Mimar Sinan’ın yangında kül olan mescidi
Mimar Sinan, Osmanlı Devleti'nin en parlak döneminin baş mimarıydı. Mimarların piri olarak adlandırılan Sinan, İstanbul'da asırlar boyunca ayakta kalacak olan pek çok eser inşa etti. Onun bir eseri de kendi vakfı olarak yaptığı Mimarbaşı Sinan Ağa Mescidi'ydi. Tarih boyunca çeşitli badireler atlatan mescid, bundan bir asır önce çıkan bir yangın sonucu büyük hasara uğradı. Ondan geriye, ince işçilikle bezeli zarif minaresi kaldı…
Giriş Tarihi: 26.04.2019
15:58
Güncelleme Tarihi: 26.04.2019
16:01
ÜÇ PADİŞAHIN SALTANATINA TANIKLIK ETTİ
Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak döneminin baş mimarı Sinan, Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya geldi. Buradan Hristiyan bir devşirme olarak kul statüsüyle çıktı.
Gayretle çalışıp sanatını ilerleterek, uzun ömrünü üç padişah döneminde, neredeyse yarım asır boyunca hizmet etmiş bir mimarbaşı olarak tamamladı.
SİNAN, YETENEĞİNİN FARKINDA BİR MİMARDI
Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad'ın hizmetinde bulunan Sinan, mimarlık sanatında bir zirveye ulaştı ve İstanbul'un şehirleşmesine büyük katkı sağladı.
Kendisinden sıklıkla "el fakir-ül hakir" diye bahsetse de yeteneğinin farkındadır ve Sâî Çelebi'ye yazdırdığı tezkirelerinde kendi kendini methettiği yaşam öyküsünü renkli bir dille anlatır.
PEK ÇOK YAPI GİBİ O DA TAHRİP OLDU
Mimar Sinan'ın inşa ettiği pek çok yapı gibi kendi mescidi de ne yazık ki korunamadı ve özgünlüğünü yitirdi.
Vakfiyesinde adı geçen mescidin yanındaki çeşmeli sıbyan mektebinden ise geriye hiç iz kalmadı.
CİBALİ YANGINI’NDA BÜYÜK HASAR GÖRDÜ
Tarihi boyunca çeşitli badireler atlatan mescid yapımından yaklaşık dört yüzyıl sonra 1918'de Cibali-Fatih yangınında büyük hasar gördü.
Yapıdan geriye bir tek duvarları kaldı, onlar da zamanla dağılarak yıkıldı.
7 BİN 500 BİNA KÜLE DÖNDÜ
O gün Sultanselim'deki Çırağı Hamza Mahallesi'ndeki bir evden çıkan yangın, birçok kola ayrılıp Suriçi'nde bulunan ev, dükkân, mektep, cami, mescit ve tekke olmak üzere toplam 7 bin 500 binanın kül olmasına sebep oldu.