkek demeden destan yazan Türk halkının kahramanlıkları aradan geçen yıllara rağmen hiçbir zaman unutulmadı. Tıpkı ufak tefek görüntüsüne tezat cesaretiyle, kurtuluş mücadelesine destek veren Fatma Seher gibi... En zor zamanlarda dahi mücadeleyi bırakmayan Fatma Seher hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 02.08.2019
12:50
Güncelleme Tarihi: 02.08.2019
12:52
Balkan Harbi'nde kocasıyla birlikte Edirne'de mahsur kalan Fatma Seher Hanım, askerlik hayatını Yanık Kışla'da çok zor şartlar altında yaşayarak öğrendi. Mütarekeden sonra ölen kocası Binbaşı Derviş Bey'in orduda bıraktığı yeri doldurmayı aklına koyarak, birçok muharebeye katılan kıtasını bizzat kendi oluşturdu. Millî Mücadele'nin başında, kara propagandadan etkilenerek mücadeleye destek olmayanları ikna faaliyetlerinde bulundu.
İznik Cephesi'nde göğsünün sağ tarafına bir mermi saplansa da kanlar içinde çarpışmaya devam eden Fatma Seher Hanım'ın, bir başka çarpışmada ise dokuz yaşındaki kızı Fatma'nın eli parçalandı.
SİZİN IRZINIZI, MALINIZI BEN KORUYACAĞIM"
Mustafa Kemal'in önünü keserek kendisine görev vermesini istedi. Kara Fatma, 1944'de yayınlanan anılarında bu görüşmeyi şöyle anlattı: "Mustafa Kemal'in huzuruna çıkabilmek için muhtelif kıyafetlere girerek üç günlük bir mücadeleden sonra devamlı bir takibin neticesi olarak, Sivas'ta öğle yemeğine davetli bulunduğu bir yere giderken yolda yakaladım. Üzerimde çarşaf vardı ve yüzüm de peçe ile kapalıydı. Kendisiyle bir mesele hakkında görüşmek istediğimi söyleyince ilk defa sert bir lisan kullanarak 'ne görüşeceksin' dedi. Kalbimdeki vatan aşkı, bu sert muameleye üstün geldi. Derhal peçemi kaldırdım ve 'İstanbul'dan buraya kadar sizinle görüşmek için geldim ve maruzatımı bir dakika için dinlemenizi ısrarla rica ediyorum' dedim. Sonra, pek yakınımızda bulunan küçük bir lokantaya beni kabul ettiler .
Mustafa Kemal kendisine adını, silah kullanmayı, ata binmeyi bilip bilmediğini sordu. Aldığı cevaplardan duyduğu memnuniyeti, "Bütün kadınlar senin gibi olsa idi Kara Fatma" sözleriyle ifade etti. Fatma Seher, işte bu olaydan sonra "Kara Fatma" olarak anılmaya başlandı
Paşa'nın verdiği talimatları İstanbul'a giderek görevini orada yerine getirir. İzmit'e geçip Davulcular Ormanı'nda gizlenerek 150 kişilik bir milis gücünün başına geçti. Burada çevre köylerin muhtarlarına kendini Kara Fatma olarak tanıtarak bundan sonra Ermeni jandarmalara ayda 200 lira vermeyeceklerini bildirdi ve "Sizin ırzınızı, malınızı ben koruyacağım ." dedi.
Kara Fatma ve emrindekiler, işgal edilen İzmit'teki cephanelerin Anadolu'ya kaçırılmasında çok önemli roller üstlendiler. Kara Fatma söz konusu faaliyetlerinin birinde yakalanıp hapsedildi hatta dövüldü ancak bir yolunu bulup oradan kaçtı. Girdiği pek çok yerel çarpışmanın yanında, I. ve II. İnönü Muharebeleri'ne Dumlupınar Savaşı'na ve Sakarya Savaşı'na katıldı. Müfrezesindeki pek çok asker şehit olduğu gibi kendisi de yaralandı.
İyileştikten sonra Düzce çevresinde asker kaçaklarını vatan görevine çağırmak için faaliyetlerde bulundu.
"ANADOLU'DAKİ KARA FATMALARIN EN KUVVETLİSİ BENİM"
Kara Fatma asıl başarısını İzmit'in işgali sırasında gösterdi. Yunan işgaline karşı 480 kişilik çetesiyle mücadele verdi. Burada gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdırdı. Hisarcık'ta, Kaynarca mıntıkası Kumandanı Naim imzasıyla Süvari Livası'na (tugay) gönderilen yazıda, "Bugünkü harekâtta pek çok yararlığı görülmüş olan Fatma Seher Hanım'a teşekkür ederim" deniliyordu.
Kara Fatma, ardından 43 kadın ve 700 erkekten oluşan müfrezesiyle İnönü Savaşlarına da katıldı. Bu savaşta müfrezenin pek çok kadın neferi şehit düştü.
Büyük Taarruz'da Afyon çevresinde Sürmeli köyünde Yunanlara yaptığı bir taarruzda esir düştü. Yarım saat sorgulandıktan sonra Yunan başkumandanı Trikopis "Sen Kara Fatma ha!" diye üç kez seslendi. O da "Anadolu'daki Kara Fatmaların en kuvvetlisi benim ." der. O anılarını şöyle anlatır:
"Altımdaki Ceylan ismindeki, güzel talim ettirilmiş çok akıllı bir hayvandı; âdeta bir piyade neferi gibi düşman mevziine sokulmakta fevka'l-âde mahirdi. Afyon civarındaki Sürmeli köyünde bulunan düşmana müfrezemle taarruz esnasında, hayvanımla düşmanın mevziine sokulmak icap etti. Bu esnada düşman tarafından bir kemend atılarak yakalanmıştım ve hayvanda şahlanarak bizim tarafa firar etmeye muvaffak oldu; ben de bu suretle düşmana esir olmuştum.