Müslüman alimlerin Ay'a dair gizemli keşifleri
Asırlar önce yaşayan birçok Müslüman alimin neden zamanlarının büyük kısmını gökyüzünü seyrederek geçirdiğini hiç düşündünüz mü? Müslümanların, dünyanın her yerinden kıbleyi bulabilmeleri için Ay'ın konumunu bilmek oldukça önemliydi. Aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'de geçen bazı ayetlerin anlamı da bu bilgilerle anlaşılabiliyordu. Peki, Ay'ın evreleri ve konumu başka hangi sebeplerle önemliydi? İslam uygarlığında Müslüman alimlerin Ay'a dair gerçekleştirdikleri gizemli keşifleri sizlerle buluşturuyoruz.
Kullandıkları hicri takvimin Ay'ın döngüsüne göre belirlenmesi sebebiyle, Müslümanlar için Ay son derece önemli bir yere sahiptir.
Ancak bu konuda Müslümanların yaşadığı problem, yaklaşık 29,5 günden oluşan hicri ayın on iki ayla çarpıldığında Güneş yılındaki gibi 365 güne değil yalnızca 354 güne denk gelmesiydi.
Aynı problemle karşılaşan Hristiyanlar ve Yahudiler de MÖ 430 yılında Atinalı astronom Meton tarafından geliştirilen 19 yıllık Metonik döngüyü kullanmaya başlamışlardı.
Bu sistem, Ay döngüsüne göre 12 aylık 12 yıldan ve yine Ay döngüsüne göre 13 aylık 7 yıldan oluşuyordu. Takvim tarihlerinin mevsimlerle uyumlu olabilmesi için periyodik olarak 13'üncü bir ay ilave ediliyordu.
Bu takvim tamamen Ay döngüsünü izler. Hicri yıl miladi yıldan yaklaşık 11 gün kadar kısa olup oruç tutulan Ramazan ayı gibi özel günler sürekli kayarak farklı mevsimlerde yaşanır.
Bu sebeple Ramazan her yıl, bir önceki yıldan 11 gün kadar erken gelmekte, aynı tarihe denk gelebilmesi için 33 yıl geçmesi gerekmektedir.
Ramazan ayı ve diğer hicri aylar hilalin görülmesiyle birlikte başladığından, gece gökyüzünde hilal görünene kadar Ramazan ayının ne zaman başlayacağı tam olarak bilinememektedir.
Hilalin tam olarak ne zaman görüneceğinin tahmin edilmesi, matematiksel yöntemler kullanan Müslüman astronomları zorlayan bir konuydu.