Osmanlı’da müzeciliğin temellerini atan sultan: Abdülmecid
Osmanlı'nın adil, merhametli ve en yenilikçi hükümdarlarından olan Sultan Abdülmecid, geleneksel eğitimin yanında Batı kültürüne yönelik eğitim de aldı. Resim, müzik ve hat sanatında oldukça mahir olan Abdülmecid, 22 yıllık yönetimi boyunca Osmanlı'nın modernleşmesinde etkili oldu. Onun Topkapı Sarayı'nda hazırlattığı iki odayı sergilemesiyle müzecilik anlayışının da temelleri atıldı. Sultan Abdülmecid, bazı değerli eşyaların ve antikaların Aya İrini'ye toplanmasını sağlamış, farklı şehirlerdeki Bizans yazıtlarını İstanbul'a naklettirmişti.
1839 yılında, 17 yaşında Osmanlı tahtına geçen Sultan Abdülmecid, saltanatının henüz dördüncü ayında ilan ettiği Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu sebebiyle Tanzimat Dönemi padişahı olarak anılır.
Adil, merhametli, ıslahatçı ve yenilikçi bir hükümdar olan Sultan Abdülmecid, geleneksel eğitim yanında Batı kültürüne yönelik eğitim de almıştır.
Resim, müzik, hat dersleri almış, ileri derecede Fransızca, Arapça ve Farsça bilmesi nedeniyle yabancı yayınları yakından takip etmiştir.
22 yıl yönetimi sırasında Tanzimat ve Islahat Fermanları yayınlamış, ülkenin modernleşmesinde etkili çalışmalar gerçekleştirmiştir.
Saraya, sanat alanında yenilikçi düzenlemeler getirmiş, Batı müziği ile ilgilenmiş, dönemin batılı ressamlarına Osman Gazi'den başlayarak, Osmanlı padişahlarının bir arada gösteren tablosunu yaptırmıştır.
Bezmiâlem Valide Sultan Camii, Ortaköy ve Tophane Kılıç Ali Paşa Camii'nde bulunan levhaları kendi yazmıştır. İlk tiyatroyu, ilk operayı kurdurmuştur.
Dolmabahçe Sarayı (1853), Beykoz Kasrı (1855), Küçüksu Kasrı (1857), Edirne-Meriç Köprüsü (1847), Mecidiye Camii (1849), Teşvikiye Camii (1854), Hırka-i Şerif Camii (1851), Bezmiâlem Valide Sultan Gureba Hastanesi (1845-1846), Yeni Galata Köprüsü (1895) onun döneminin başlıca yapıtlarıdır.
Yine İstanbul'daki Mecidiyeköy semti de adını Abdülmecid'den almaktadır.